KARTEK iddialara cevap verdi
İzmir’de ESHOT’un açmış olduğu " Elektronik Ücret Toplama Sistemi İşletim Hizmeti" ihalesini kazanan Kartek, son günlerde medyada yayınlanan haberlerdeki "tecrübeleri ve yetki belgeleri yok" türü söylemlere karşılık, zaruri olarak cevap…
“ON KAT KART, İKİ YÜZ KAT CİHAZI TEK SİSTEMDE YÖNETİYORUZ” “İzmir’in 10 kat fazlası kartı, 200 kat fazlası cihazı tek sistem üzerinden yönetiyoruz. 30 milyonu aşan kredi ve 16 milyon banka kartını, 450 bin cihazla tek bir sistem üzerinde yöneten bir teknolojiye sahibiz. Kartek bugün Türkiye ve yurt dışında 100 milyonun üzerinde kart, 985 bin 850 POS, 2 bin 500 ATM işletimi için kurumlara gerekli teknoloji, alt yapı ve operasyon hizmetini sorunsuz sunuyor. Gruba bağlı 5 teknoloji şirketimiz ile ödeme sistemleri alanında Türkiye’nin en büyük şirketler grubundan biriyiz. ESHOT’un Elektronik Ücret Toplama Sistem İşletim Hizmeti ihalesiyle, idareye ait olan sistemleri; yaklaşık 4 milyon adet kart ve 2 bin adet terminali devralmak üzere ihaleyi kazandık.
“ULUSLARARASI ÖDÜLLERİN SAHİBİYİZ” Geçtiğimiz ay “The European Business Awards”da Türkiye Ulusal Şampiyonluğumuzun ardından Ruban d’Honneur’e layık görülerek Türkiye’yi bir kez daha global iş dünyasında gururlandırdık. Dünyada gerçekleştirdiğimiz birçok ilk proje, uluslararası otoriteler tarafından ödüllendirildi. Türkiye’nin en hızlı büyüyen teknoloji şirketlerinin belirlendiği ödül programında şirketlerimiz bu yıl birincilik olmak üzere en üst sıralarda yer aldılar. Bizim teknolojik başarılarımız bu kadar ortada iken, basın üzerinden yapılan gereksiz polemiklerle üzerimize gelinmesini son derece manidar buluyoruz.
Gerçeklerle örtüşmeyen, kişilik haklarımızı zedeleyici haber ve beyanatlarla ilgili yasal başvurularımızı gerçekleştirdik, bu günden sonra da bu tip haber ve beyanatlarla ilgili tüm yasal haklarımızı kullanacağız.
Kurulduğumuz günden bu yana medyada başarılarımızla gündeme gelen bir firmayız. Bu sistem geçişi sürecinde ise medya üzerinden yapılan gereksiz polemiklere karşılık vermek yerine var gücümüzle işimize odaklandık. Fakat hakkımızda asılsız yere yapılan ve gündemi yanlış yöne sevk eden haberlerle ilgili bir açıklama yapmamız zorunlu hale geldi.
“KONU SAPTIRILIYOR” Bu özelliklerimiz ve iş hacmimiz ortada iken ihale sürecinde yüksek fiyat veren, devir işlemlerini gerçekleştirmeyen, sözleşmenin gereklerini yerine getirmediği için ihale yasaklısı olan taraf biz değiliz. Biz, herkese açık olan ihaleye en uygun fiyatı vererek, yeterlilik belgelerini ibraz ederek ihaleyi kazanan, sözleşmeyi imzalayan ve sözleşmesinde olmayan işleri dahi İzmirlileri mağdur etmemek için yerine getiren tarafız. Görev bilinci ile ilgili ortaya atılan iddialar konusunda takdir kamuoyuna aittir.
Hizmet Alımı İhaleleri Uygulama Yönetmeliğine göre söz konusu ihalede diğer teklif sahibinin “iş deneyim belgesi” ne ise, bizim sahip olduğumuz “teknolojik ürün deneyim belgesi” aynı hükümdedir. Bu konuda yapılan itiraz KİK tarafından defalarca ret edildi. Bizim yeterliliğimiz ilgili tüm resmi makamlar tarafından onaylandı, yaptığımız işler de ortada iken başka ispat aramanın gereksiz olduğunu, bu gerçekler ortada iken bu girişimlerin kamuoyunu meşgul etme amacı taşıdığını düşünüyoruz.
“DENEYİMLERİMİZLE İZMİRLİLER’İN YANINDAYIZ “
ESHOT, yargıya intikal eden hukuki süreci başlattı ve savcılık soruşturması devam ediyor. Geçişi olumsuz etkileyen ve savcılığa intikal eden müdahalelere ilişkin hukuki sürecin biz de takipçisiyiz. Elektronik ücret toplama sisteminde basın yoluyla gösterilmeye çalışılan aksaklıkların gerçek kanıtlarını yargı sürecinde olduğu için paylaşamıyoruz, tüm belediyeleri de bu süreci yakından takip etmeye davet ediyoruz. Süreçte yaşananlar neticesinde verilen ihale yasaklılığı kararı kamuoyunun malumudur. ESHOT tarafından savcılığa yapılan suç duyurusuna konu olan sisteme yapılan müdahaleler ve tüm engellemelere rağmen sorunların çözümü için, teknolojik bilgi ve becerimizi ortaya koyarak sürece ciddi katkı sağladık. Bilgi ve deneyimimizle sistemi ayağa kaldırarak İzmirliler’in yanında olduk. ESHOT’un milyonlarca lira yatırım yaparak kurduğu alt yapı sisteminin kullanılamaz hale gelmesini engelledik. İşletmenlik ihalesi gereği devredilmesi gereken ve şartnamede belirtilen şekilde idareye devredilmeyen sistemin yerine, İzmirliler’i mağdur etmemek için bir hafta gibi kısa bir sürede sözleşmemizde hiçbir yükümlülüğümüz olmamasına rağmen yeni sistemler kurduk. Mağduriyeti önlemek amacıyla yaptığımız tüm çalışmaların takdirini İzmirlilere bırakıyoruz.
‘İzmirim Kart’ yaygınlaştığında İzmirliler dünyanın en gelişmiş ve en esnek akıllı kart sistemine kavuşacak ve İzmir bu anlamda dünyada sayılı birkaç şehirden birisi olacak.”