Sizin 52 haftanız lösemili çocukların 1 haftası var!
Lösemi çocukluk çağındaki kanser vakalarının %35'ini oluşturur ve birinci sıradadır. Nedenleri henüz tam olarak aydınlatılamamakla birlikte, genetik yatkınlıklar, radyasyon, benzen ve türevleri, böcek ilaçları gibi kimyasal maddeler, bazı kalıtsal hastalıklar…
2-8 Kasım Lösemili Çocuklar Haftası LÖSEV tarafından tüm çocuklara armağan edilmiştir. LÖSEV 8 Kasım 1998’de kurulmuştur. Milli Eğitim Bakanlığı da LÖSEV’in önerisiyle müfredatta Lösemili Çocuklar Haftası’na yer vermektedir. Bugün LÖSEV olarak lösemide yüzde 92 iyileşme oranına ulaştık. Bu başarının gerçek kahramanları çocuklarımız, aileleri ve tabii onlara destek olan sizlersiniz. Hedefimiz yüzde 100 iyileşmedir. Ancak daha önemlisi çocuklarımızın hiç kansere yakalanmamasıdır. Bu amaçla ailelerin alması gereken başlıca tedbirler şunlardır:
Çocuğunuza 3 yaşına kadar kesinlikle şeker, çikolata, şekerli yiyecekler, hazır çorba, 1 yaş üstü mama, GDO’lu gıdalar, özellikle mısır şurubu ve soya içeren yiyecekler yedirmeyiniz. 7 yaşına kadar hazır meyve suları, kolalı ve gazlı içecekler, hazır meyve suları, boyalı meyve aromalı hazır süt yoğurt ile fast food yedirmeyiniz. 5 yaşına kadar TV seyrettirmeyin, 9 yaşına kadar tablet, bilgisayar almayın, evde kablosuz internet bağlantısı bulundurmayın. 16 yaşından önce cep telefonu kullanmasına izin vermeyin. Çocuklarınıza hazır gıdalar yerine evde yaptığınız doğal yemekleri yedirin. Çocuklarınızla yürüyüş, bisiklete binme gibi düzenli egzersiz yapmaya önem veriniz. Çocuklarınıza sevdiği büyüğünün ölümü, anne-baba boşanması, yeni kardeş gelmesi gibi ANİ ŞOKLAR yaşatmayınız. Vitamin, antibiyotik, protein, enerji takviyesi gibi kimyasalları çocuk doktoru reçetesi dışında asla kullanmayınız.Lösemi (kan kanseri), 20 yıl önce Türk filmlerinin amansız hastalığıydı, Tarık Akan’ın “Canım Kardeşim” filminde de olduğu gibi sonu ölümle biterdi. Tanısı bir türlü konulamayan, tedavisi zor ve pahalı olan bir hastalıktı. Oysaki LÖSEV’in 19 yıldır çalışmalarında anlattığı gibi “lösemi tedavi edilebilir, çocuklarımız iyileşebilir. Yeter ki sağlıklı beslensinler, iyi koşullarda yaşasınlar ve moralleri iyi olsun…” diyor.