Murat Bakan'dan Rekabet Kurumu'na eleştiri

Altıncı tur görüşmeleri yapılan 2016 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı görüşmeleri kapsamında CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan, Rekabet Kurumu hakkında konuşma yaptı.

Rekabet Kurumu’nun adil ve şeffaf kriterlerle oluşmadığını, siyasi erk tarafından belirlendiğini ifade eden Bakan, kurumun bakanlar ile Cumhurbaşkanı’nın etkisi altında olduğunu vurguladı. Bakan, kurumun bağımsız olmadığını ve olamayacağını ise Gezi direnişi üzerinden anlattı.  

Ahi Evran’ın ‘Kimseyi kandırma, kanaatkar ol. Harama bakma, haram yeme, haram içme’ sözünü hatırlatan Bakan, “Toplumumuzun ortak manevi değerlerini yerli yersiz dillendirerek, toplumun tarihsel kılcal damarlarını incitmeyin, Ahi Evran’ın da kemiklerini sızlatmayın” diyerek Başbakan Davutoğlu’na yüklendi.

Yönetimin Osmanlıcılık hayali olduğunu söyleyen Bakan’ın “Kimisi kendini sultan, kimisi kendini sadrazam, kimisi kendini şeyhülislam gördüğü bir dönemde Rekabet Kurumu’nun da kendisini ‘deli dumrul’ görmesi doğaldır” ifadelerine ise AKP sıralarından tepki geldi.

Rekabet Kurumunun evrensel demokrasi kurallarına göre özgür basın aracılığıyla kamuoyunda tartışılarak yeniden yapılanması gerektiğinin altını çizen Bakan, “Siyaset, Rekabet Kurumunun yeniden yapılanmasına ön ayak olmalı, sonrasında ayak bağı olmamalıdır” dedi.

BAĞIMSIZLIK VE ÖZGÜRLÜK VURGUSU

Rekabet Kurumunun bağımsız olmasının şart olduğunu belirten Bakan, kurumun adil ve şeffaf kriterlerle oluşmadığını, siyasi erk tarafından belirlendiğini ifade etti. Kurumun oluşma metodunun ve üye seçiminin özgür basın aracılığıyla kamuoyunda tartışılması gerektiğini söyleyen Bakan, basın özgürlüğüne atıfta bulunarak, “Basınımız, iktidarın, AKP’nin ve Cumhurbaşkanı’nın lehine yazmakta hiçbir ülkede olmayacak kadar özgürdür. Eğer olan bitene eleştirel gözle bakan bir basın mensubu iseniz özgürleşeceğiniz yer, Can Dündar’ın Cumhurbaşkanı’na yazdığı teşekkür mektubunda ifade ettiği gibi cezaevidir. Bu tür kurumların özerk olabilmesi, ülkemizdeki bütün kurum ve kuruluşların özgürleşmesi ile orantılıdır” diye konuştu.

BAĞIMSIZ OLMADIĞININ ÖRNEĞİ GEZİ’DİR!

Rekabet Kurumunun bağımsız olmadığının ve olamayacağını Gezi direnişi üzerinden açıklayan Bakan, “Gezi direnişinde gazdan, coptan, tomadan canını kurtarmak isteyen gençler Divan Oteli’ne sığındılar. Hemen ardından ‘efsanevi liderinizin’ kini Divan Otel’in sahibi Koç Grubu’na yöneldi. Rekabet Kurumunun okları da TÜPRAŞ’a yöneldi ve ‘adilce’ 412 milyon TL cezayı kesiverdi” dedi.

DAVUTOĞLU’NA YÜKLENDİ: AHİ EVRAN’IN KEMİKLERİNİ SIZLATMAYIN

‘Bu acımasız, kontrolsüz rekabet ortamında esnaf mı kaldı? Hangi ahilik değerlerinden bahsediyorsunuz Sayın Başbakan?’ diye Başbakan’ın Ahi geleneğiyle ilgili ifadelerini eleştiren Bakan, “Toplumumuzun ortak manevi değerlerini yerli yersiz dillendirerek, toplumun tarihsel kılcal damarlarını incitmeyin, Ahi Evran’ın da kemiklerini sızlatmayın. Kırşehir Milletvekiliniz de birkaç gün önce Ahi Evran’ın sözlerini okudu bu kürsüde. Ahi Evran’ın bir sözünü de biz hatırlatalım, ‘Kimseyi kandırma, kanaatkar ol. Harama bakma, haram yeme, haram içme’” şeklinde konuştu.

KENDİSİNİ ‘DELİ DUMRUL’ GÖRMESİ DOĞALDIR...

Yönetimin Yeni Osmanlıcılık hayali olduğunu söyleyerek, Rekabet Kurumu’nun ise kendisini ‘deli dumrul’ olarak gördüğünü belirten Bakan, “Ülkenin en bağımsız kurumu olması gereken yargımız, gazetecilerimizden casus, sanatçılarımızdan, yazarlarımızdan sudan bahaneler ile hain yaratıp yargılıyor. Yönetimde yeni Osmanlıcılık hayali var. Kimisi kendini sultan, kimisi kendini sadrazam, kimisi kendi şeyhülislam gördüğü bir dönemde Rekabet Kurumu’nun da kendisini ‘deli dumrul’ görmesi doğaldır” ifadelerini kullandı.

Bakan, “Siyaset, Rekabet Kurumunun yeniden yapılanmasına ön ayak olmalı, sonrasında ayak bağı olmamalıdır” diyerek Rekabet Kurumunun bütçesine hayır oyu vereceklerini belirtti.