Karşıyaka depreme hazır
Karşıyaka Belediyesi, Düzce depreminin 15. yıldönümü ve “Dünya Afet Farkındalık Günü” nedeniyle Karşıyaka’nın ve İzmir’in doğal afetlere ne derece hazır olduğunu tartışmak amaçlı birbirinden değerli katılımcılar ile birlikte Panel düzenledi.
Panele konuşmacı olarak AFAD İl Müdürü Moderatör Faruk Üner, Sivil Savunma Uzmanı Ömer Karaca, Herkes İçin Acil Sağlık Derneği Başkanı Dr. Ülkümen Rodoplu, İnşaat Mühendisleri Odası İMO Başkanı Ayhan Emekli, Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi ve Ege Ajans Haber Müdürü Yrd. Doç.Dr. Oğuzhan Kavaklı, Dokuz Eylül Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümü Başkanı Prof. Dr. Zerrin Toprak katıldı. Uzm. Karaca; Karşıyaka ve İzmir’in, doğal afetler karşısında hazırlığının ne durumda olduğunu, afetlere karşı insanların eğitilmesinin önemini vurgulayan bir konuşma yaptı. Bu konudaki eğitimin ise, öncelikli olarak okullardan başlaması gerektiğini, bu konuda da Karşıyaka Belediyesi’nin gerçekleştirdiği Doğal Afetler Simülasyon Eğitim Merkezi’nin başta öğrenciler olmak üzere, toplumun her kesimine olası bir doğal afet durumunda neler yapılması gerektiğinin öğretildiğini belirtti. Bu çalışmaya, Karşıyaka Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar’ın bizzat katılımı Karşıyaka halkının bu projeye olan ilgisini arttırdığını söyledi. İzmir’in Dünyada deprem riski taşıyan 19. Şehir olduğunu hatırlatan Uzm. Karaca, “ Vatandaşa yaralıyı en doğru şekilde nasıl kurtaracağını öğretmemiz gerekir. Şahit olduğumuz olaylara bakarsak vatandaşımızın yardımsever olduğunu hep birlikte görebiliriz. Bizim yapmamız gereken bu yardımseverliğin en doğru şekilde kullanımını sağlamak, bilinen ilkyardım hakkında zihinlerde biraz rötuş yapmak gerekir” diye konuştu. Uzm. Karaca; Karşıyaka’da 64 okulun 33’üne bu konuda eğitim verildiği ve her an bir doğal afet yaşanılacak şekilde hazır bulunulduğu belirtti. Afetlerde ilkyardımın önemini vurgulayan konuşması ile Dr. Ülkümen Rodoplu Dünya Afet Farkındalık Günü nedeniyle bu panelin düzenlenmesinden duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Düzce depremine vurgu yapan Dr. Rodoplu, “1999 yılındaki depremden sonra oluşan duyarlılık devam etseydi bugün bu konuları konuşmayacaktık” dedi. Doğal afet konusundaki eğitimin önemine farklı yönlerden açıklık getiren Rodoplu, “ Yaşadığımız deprem facialarından ders alabilseydik, Bugün yüzlerce canın gitmesine sebep olan maden faciaları, arabalı vapura binmeye çalışan araçlar denize düşmezdi, teknik hatalardan oluşan iş kazaları yaşanmazdı. Toplumsal duyarlılık afete hazırlanmada en sihirli önlemdir. Bizler fen ve ilime inanırsak insan eli ve mekanik sistem yoluyla oluşan afetleri önleyebiliriz” diye konuştu. İMO Başkanı İnşaat Müh. Ayhan EMEKLİ, İzmir Yapı Envanteri, riskli bölgeler ve yanlış anlaşılan kentsel dönüşüm hakkında konuşma yaptı. Deprem tehlikesinde binalardan sonra en büyük tehlikeyi altyapıların genel deprem performansının düşük olabilme ihtimalinin oluşturduğunu belirtti. Zemin sorunun bu anlamda ciddi problemler yaratacağını ve altyapının Alsancak, Karşıyaka ve Bayraklı gibi zemin problemi olan yerlerde büyük hasarlar alabilme ihtimali üzerinde durdu. Emekli, “ Risk önceliğine dayanarak binaların ve altyapının derecelendirme bazında değerlendirilmesi gerekir. Bu risk analizlerine göre daha detaylı gruplandırmalar yapılabilir. Bu sayede yapıları, nasıl daha dayanıklı hale getirebiliriz sorusuna çözüm bulunabilir. Bu envanter çalışmaları daha sağlıklı sonuçlar için tüm İzmir genelinde yapılmalıdır ” dedi. Emekli, Kentsel dönüşüm, eski binayı yıkarak yerine yenisini dikmek değil, şehri risk gruplarına göre öncelikli bölgeler oluşturularak, yeniden yapılanmaya gidilmesi olduğunu ve bu çalışmaların doğru doneler ile desteklenmesi gerektiğini belirtti. Konuşmasının son bölümünde Emekli, bilim teknik ve akıl kullanımının şart olduğunu TMMOB ve İMO’nun bunları desteklemesi ve her türlü denetiminin eksiksiz yapılması gerektiğini belirtti. “Karşıyaka afetlere hazırlanıyor” panelinde Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi ve Ege Ajans Müdürü Yrd. Doç. Dr. Oğuzhan KAVAKLI, konuya daha farklı bir bakış açısı getirerek afetler ve sonrası medyanın yeri ve konumu hakkında açıklamalarda bulundu. Haberin doğasında olumsuzlukların yattığını ancak her zaman bir gazeteci kalemi ile mutluluğun resmini çizmeyi istediğini belirtti. İnsanlık adına her olumsuz olayın ilk önce gazetecinin yüreğinde alevleneceğini, ilk olarak daima onun canını yakacağını ve bu acının haber olarak insanların ellerindeki gazetelere düşüp onları saracağına değindi. Konuşmasına, “ İnsanlığın ıstırabıdır gazeteciyi yıpratan ; gördükleri, duydukları, yaşadıkları… Dert burada deva bulun ! der, çare arar, ışık tutar yol gösterir dertlere. Gazeteci olayları yaşar ve okuyucusuna, dinleyicisine, izleyicisine yaşatır. İnsanın özü ağlamazsa, gözü ağlamaz arkadaşlar” diyerek konuşmasını sürdüren Yrd. Doç. Dr. Kavaklı, gazetenin üretim ve son kullanım tarihinin aynı gün olan tek ürün olduğunu belirtip, haberin toplum için ne kadar önemli olduğuna ve gazetecilikte süratin önemine vurgu yaptı. Gazetecilik mesleğinin bir virüs olduğunu ve bu virüsü kapanların işlerini gönülden yaptıkları zaman topluma, insanlara ve kendine daima faydalı olacağını söyledi. Bu faydanın en net bir şekilde vücut bulabilmesi için bu mesleğin özgürlüğünün kısıtlanmamasının gerektiğini, bir olayla ilgili bilgi alacak gazetecinin önüne hiçbir şekilde engel konulmadan bilgi almasının sağlanması ve olayı yaşayan insanların dramını objektif bir şekilde kamuoyuna yansıtması gerektiğini vurguladı. 1999 yılında yaşanan acı olayın ardından basının bu olay üzerine gitmesiyle deprem sigortasının gerekliliği ortaya çıktığını söyledi. Yrd. Doç. Dr. Kavaklı, konuşmasının sonunda takipli gazeteciliğin çok önemli olduğunu, bu gibi olası doğal afetlerin önlenmesinde de bunun etkin bir rol oynayacağını belirtti. EN BÜYÜK RİSK İKLİM DEĞİŞİMİ Prof. Dr. Zerrin Toprak, afetlerde kamu yönetimi başlıklı konuşması ile dinleyicilere, uygulamaların ve sistemlerin doğal afet ile gelebilecek her türlü tehlikenin önlenmesi, afetlerde kamu yönetimi ile ilgili bilgilendirme yaptı. Prof. Dr. Toprak, “Türkiye’de ilgili fakültelerin kamu yönetimi bölümüne zorunlu olarak afet yönetimi dersi konulmalıdır. Cep telefonu ve teknolojiyi çokça kullanan bir toplumuz ama bilimsel olarak ilk çağa doğru gitmekteyiz. Her afet tipi için oluşabilecek tüm riskleri azaltmamız gerekiyor. Bana göre deprem değil iklim değişimi risktir” diye konuştu. Prof. Dr. Toprak, analizin en başta yüksek mercilerin desteği ile yapılması gerektiğini dile getirdi. Afet ve Acil Durum Yüksek Kurulu’na Türkiye’deki 21 bakanlıktan sadece 13’ünün dahil olduğunu ve bu gibi önemli bir durumda tüm bakanlıkların bu olaya dahil olması gerektiğini savundu. Panelde son olarak AFAD İl Müdürü Faruk Üner, Türkiye Afet Müdahale Planı ile ilgili detaylı bilgiler verdi. Panel katılımcılara çiçek ve teşekkür belgelerinin takdim edilmesiyle sona erdi.