Sağıkta kara deliğe balık çözüm olacak
Ulusal Deniz ve Balıkçılık Bayramı ikinci gününe deniz dibinde yapılan temizlik damgasını vurdu. Dalgıçlar gün boyunca en çok atık toplamak için yarıştı.
Zumba gösterisi ve konserle renklenen gecede ise Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aslı Cadun, “Balık tüketin, kalp rahatsızlığından tansiyondan şekerden kurtulun” dedi. Su Ürünleri Kooperatifi Danışmanı Tuncer Beybağ ise Türkiye’nin 20 milyar dolar sağlık giderini yarı yarıya düşürmesinin tek yolunun balık tüketiminin artırılmasından geçtiğini söyledi.
Güzelbahçe Belediyesi ev sahipliğinde Tarım Artı Organizasyon tarafından Türkiye’de ilk kez düzenlenen Ulusal Deniz ve Balıkçılık Bayramı’nın ikinci günüde katılımcılara yine 3 ton balık dağıtıldı.
Deniz altı temizliği yarışmasında ise heyecanlı dakikalar yaşandı. 8 dalgıç denizden en çok atık toplamak için yaptığı dalışlarda lastikten şişeye yüzlerce atık çıktı. Yarışma sonucunda Batu Gezer 12, Ege Ezmanlı 16 ve Kemal Kaçmaz ise 25 kilogram atık toplayarak dereye girdi. Yarışmacılara ödüllerini Güzelbahçe Belediye Başkanı Mustafa İnce, Belediye Meclis Üyesi İsmail Kandemir ve Güzelbahçe Belediyesi Spor Kulübü Dalgıç Başkanı Alpay Kandemir verdi.
Düzenlenen forumda ise balıkla ilgili doğru bilenen yanlışlar masaya yatırıldı. SÜRKOOP Danışmanı Tuncer Beybağ, Japonya’da kişi başı balım tüketiminin 90 kilograma ulaştığını ve kalp ile beyin rahatsızlığının görünmediğini belirterek, “Çünkü balıkta omega asitleri var. Omega asitleri; vücutta hastalığa neden olan bozulan genin tamirinde büyük rol oynar ve yalnızca denizdeki canlılarda mevcut. 629 kilometre uzunluğun sahile sahip. Türkiye’de kişi balık tüketimi 6 ile 8 kilogram arasında.
Sağlık için 20 milyar dolara yakın gider var. Eğer biz balık tüketmeye ağırlık verirsek, bu gider yarı yarıya iner. Bu nedenle hem sağlık için hem ekonomimiz için balık tüketimini artırmalıyız” dedi.
HER GÜN TAZE BALIK
Beybağ, 15 Nisan’da başlayıp 1 Eylül’de sona eren av yasağının kamuoyunda yanlış algılandığına da dikkat çekerek “Bu yasak sadece denizdeki gırgır ve trol dediğimiz deniz dibini tarayan teknelere yönelik. İzmir’de her gün 3 bine yakın tekne her gün balığı çıkıyor ve her gün taze taze, deniz dibini taramadan balık avlıyor. En büyük sıkıntıları, üretici olarak getirdikleri bu balıkları bu yanlış algı yüzünden satamıyor. Burada yerel yönetimlere de büyük görev düşüyor. Halkın kolayca ulaşabileceği noktalarda balık halleri oluşturulmalı. Balığın üreticiden tüketiciye ulaştırılması kolay olmalı” diye konuştu.
Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aslı Cadun ise omega 3’ün balıktan yoksun ülkelerde hamilelere, emziren annelere günümüzde takviye tablet olarak verildiğini, Türkiye’nin ise 3 tarafı denizle çevrili olmasına karşın balık tüketiminin istenilen seviyede olmadığını belirtti. Sardalya, hamsi gibi balıkların omega 3 açısından en zengin balıklar olduğuna dikkat çeken Cadun, “Üstelik bu balıklar kırmızı ete oranla daha ucuz” diye konuştu. Balıkta yalnızca “soğuk zincir”e dikkat edilmesi gerektiğini ifade eden Cadun, “Buğulama ya da fırında balığı aluminyum folyya sarıp pişirmeyin” dedi.
Bayramın ikinci günüde Güzelbahçe Belediyesi Spor Okulları Dans Topluluğu’nun zumba gösterisi büyük beğeni topladı. Belediye Halk Dansları Topluluğu’nun folklor gösterileri de coşku dolu alkış aldı. Aynı zamanda “Bu balığın adı ne” yarışmasında derece giren miniklerde ödül olarak can simitlerinin sahibi oldu. Gece Devrim Seyrek ve Servet Özden’in konseri ile sona erdi.