Kültürpark geleceğe hazırlanıyor
İzmir Büyükşehir Belediyesi, Kültürpark'taki yeşil dokunun “korunarak ve zenginleştirilerek geleceğe taşınması” konusunda Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi ile ortak çalışma yaptı. 13 kişilik uzman akademisyen ekip, alan içindeki 7709 adet ağacı…
İzmir Büyükşehir Belediyesi, kentin tarihi ve simgesel mekanlarından Kültürpark'ı yeniden tasarlayarak geleceğe taşıyacak çalışmalarında önemli bir adım daha attı. Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi ile “alandaki yeşil dokunun korunarak geliştirilmesi” hedefi doğrultusunda başlatılan “Kültürpark Alanındaki Materyallerin Tanımlanması, Korunması, Sürdürülebilirlik Açısından Önerilerin Hazırlanması Ortak Projesi'nin sonuçları kamuoyuyla paylaşıldı. 1,5 yıl önce imzalanan protokolle start alan proje çalışmaları kapsamında, alandaki bitki varlığı detaylı bir şekilde incelendi; bitkisel materyal tanımlanarak bitki rölövesi çıkarıldı. Çalışmalarda Kültürpark içinde 7709 adet ağaç sisteme kaydedilirken, karantina zararlısı barındıran ve diğer ağaçlar için de tehlike arz eden 42 ağacın kaldırılması öngörüldü. Büyükşehir Belediyesi, buna karşılık Kültürpark’a 633 adet yeni ağacın daha dikilmesini kararlaştırdı. Kültürpark’taki ağaçlarla ilgili bilgi kirliliğine itibar edilmemesini isteyen Büyükşehir yetkilileri, bilim insanlarının belirlediği ağaçlar dışında hiçbir ağacın kaldırılmayacağını ve hiçbir ağacın taşınmayacağını açıkladı. Projede 13 akademisyen çalışıyor Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Ferruh Işın, İzmir Büyükşehir Belediyesi ile yapılan ortak protokol çerçevesinde, 13 akademisyenin katılımıyla alandaki bitkisel materyalin hastalık, zararlılardan etkilenme durumu, diğer bitkisel materyallerle etkileşimi gibi olguları değerlendirerek, bitkilerin ömürlerinin uzatılması ve sürdürülebilirliğinin sağlanması yönünde çalışmalar yaptıklarını söyledi. Kültürpark ekibinde bitki koruma, hastalık-zararlı ve bitki besleme uzmanlarının görev yaptığını hatırlatan Işın, “Belediye bizden, alandaki bitkisel materyalin korunması, tanımlanması ve gelecek nesillere aktarılmasını istedi. Bu, devam eden bir projedir. Bundan sonraki süreçte her türlü zararlıya karşı korunmaya devam edecektir” dedi. Proje kapsamında Kültürpark'taki a ğaçların sağlık durumu ile ilgili detaylı veri elde ettiklerini de kaydeden Prof. Dr. Ferruh Işın, hastalığa neden olan zararlıların yayılma tehlikesine dikkat çekerek, “Alandaki 7709 ağacın sürdürülebilirliği için bazı ağaçların çıkması gerekebilir” şeklinde konuştu. Tedavi edilemeyen bitki alandan çıkarılmalı Hastalık ve zararlıların yayılmasının alandaki bitki varlığı üzerinde olumsuz sonuçlar doğurabileceğini sözlerine ekleyen Prof. Dr. Işın, şöyle devam etti: “Bitkinin bitkiye getirdiği olumsuzluk dışında, bitkinin toplum sağlığı açısından da bir takım zararları olabilir. Bitkide oluşan bir hastalık, yayılıp diğer bitkileri de yok edebilir. Bu durumda zararlının tedavi edilmesi, tedavi edilemiyorsa alandan çıkarılması gerekir. Bu süreçte yapılması gereken, o materyalin ortamdan uzaklaştırılmasıdır. Aynı şekilde, insan sağlığı açısından risk oluşturulan materyalin de ortamdan uzaklaştırılması gerekir. Bunun tamamen bilimsel yöntemlerle yapılması lazım. Bu yok etme anlamında değil, iyileştirme ve ileriye dönük sürdürülebilirliği sağlamadır. Çünkü o hastalık ve zararlıyı orada bertaraf etmezseniz, gelecek kuşaklarda tüm alanın zarar görmesine neden olabilirsiniz." Tüm bitkiler fotoğraflanıyor Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Peyzaj Mimarlığı Bölüm Başkanı Prof. Dr. Tanay Birişçi ise tohumdan gelip çok sık gelişen ve hastalık nedeniyle ölen bitkilerin uzaklaştırılması halinde, bitki örtüsünün daha da zenginleştirilebileceğini vurguladı. Kültürpark'ın bir botanik bahçesi gibi nitelik kazanabileceğini belirten Birişçi, "Bunlar Kültürpark'ın geleceği ve sürdürülebilirliği için çok önemli çalışmalar. Çevreye duyarlı bir insanın yaşlı, hasta, tehlike oluşturan bir ağacın kaldırılmasına tepki göstereceğini düşünmüyorum" diye konuştu. Peyzaj Mimarlığı bölümü olarak bir kitap hazırladıklarını ve alandaki tüm bitkilerin fotoğraflarını çektiklerini kaydeden Prof. Birişçi sözlerini şöyle sürdürdü: “Kültürpark'ın yeşil dokusunun bozulmasını kesinlikle istemiyoruz. Kültürpark, İzmir için ekosistemin önemli bir parçası. Bu mekan kaybedilmemeli. Fuarın buradan kalkması ve Gaziemir'e gitmesi de Kültürpark açısından çok iyi oldu. Gelecek süreçlerde yeni bitkiler, yeni tasarımlarla bitki örtüsü daha da zenginleştirilebilir. Ama bu alanda gerçekten çok ciddi tehlike arz eden ağaçlar var. Biz bitkiler için daha sağlıklı bir ortam sağlamak istiyoruz. Birçoğunun kök çevresinde beton ve zemin kaplama malzemesi var.” 7709 ağaç sisteme kaydedildi Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bitki Koruma Bölümü’nden Yrd. Doç. Dr. Nedim Çetinkaya da yürüttükleri projeye ilişkin şu bilgileri paylaştı: “Bu çalışmayla ilk defa Kültürpark'taki bitki varlığı reel olarak tespit edildi. İlk defa baştan sona bir bitki rölevesi çıkarılmış oldu. Kültürpark'taki her bitki, belli parametreler yönünden kayda alındı. Yüksek hassasiyet sağlayacak bir altyapıyla çalıştık. Bitkilerin özellikleriyle ilgili her türlü veriyi sisteme kaydettik. Özellikle Kültürpark'taki bitkisel varlığın kamuoyuna sunulması açısından bir altyapı oluşturuldu. Bitkilerin konumu ve tüm özellikleri on-line çalışan haritalar üzerinde görülebilecek özellikte. Buradaki amaç, Kültürpark'taki bitki varlığını azaltmak değil! Bitki varlığını rehabilite edip gerçek rekreasyon alanı, optimal koşullarda gelişmiş bir altyapıyı hedefliyoruz. 7709 adet ağacı sisteme kaydettik. Bazı bitkilerin çok sık veya kontrol dışı gelişmelerinden ve çevre koşullarından k aynaklanan sıkıntıları var. Bir kısım da hastalık ve zararlılar nedeniyle hasara uğramış bitkiler var. Bunların bir bölümü, öncelikle can ve mal güvenliğini tehdit ediyor. Çünkü bu ağaçların ağır hava koşullarında devrilme riski mevcut. Acilen çıkarılması gereken bitkiler konusunda Büyükşehir Belediyesi Parklar ve Bahçeler Daire Başkanlığı'nı uyarıyoruz. Ancak alanın özelliğinden dolayı, Anıtlar Kurulu'nun izni gerekiyor. Biz bu izin için gerekli işlemleri yapıp, gerekçeleri yazıp bildiriyoruz, onların çıkarılması için talepte bulunuyoruz. Hastalık ve zararlılar açısından değerlendirildiğinde ‘karantina’ kapsamında bazı zararlılar tespit edildi. Bunların acilen çıkarılması önerildi. Bu bitkilerin orada bulunması, diğer bitkilerin sağlığı açısından çok ciddi risk taşıyor. Herhangi bir mücadele yöntemi yok. Zaten hepsi k urumuş durumda. Kuruduğu için ekosisteme de bir katkıları yok. Çok yıllık bitkilerde özellikle yaştan kaynaklanan kuruma, çökme mevcut. Bunların bir kısmını geri getirmek mümkün ama bir kısmı için bu söz konusu değil! Dolayısıyla bu bitkilerin çıkarılıp yenilenmesinde fayda var.”