Üniversite-Sanayi İş Birliği İKÇÜ'DE tartışıldı

Paneli Rektör Prof.Dr. Galip Akhan, Rektör Yardımcısı Prof.Dr. İbrahim Kocabaş, çok sayıda sanayici, akademisyen ve öğrenci takip etti. Sanayici ile genç girişimcileri buluşturan panelin açış konuşmasını yapan İKÇÜ Teknoloji Transfer Ofisi Genel Koordinatörü Doç.Dr. Özgür Seydibeyoğlu, çalışmalarıyla ilgili bilgi verdi.

“AR-GE cennetiyiz”

Ülkemizdeki AR-GE teşviklerinin dünyada önemli bir yere sahip olduğunu kaydeden Doç.Dr. Seydibeyoğlu,  “Ülkemizdeki AR-GE teşvikleri dünyanın hiçbir yerinde yok. Avrupa'daki firmalar, AR-GE Merkezlerini kapatıp Türkiye’de kuruyor. Bu kadar desteğin verildiği bir ülke dünyada sayıca az” şeklinde konuştu.

Rektör Prof.Dr. Galip Akhan da İKÇÜ'yü sanayide üniversite konseptiyle kurarken; öğrencilerinin mezun olduktan sonraki istihdam sürecine  katkıda bulunmayı hedeflediklerini söyledi.

“Geleceğin eğitimli patronları İKÇÜ'den çıkacak”

Sanayi Bölgesinin kente olan katkısının yanında üniversite ile bağlantısıyla da ülke ekonomisine fayda sağlayacağına işaret eden Prof.Dr. Akhan, “5 yılda çok iyi sanayi iş birliklerine ulaştık. Sanayicilerimizle arama toplantıları yaptık. Eğitim programlarımızdaki eksiklikleri sanayicilerimizle tartışarak tespit ettik. Araştırmacılarımız sürekli sanayicilerimizle iç içe. Artık öğrencilerimize iyi bir staj yaptırma aşamasına geldik. Göstermelik staj yapmasınlar diye yoğun şekilde çalışıyoruz. Öğrencilerimizi sadece mezun etmek istemiyoruz. Mezun olduktan sonraki yollarını da açmak istiyoruz. Öğrencilerimizin, geleceğin eğitimli patronları olarak istihdam sağlayan bireyler olması için çalışıyoruz” şeklinde konuştu.

“İstihdam artışı sağlayamıyoruz”

Petrofer Yönetim Kurulu Başkanı, EBSO eski Başkanı Tamer Taşkın ise gençlere girişimci olmaları tavsiyesinde bulundu. Ülkemizde ve bölgemizde nüfus ve işsizlik oranının arttığını belirten Taşkın,  “Eğitimli genç nüfus artıyor. İşveren sayısında  ciddi bir artış gözlenmiyor. İstihdam artışı yaratamıyoruz. Girişimlerimize, gençlerimize sahip çıkmamiz bu arada da mevcut girişimlerimizi gözetmemiz gerekiyor” dedi.

“Elde var diploma...”

Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Meclis Başkanı Salih Esen, başarı öykülerinin cesaret, girişimcilik ve başarabilme arzusu sayesinde yazılabileceğini vurguladı.

Bugünün dünden çok farklı olduğu kadar da zor olduğunu belirten Esen, “Düne göre baktığımızda eğitim imkânları, zorlukları aşabilecek teknik imkânlar fazla.  Ne var ki bu olumlu noktalara rağmen ne biz sanayiciler kalifiye eleman bulmakta kolaylık yaşıyoruz; ne de siz gençler diplomanızı aldığınızda işiniz garanti olabiliyor. Ne bizler istediğimiz seviyede istihdam ederek mutlu olabiliyoruz, ne de çift hanelerdeki işsizlik rakamlarını aşağı çekebiliyoruz. Yani elde var diploma, elde var büyük çabalarla biten bir eğitim süresi. Sonuç itibariyle iş bulabilecek miyim? ikilemi yaşıyorsunuz. Bunları aşabilmenin yolu üniversite sanayi iş birliğinden geçiyor. İstiyoruz ki buradan mezun olan arkadaşlarımız, sanayinin sorunlarını çözebilecek nitelikte insanlar yetiştirsin” dedi.

“Gelişmiş ülkelerin ortak özelliği AR-GE”

Katılımcılara seslenen EGEKOBİDER Yön. Kurulu Başkanı Mak. Yük. Müh. Fettah Güventürk, AR-GE inovasyon gibi faaliyetlere önem veren gelişmiş ülkelerin ortak özelliğinin üniversitelerle kurdukları güçlü bağ ve iş birliği olduğunu söyledi. Güventürk, ülkelerin kalkınmışlık göstergesinin sanayileri ve dışa bağımlı olmamasıyla bağlantılı olduğuna dikkat çekerken;  günümüzde bilgi, AR-GE ve proje kavramlarının öneminin arttığını söyledi. Güventürk,  “Bu değerlerin kaynağı olan eğitim kurumları, üniversite sanayi iş birliğinin gerekliliğini gündeme getirmiştir. Toplumsal refahın yükselmesinde bilgiyi teknolojiye, teknolojiyi ticarete dönüştürmek ve ekonomik kalkınma sağlama konularında üniversitelere önemli bir görev üstlenmektedir" diye konuştu.

“Fikrinizi destek programlarımızla hayata geçirin”

KOSGEB İzmir Kuzey Hizmet Merkezi Müdürü Dr. Özgür Armaneri de iş birliği güç birliği, genel destekler ve girişimcilik konu başlıkları hakkında bilgi verdi. Armaneri, girişimcilerin hiçbir işletmesi olmasa bile inovatif bir fikri varsa AR-GE ve İnovasyon kategorisinde destek alabildiğine işaret etti.

Gençlere bu konuda girişimci bir ruha sahip olmaları tavsiyesinde bulunan Armaneri, “Örneğin bir öğrenci veya öğretim üyesi aklındaki fikirle bize geldiğinde bunun prototipini hayata geçirebilmesi için destek programından faydalandırıyoruz. İkinci aşamada seri üretime geçebilmesi için yatırım desteği sağlıyoruz. Öğretim üyelerimiz TÜBİTAK' a başvurduğu gibi bize de başvurabiliyor. Gençlerimiz de sanki bir dönem ödevi hazırlar gibi bize başvurabilir” diye konuştu.