Sertel: Derhal gazeteciler serbest bırakılsın

Sertel, asılsız iddialarla özgür medyayı susturmaya yönelik yapılan operasyona tepki amacıyla Bayraklı Adliyesi önünde beş gündür demokrasi nöbeti tutanları yalnız bırakmadı. Bugün Türkiye’deki bütün adliye binalarının önünün yurttaşlarla dolu olduğunu, bu tabloyu Türkiye’nin hiç hak etmediğini belirten TGF Genel Başkan Sertel, “Türkiye’de çok uzun süredir bir senaryo yazılıyor. Başımızda bir zulümdar var. Onun yazdığı senaryolar, değişik dönemlerde değişik kişilerce sahneye koyuluyor. Bu senaryo çerçevesinde insanlarımıza baskılar uygulanıyor, zulümler yapılıyor. Mağdur insanlar, cezaevinde çoluk çocuğuna, vatandaşlara, okurlarına, gazetelerine, çalışma arkadaşlarına hasret, zindanlarda çürütülüyor.” dedi.

Bundan altı yedi yıl önce başlayan cezaevi sürecinin bitmediğine, bir dönem Mustafa Balbay, Tuncay Özkan, Ahmet Şık, Soner Yalçın ve Nedim Şener’i tutuklayıp çoluk çocuklarına beş yıl, altı yıl hasret bırakanların, bugün başka gerekçeler öne sürerek gazetecileri, basının kalemlerini cezaevine atmak istediğine dikkat çeken Sertel, “Bu haksızlığa, zulme dur demek zorundayız. Birarada olmak zorundayız. Benim gibi düşünmüyor, yaşamıyor, bakmıyor diye bizi ayrıştıran zulümdar, bizleri toplu halde tutuklatıp içeri atmanın gayreti ve kendi zulmünü, sefasını ve Türkiye’de yaşanan yolsuzlukları ve hırsızlıkları sürdürmenin gayreti içinde. Buna hayır diyoruz.” diye konuştu.

Sertel, kendisi gibi düşünmeyen, 'Muhalefet yapanları susturmanın bir yolunu bulurum' zihniyetine sahip kafanın Türkiye’de asla ve asla demokrasi uygulamadığını, uygulamayacağını da vurguladı.Geçen yıl 17-25 Aralık sürecinde çıkan kasalar, para sayma makineleri, deste deste euro ve dolarlar, bir bakanın kolundaki saati hatırlatan Sertel, “Yedi mahallenin biraraya gelip 70 yıl çalışarak biriktiremeyeceğini, bir koluna haram olarak takan bakanı hatırlayınız. Sonuçta Gümrük Bakanlığı'na ödenecek olan 250 bin lira cezayı da haramzedelere ödettiğini hatırlayınız unutmayınız. Sıfırlamaları, minibüsleri hatırlayınız. En son 30 milyon euro kaldığını hatırlayınız. Bunları hatırlarken bu iktidarın bu ülkede yaptığı zulmün asla bir parçası olmayınız, olmamalısınız.” çağrısı yaptı.

İGC Başkanı olduğunu hatırlatan Sertel, şunları söyledi: “Biz tutuklu arkadaşlarımız için nefes tüketirken bazı medya, bizim arkadaşlarımız için acımasızca yargıda bulundular. Şimdi de medyanın bir kesimi de tutuklanan arkadaşlarımız için yargıda bulunuyorlar. Polisten önce fezleke hazırlıyorlar, savcıdan önce iddianame hazırlıyorlar ama unutmasınlar ki gün olur, devran döner. Bu zulümler, bir gün gelir onları da cezaevine atar.” uyarısında bulundu.Gazetecileri yazdıkları, konuştukları, karikatürleri, televizyonda söyledikleri için tutuklayanlara seslenen Sertel, “Bilsinler ki o gazeteciler asla yalnız değildir, yalnız kalmayacaktır. Bu ülkede hiçbir gazeteci tutuklanmasın. Hiçbir gazetecinin kılına zarar gelmesin. Çoluk çocuğu hasret büyümesin. Birarada kardeşçe yaşamanın koşullarını oluşturmalı, demokrasiyi kurmalıyız. İnsan hak ve özgürlüklerini herkes için eşit kılmalıyız. Hakkı, hukuku, adaleti, demokrasiyi, benden senden yana demeden kurmalıyız. Bunun için bir fırsat var. Bu zulüm günleri mutlaka bitecektir. Onun için o güne hazırlanın, o gün özgürlüklerin bayramı olsun. O gün hırsızlık ve yolsuzluk yapanların, Müslümanım diye harama el uzatanların ve Müslümanlığı kullanarak iktidar olan haramzadelerin sonu olsun.” dedi.

Gazeteci arkadaşlarının derhal serbest bırakılmasını isteyen Sertel, gazetecilerin kurgulanan senaryoların asla bir parçası olmayacağını vurguladı. Sertel, “Siz önce senaryoyu yazıyorsunuz, sonra uygulamaya koyuyorsunuz. Sonra sahte deliller üretiyorsunuz, sonra sahte gizli tanıklar buluyorsunuz. Gizli tanık ve sahte delillerle gazetecileri içeride çürütmeye çalışıyorsunuz. Biliniz ki mazlumun ahı, zulümdarı mutlaka boğacaktır. Bunun sonu ve kaçışı yoktur.” diye konuştu. Sertel, tutuklu gazetecilerin serbest bırakılması için 62 gazeteci ve aydının imza attığı bildirgeye TGF Genel Başkanı ve İgc Başkanı olarak tereddütsüz imza altığını da söyledi. Sertel, “Benim için onlarla aynı düşüncede olmak önemli değil. Ben onların özgürlüğü için mücadelenin en tepesinde, başında olurum. Sizlerden ricam kime zulüm yapılıyorsa, kimin hakkı hukuku çiğneniyorsa ne olur onun yanıbaşında olun ve hiç ayrılmayın O zaman bizim yüzümüz gülecektir. O zaman halkımız, namusuyla, çocuk çocuğuyla karnını doyuranlar, bu ülkeyi soyup soğana çevirenlere karşı, zulme, zalime karşı mutlaka galip gelecektir.” şeklinde konuştu.