TGS'den genelgeye tepki
6 ilde eşzamanlı olarak düzenlenen basın açıklaması için İzmir’de Konak Hasan Tahsin Anıtı önünde toplanan çok sayıda yerel basın temsilcisi kamu kurumlarına gazete alımını sınırlandıran düzenlemenin iptalini isteyerek “Haberden tasarruf…
Basın açıklamasına, İzmir 68'liler Platformu Başkanı gazeteci yazar Okan Yüksel, Emep İzmir il başkanı Emine Uyar, İGC yönetim kurulu üyeleri Erdal Erek, Mehlika Gökmen, Türk İş'e bağlı sendikaların başkan ve yönetim kurulu üyeleri ile gazeteciler katıldı
Tartışmalara yol açan genelgenin geri çekilmesi için çağrıda bulunan TGS İzmir Şubesi Başkanı Halil Hüner, “Bu tasarruf düzenlemesi yerel gazetelere çok büyük sıkıntı çıkaracak. Yerel gazeteler halkın, işçinin, köylünün, yerel yönetimlerinin sesidir. Yerel basının sesini kesmek demokrasiye indirilecek en büyük darbedir. Özellikle pandemi döneminde basın emekçileri İzmirlinin haber alma özgürlüğü için sokaklara indiler. Biz bu pandemi sürecinde hükümetten destek beklerken ilan ve reklam vermeyin diyen bu tasarruf genelgesi çıktı. Biz acilen bu genelgenin geri çekilmesini istiyoruz. Daha önce İçişleri Bakanlığı’nın bir genelgesi vardı. Kahvehanelerde gazete dağıtılmasını öngören bu genelgede yetki daha sonra Ticaret Bakanlığı’na geçti. Türkiye’de günlük 1 milyon 200 bin gazete satılıyor. 700 bin kadar da kıraathane ve kahvehane var. Biz bu genelgenin kapsamının genişleterek yeniden yayınlanmasını istiyoruz. Bunun için de esnaf odaları başkanlarına, yerel yönetimler ve merkezi idareye çağrıda bulunuyoruz” dedi.
Düzenlemeye dair hazırlanan ortak basın açıklamasını okuyan TGS İzmir Şubesi Başkan Yardımcısı Esra Kapar şunları ifade etti: “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzası ile yayınlanan “tasarruf genelgesi” ile kamu kurum ve kuruluşlarına gazete alınmaması, zorunlu ilânlar dışında ilân yayımlatılmaması yönünde talimat verildi. Tasarruf tedbiri adı altında alınan bu karar işçisiyle işvereniyle tüm basın camiasını derinden üzmüştür. Tasarruf edilecek alan burası mıdır? Haberden, bilgiden tasarruf olur mu? Gerçeğe, doğru bilgiye daha fazla ihtiyaç duyulan bu günlerde alınan bu karar tüm toplumun zararınadır. Öte yandan bu karar, pandemi, ekonomik kriz ve dijitalleşme ile zaten büyük zorluklar yaşayan yazılı medyaya ölümcül bir darbe vuracaktır. Kamu kuruluşlarının abonelikleri ve ilânlardan başka bir geliri olmayan yerel gazetelere uygulanacak bu ambargo onların tek tek kapanmasına, yerel basında çalışan binlerce meslektaşımızın işsiz kalmasına neden olacaktır. Yerel gazeteler devletten destek beklerken bu genelge ile nefes alamaz hâle gelecektir. Gazeteler bir kamu faaliyeti yürütmektedir. Haber hepimize ekmek ve su gibi lazımdır. Halkın haber alma ve gerçekleri öğrenme hakkının tesis edilmesi demokrasilerin gereğidir. Gazetecilerin işlevini yerine getirebilecekleri koşulların yaratılması hükümet edenlerin görevidir. Toplumun kültürel gelişimi ve doğru bilgiye ulaşması için çalışan gazetelerin bir tasarruf aracı olarak görülmesi doğru değildir. Kamu kuruluşlarına gazete aldırmayarak yapılacak tasarruf devede kulak bile olmayacaktır. Eğer tasarruf ile ekonomik sorunların çözüleceği düşünülüyorsa tasarruf yapılacak kalemlerin yeniden belirlenmesine ihtiyaç vardır. Türkiye Gazeteciler Sendikası olarak bu genelgenin iptalini istiyoruz. Başta yerel gazeteler olmak üzere medya kuruluşlarına daha fazla destek verilmesinin ülke demokrasisine katkı sunacağına inanıyoruz.”