İzmir'de toplu ulaşımda yeni döneme doğru
Merkez dışındaki ilçelerde toplu taşıma hizmeti veren birlik ve kooperatifleri ESHOT çatısı altında toplamaya çalışan İzmir Büyükşehir Belediyesi, bu süreci kente özgü "katılımcı ve paylaşımcı" yöntemlerle yürütüyor. Türkiye'ye örnek olacak…
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'nun uzun süredir üzerinde çalıştığı ve 24 Haziran seçimleri öncesinde yayınlanan yeni kanun maddesiyle önü açılan "taşıma kooperatifi ve birliklerin Belediye toplu taşıma sistemine dahil edilmesi" sürecinde takvim işlemeye başladı. ‘Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkındaki Kanun’un 14. maddesinde yer alan düzenlemeyle, 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu’nun 7. maddesine, Başkan Kocaoğlu’nun önerisiyle "Taşıma birlik veya kooperatiflerine, belediye bütçelerinden, toplu taşıma hizmetlerinden ücretsiz veya indirimli yaralanacaklara ilişkin gelir desteği ödemeleri yapılabilir” hükmü eklenmiş, böylece ilçelerde toplu taşıma hizmeti veren birlik ve kooperatiflerin ESHOT çatısı altında çalışmalarının önü açılmıştı. Bu süreci İzmir'e yakışan "katılımcı ve paylaşımcı" yöntemlerle sürdüren Büyükşehir Belediyesi, sık sık bir araya geldiği minibüsçü esnafını bilgilendirmeye devam ediyor. Son olarak Urla ve Seferihisar bölgelerinde çalışan minibüsçüleri davet eden İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, uygulamak istedikleri sistemi ve sürecin nasıl işleyeceğini anlattı. Büyükşehir Meclis Salonu'nda gerçekleşen buluşmada minibüsçü esnafının sorularını tek tek yanıtlayan Başkan Aziz Kocaoğlu, “Biz bu sistemi uygulayalım. Başta İstanbul ve Ankara olmak üzere bütün vilayetler de fazla zaman kaybetmeden aynı sisteme geçecektir” dedi. Türkiye'ye örnek olacağız Uzun yıllardır toplu taşıma yapan birlik ve kooperatiflerin büyükşehir çatısı altında, ESHOT'un kriterleriyle; hem işlerinin bozulmayacağı hem de daha disiplinli, daha düzenli çalışacakları bir sistem kurmak ve ulaşım sistemine yeni bir soluk getirmek arzusunda olduklarını söyleyen Başkan Kocaoğlu, "Her ilçede tüzel kişilikle anlaşıp garajları, güzergahları, hareket saatleri ve ücretlerini bizzat Büyükşehir Belediyesi’nin belirleyip yöneteceği, vatandaşların belediyenin koyduğu kurallar içerisinde daha güvenli ve daha konforlu yolculuk yapacağı, aracın yaşı ve niteliğinden şoförün kıyafeti ve eğitimine kadar pek çok şeyin yine belediye tarafından denetleneceği bir sistem için çabalıyoruz. Bunu başardığımızda, Türkiye için örnek bir modele daha imza atmış olacağız" şeklinde konuştu. Bıyık altından gülmüşlerdi ama.. Minibüsçülerin sorularını yanıtlayan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı, "Kimsenin ekmeğiyle oynamak gibi bir niyetimiz yok. Hiç bir zaman da olmadı. Bizim iyi niyetimizi, samimiyetimizi 15 senedir öğrenemediyseniz, bundan sonra da zaten öğrenilmez. Biz bugüne kadar yaptığımız bütün işlerde, vatandaşımızın çıkarı varsa 'evet' dedik; yoksa 'hayır' dedik. Aynı durum bugün de geçerli” şeklinde konuştu. Başkan Kocaoğlu sözlerini şöyle sürdürdü: "Tarımı kalkındıracağım dediğim zaman bıyık altından gülüp inanmadılar ama bugün 'Aziz söz verdiyse yapar ve bizim lehimize ise yapar' diyorlar. Aynı durum ilk etapta 5 bin konut kapsayan kentsel dönüşüm projelerimizde de geçerli. Adaletten ayrılmadan, herkesin hakkı ne kadarsa onu vererek çalışıyoruz. Bu iş er geç olacak. Erken olursa biz karışmayacağız; vatandaşı sizinle başbaşa bırakacağız. Biz sadece denetleyici olacağız. Ama geç olursa, mecburen o hatlara araç koyacağız. Çünkü vatandaş toplu ulaşım istiyor. Bugüne kadar sizin ekmeğinizle oynanmasın diye bu işe karışmadık. Gerekirse 597 köye birden sefer başlatırız; belediyenin bu gücü var. Ama bunu yaparken, minibüsçüler, aileleri ve sektöre hizmet verenlerle birlikte yaklaşık 30 bin kişinin ekmeğiyle oynamış oluruz. Bu doğru mu? Bu vicdanlı mı? Bu bir belediye başkanına, yerel yönetime yakışır mı? Ben önce kendi vicdanıma göre hareket edeceğim. Bu yolda beraber yürüyelim istiyoruz." Adım adım çözüm Uygulamak istedikleri yeni sistemin önündeki en büyük engelin "yasa gereği ücretsiz taşınan yolcular" olduğuna dikkat çeken Başkan Aziz Kocaoğlu, "Yeni yasal düzenlemeyle 'taşıma birlik veya kooperatiflerine, belediye bütçelerinden, toplu taşıma hizmetlerinden ücretsiz veya indirimli yaralanacaklara ilişkin gelir desteği ödemeleri yapabilir' hale geldik. Kooperatif ve birlik araçlarını maksimum verimlilikle ulaşım sistemimize entegre etmek istiyoruz. 11 merkez ilçe dışındaki toplu ulaşımı tamamen kooperatif ve birliklere bırakacağız. Böylece Belediye ve esnafın paralel çalışmaları nedeniyle yaşanan 'kaynak israfını' da önlemiş olacağız" dedi. Minibüsçülerden "biz hazırız" mesajı Toplantıya katılan toplu taşıma kooperatiflerinin temsilcileri, Büyükşehir Belediyesi'nin kurmak istediği yeni sisteme destek için ellerinden geleni yapacaklarını söyledi. Minibüsçülerin önemli bir bölümü, sisteme "hemen" dahil olmak istediklerini beyan etti.