Ercan Korkmaz, Türkiye’de bu yıl, olumlu iklim koşullarının etkisi ile bakliyat üretiminde geçen yıla göre artış beklendiğini söyleyerek, kırmızı mercimek ile bulgur ve makarnanın hammaddesi olan buğdayın hasadının başladığını ve önemli miktarda rekolte artışı olacağını belirtti.
Korkmaz, “Pirinç, nohut ve fasulye hasadı da bir, bir buçuk ay sonra başlayacak. Ayrıca, üreticimizin elinde önceki yıldan bir miktar stok da bulunuyor. Yılbaşından bu yana piyasalara durgunluk hakim. Bu nedenle fasulye, nohut, yeşil mercimek ve pirinç gibi ürünlerin fiyatlarında son altı ayda artış olmadığı gibi düşüş de yaşandı. Bütün bu nedenlerden dolayı önümüzdeki hafta başlayacak Ramazan ayında bakliyat fiyatlarında artış olmayacağını rahatlıkla söyleyebiliriz” dedi.
Ramazan ayının özellikle sıcak aylara denk gelmesi ve oruç tutan vatandaşların bu dönemde sağlıklı beslenmeleri için bakliyat tüketiminin büyük önem taşıdığına dikkati çeken Ercan Korkmaz, “Sadece Ramazan ayında değil 12 ay bakliyat tüketim alışkanlığı devam ettirilmeli. Özellikle çocuklarımıza, obeziteye ve sağlıksız beslenmeye neden olan fast-food kültürünün yerine, yeterli ve dengeli beslenmeleri, kalp sağlığı, beyin hücrelerinin gelişimi ve hafızalarının güçlenmesi için enerji, vitamin ve protein kaynağı olan bakliyat tüketim alışkanlığını kazandırmalıyız. Bu nedenle, bakliyatın öneminin anlatılması ve tüketiminin özendirilmesi amacıyla Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’nün (FAO) 2016 yılını ‘Uluslararası Bakliyat Yılı’ olarak ilan etmesini çok önemsiyor, sektöre önemli katkısının olacağına inanıyorum” diye konuştu.
Bütün gıda maddelerinde olduğu gibi bakliyat alırken de ilgili Bakanlıklar tarafından gıda güvenliği açısından kontrol edilmiş markalı ürünlerin tercih edilmesi gerektiğini dile getiren Korkmaz, “Vatandaşlarımız bakliyat ürünlerini sıkça denetlenen mahalle ve semtlerdeki bakkal esnaflarından ve gıda çarşısındaki toptan ve perakende satış yapan bakliyat tezgâhlarından çok uygun fiyatla alabilirler. Uzun dönemli değerlendirildiğinde ülkemiz bakliyat sektöründeki gelişmeler olumlu değil. Bakliyatın anavatanı olan ülkemizde ekim alanları geriliyor, ithalat yükseliyor. Üretici özellikle maliyetlerin yüksek olması, ürün fiyatlarının beklentileri karşılamaması, desteklerin yetersiz olması nedenleriyle ya alternatif ürünlere geçiyor ya da üretimi bırakıyor. 2015 yılı ürünü için kuru fasulye, nohut ve mercimek üretiminde verilen prim desteğinin 10 kuruştan 20 kuruşa yükseltilmesi olumlu bir gelişme olsa da yeterli değil. Bunun sonucu olarak 2000 yılında 1,2 milyon ton olan toplam bakliyat üretimi 2014 yılında 1.03 milyon tona geriledi. Aynı dönemde ihracatımız 162 bin tondan 211 bin tona yükselirken, ithalatımız 168 bin tondan 400 bin tona yükseldi. Kısacası bakliyat sektöründe dış ticaret açığımız katlanarak büyümeye devam ediyor” dedi.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!