Kamil Okyay Sındır: ''Artık yaşamımız çekilmez oldu!''
İzmir 2. bölgede seçim çalışmalarına devam eden Milletvekili Adayı Kamil Okyay Sındır, yoğun ziyaret programları arasında seçim bürosu açılışlarına katılmayı ihmal etmiyor.
Bornova Yeşilçam ve Işıkkent Seçim Bürolarının açılışına katılan Sındır, hemşerilerine seslendi, iktidar için CHP’ye oy istedi. Sındır, “İktidar yoksulluğu yönetiyor, 8 Haziran bir an evvel gelsin istiyoruz” dedi.
“YOKSULLUK SINIRINDAN 450 LİRA DAHA AZ ASGARİ ÜCRET!”
Sözlerine 8 Haziran bir an evvel gelmesini istediklerini belirterek başlayan Sındır, “Artık yeter diyoruz gerçekten canımıza, dişimize tak etti. Artık yaşamımız çekilmez oldu. Devletin resmi kurumu olan Türkiye İstatistik Kurumu 4 kişilik bir aile için açlık sınırını bin 424 lira olarak belirliyor. Ama bu ülkede asgari ücret 950 lira. Yani devlet 1420 liranın nerdeyse 450 lira altında bir maaşı reva görüyor asgari ücretliye. Daha doğrusu insanımızın yoksulumuzun sırtından geçinen; yoksulumuzun, yoksulluğunu ortadan kaldırarak değil o yoksulluğu yöneterek onu idare ederek yoksul insanlarımızın üstünden siyaset yapan bir anlayış var” dedi.
“DEVLET EMEKLİDEN PARA KAZANMA ANLAYIŞINDA”
Emeklilerin bugün Türkiye’de rahat bir yaşam sürmediğini söyleyen Sındır, “emeklimizin hastane ve sağlıkla ilgili harcamalarına katılma payı adı altında kendisinden alınan, maaşından alınan ücretler, eczaneye gittiğinde ödediği paralar nedeniyle rahat bir yaşam süremiyor. Hastalık riski en çok emeklilik dönemlerinde yüksektir. Esas o zaman emekli insanlarımızın yanında olması gereken devlet bu durum üzerinden para kazanma anlayışında. Bizim iktidarımız döneminde devlet bu uygulamalardan vazgeçecek. Emeklimizin maaşını insanca yaşanabilir bir düzeye getiren yılda 2 maaş ikramiyeyle de nefes alacak. Onun normal yaşamının dışında, bayramda seyranda evlatlarını torunlarını mutlu edebilecek, onlara hediyeler alabilecek, onlarla birlikte güzel vakit geçirebilecek bir hayat sunmak devletin aslı görevidir” dedi.
“BU ÜLKEYİ ANONİM ŞİRKET GİBİ YÖNETİYORLAR”
Devletin ve hükümetin halkını, vatandaşını düşünmek zorunda olduğunun altını çizen Sındır sözlerini şöyle sonlandırdı: “Bu ülkeyi anonim şirket gibi yönetme anlayışı yani vatandaşı müşteri pozisyonuna koyan ne kadar az verirsem daha çok para kazanırım son bulmalıdır. Ne kadar çok vergi alırsam o kadar çok kazanırım anlayışıyla sermayeyi daha çok büyüten, zengini daha çok zengin yapan ve yandaşlarına daha çok paralar aktaran anlayış artık son bulmalıdır. Sosyal yardım bir lütuf değildir. Sosyal yardım devletin olmazsa olmaz, mutlaka yapması gereken bir durumdur. Devlet vatandaşını aç susuz sokakta bırakmayacak, onun hayatını yaşamını, geleceğini güvence altına alacak bir sosyal yardım mutlaka olmak zorundadır. Çünkü bu toplumda biz birlikte yaşıyoruz. Biz bu ülkede yatağa aç giren bir çocuk olsun istemiyoruz. Biz bu ülkede gelecek endişesi duyan bir yaşlımız emeklimiz olsun istemiyoruz. Çocuklarımızın mutlu, huzurlu bir gelecek garantisi olsun istiyoruz. Yani insanca bir yaşam olsun istiyoruz yani hakça bir paylaşım olsun istiyoruz.”