Sempozyumda Kâtip Çelebi’nin hayatı, düşünce dünyası, eserleri ile yaşadığı dönemin sosyal ve ekonomik hayatını ele alan bildiriler yer alıyor. İzmir Vali Yardımcısı Mustafa Harputlu, İKÇÜ Rektörü Prof.Dr.Galip Akhan, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Atatürk Kültür Merkezi Başkanı Prof.Dr.Turan Karataş, Rektör Yardımcısı Prof.Dr.Turan Gökçe’nin konuşmalarıyla başlayan sempozyumda , Devlet Eski Bakanı Prof. Dr. Mehmet Aydın, ‘Bir Medeniyet Mütefekkiri Olarak Kâtip Çelebi’ başlıklı bildiri yayımladı.
İzmir Vali Yardımcısı Mustafa Harputlu açılışta yaptığı konuşmasında, halk arasında isimlerin kişinin karakterine olan etkisine inanıldığına atıfta bulunarak, İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi’nin bu anlamda Kâtip Çelebi’nin kişiliğine paralel olarak gelişimini sürdürdüğüne dikkat çekti. Vali Yardımcısı Harputlu, “İKÇÜ, pozitif bilime, gelişmeye, çok kültürlülüğe önem veren bir üniversite olarak hafızalarımızda yer edindi. Bu gibi önemli bilimsel etkinliklerin İzmir’e çok şey katacağının bilinciyle bu etkinliklerin artmasını diliyorum” dedi.
“Çelebi’ye has yeni bir kurumsal model oluşturmaya gayret ediyoruz”
Tarih, coğrafya, bibliyografya ve biyografya sahalarında, dünya bilim tarihinde önemli çalışmalara imza atan Kâtip Çelebi’ye vurgu yapan Rektör Prof.Dr.Akhan da, bu değerli bilim insanının yüzlerce yıl önce bilim dünyasına sağladıklarının bilinciyle ilerleme kaydettiklerini vurguladı. Prof.Dr.Akhan, “Üniversitemizde, nitelikli bir bilimsel üretim sürecinin tesis edilebilmesi için, çok sayıda faktörü dikkate alarak, çalışmaktayız. Bilimsel üretimin, farklı alanlarda, eşgüdümle gerçekleştirilmesini sağlayacak bir kurumsal alt yapı tesis etmekteyiz. Geleneksel fakülte yapılarından farklı fakültelerin kuruluşuna öncülük ediyoruz. Bu sayede, daha önce, bir arada bulunmayan bölümleri birlikte çalışmaya teşvik ederek, yeni bir kurumsal model oluşturmaya gayret ediyoruz” dedi.
Kâtip Çelebi başka medeniyetlerde yaşasaydı…
Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Atatürk Kültür Merkezi Başkanı Prof.Dr.Turan Karataş, bu bilgi şölenine İKÇÜ’nün ev sahipliği yapmasından duyduğu mutluluğu paylaştı. Gençlere, Kâtip Çelebi’nin hayatını okuması tavsiyesinde bulunan Prof.Dr.Karataş, “Ben bu bilim insanının hayatını okurken hayıflandım. Kâtip Çelebi’nin hayatını yansıtan neden çok sayıda kitaplarımız, filmlerimiz yok diye sordum. Böylesine önemli bir kişi başka medeniyetlerde yaşasaydı, yüzlerce farklı yayını olurdu, kültürel esere konu olurdu, hakkında filmler yapılırdı, romanlar yazılırdı. 48 yıl yaşayan Çelebi, ömrünün 10 yılını seferlerde, siperlerde geçirmiştir. Seferleri esnasında sahaf dükkânlarını dolaşarak bilimi tanımış. Âlimleri tanımış, ziyaret etmiş. Onlardan dersler almıştır. Çelebi, bütün zorluklara rağmen, bir insan kendini nasıl yetiştiririn örneği olmuştur” diye konuştu.
Kâtip Çelebi’nin eserlerinin çevirisine ihtiyacımız var
Prof.Dr.Karataş, Keşfü'z-Zunûn eserinin o günden bugüne Doğu ve batı bilim dünyasının baş tacı olduğuna vurgu yaptı. Batı dünyasının bu eserlerin değerini erken anlayarak tercüme ettirdiklerini ifade eden Karataş,” Bu eserin tercümesi bizde 7 yıl önce yapılmış. Ancak batılılar bu eseri 1858’de Latinceye çevirmişler. Bu çeviriden maalesef akademyanın haberi yok. Kâtip Çelebi’nin başka eserlerinin de çevirisine ihtiyacımız var. Bu tür düşünceleri olan hocalarımıza kurum olarak her türlü desteğe vermeye hazır olduğumuzu duyurmak istiyorum” dedi.
Kâtip Çelebi, layıkıyla bilinir olmasına gayret ediyoruz
Sempozyuma ev sahipliği yapmaktan duydukları gururu paylaşan İKÇÜ Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Dekanı Prof.Dr.Turan Gökçe de Kâtip Çelebi’nin, eserleriyle 17. yüzyıl Osmanlı bilim, kültür ve düşünce hayatına damgasını vurduğunu belirtti. Ölümünden 353 yıl sonra 2010 yılında Katip Çelebi adını alarak kurulan İKÇÜ’nün, önemli bir misyon üstlendiğini kaydeden Prof.Dr.Gökçe, “Henüz dört yılını tamamlayan, Kâtip Çelebi’nin müktesebatı ile ilgili Sosyal Bilimler alanında önemli mesafe kat etmiş olan üniversitemiz, yürütülen bilimsel araştırmalar yanında; çeşitli akademik ve sosyal faaliyetlerle ismini taşıdığı Kâtip Çelebi’nin akademik camiada ve İzmir kamuoyunda layıkıyla tanınır, bilinir ve iftihar edilir olmasına gayret etmektedir” diye konuştu.
Çelebi’nin eserleri tüm medeniyetlerin ortak senedidir
Devlet eski Bakanı Prof. Dr. Mehmet Aydın ise ‘Bir Medeniyet Mütefekkiri Olarak Kâtip Çelebi’ bildirisinde medeniyet kavramından yola çıkarak; Kâtip Çelebi’nin bize bıraktığı mirasa vurgu yaptı. Prof.Dr. Aydın, “Bazı insanların emeği bir tek medeniyete hizmet değildir. Bütün medeniyetlere hizmettir. Öyle bir başarı bilgi birikimi ortaya koyar ki; O sadece İslam Medeniyeti için değil, Osmanlı Medeniyeti için değil Avrupa Medeniyeti içinde büyük bir kaynak olur. Kâtip Çelebi işte böyle bir insandır. O’nun yazdıkları yazılmasaydı Batı’daki bilim çalışmalarının yapılması kolay olmazdı. Çünkü onlar için hazır kaynaklar duruyordu zaten. Çok erken tarihlerde batı dillerine çevrilmiş olması bir medeniyet insanı olmasından kaynaklanıyor. O kaynaklar sadece İslam Medeniyetinin senetleri değil; Roma, Yunan, Hint, Çin Medeniyetlerinin de süzme rafine bilgileridir” şeklinde konuştu.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!