İzmir Büyükşehir Belediyesi Bilim Kurulu: 4 haftalık tam kapanma şart
İzmir Büyükşehir Belediyesi Bilim Kurulu “kontrollü normalleşme”nin ardından ektisini arttıran COVID-19 küresel salgınıyla ilgili bir açıklama yaparak salgınının baskılanmasına yönelik önerilerini paylaştı.
Bilim Kurulu’nun açıklaması şöyle:
“COVID-19 küresel salgınında 1. dalganın 3. pikinin tepe noktasına bile varılamadan açıklanan en yüksek olgu ve ölüm sayıları nedeniyle ülkemiz Avrupa’da en çok olgu saptanan birinci, dünyada da dördüncü ülke konumuna geldi. Virüsün varyantlarının (yeni mutasyonların) bulaşma hızlarının artması olgu sayılarında artışa ve hastalığın toplumda kontrolsüz biçimde yayılmasına neden oluyor. Varyantların ortaya çıkmasının en önemli nedeni insanlar arasında virüsün dolaşmasıdır. Toplumda enfeksiyonların yayılımı ne kadar az olursa varyantların da yayılma olasılığı o kadar az olur, bu nedenle her bir COVID-19 olgusunun engellenmesi kritik önemdedir. ‘Aşılama’ ve ‘kısıtlama’ önlemlerinin yanı sıra ‘aktif takip yapılması’ varyant virüse karşı en etkili önlemlerdir. COVID-19 küresel salgınının baskılanabilmesini sağlayacak önlemler için hızlı davranılmalı, bunu başaran ülkelerin uygulamaları izlenmeli ve konuyla ilgili meslek örgütleri, uzmanlık dernekleri vb. kurumlar ve toplumun her kesimiyle iş birliği yapılmalı, herkesin sürece katılımı sağlanmalıdır.
COVID-19 Küresel Salgınının Baskılanabilmesi için Önerilerimiz:
• 4 Haftalık Tam Kapanma Kayıt içi ve dışı alanlarda çalışanların tümüne tam ücret, işsizlere asgari ücret verilerek tam kapanma sağlanmalı, Yaşam için zorunlu alanlar dışında üretim durdurulmalı, tüm iş yerleri kapanmalı Yüksek ve çok yüksek riskli illere giriş çıkış kısıtlaması getirilmeli, özellikle varyantların yaygın görüldüğü iller arasındaki ulaşım kısıtlanmalı ve sıkı takibi sağlanmalı, Enfekte kişilerin ülkeye girmelerini engelleyecek önlemler alınmalıdır: Çok riskli ülke ve/veya bölgeler tanımlanmalı, güncellenmeli ve bu bölgelerden girişler bir süreliğine tümüyle durdurulmalı, Tüm ülkelerden girişlerde negatif test sonucu belgesi aranmalı veya testin girişte yapılması zorunlu tutulmalı, Varyantların yaygın olduğu ülkelerden girişlerde giriş öncesi test, girdikten sonra test, karantina ve karantina sonu testi zorunlu olmalıdır. Yüksek ve çok yüksek riskli illerde sağlık kurumları başta olmak üzere zorunlu iş kolları dışındaki kapalı alanlarda 6’dan fazla kişinin bir araya gelmesine izin verilmemeli, Kuralların herkese eşit uygulanması sağlanmalı, ayrıcalık tanımlanmamalıdır. • Yaygın ve Çok Sayıda Test Belirtisi olmayan hastaları yakalayıp izole etmek için birinci basamak sağlık hizmetleri güçlendirilmeli, Teste ulaşmak için ‘yakınma’ olması koşulu kaldırılmalı, 13 Kasım 2020’den önce olduğu gibi olgu saptanan ev, okul, işyerlerinde örnekler alınarak olguların olası kaynaklarının ve pozitifleşen temaslılarının bulunup onların da uygun süreler boyunca izole edilmesi sağlanmalı, Günlük test sayısı 300.000 üstüne çıkarılmalı, bunun için yüksek sayıda test çalışılmasına uygun güvenilir sistemler sağlanmalı, Yüksek ve çok yüksek riskli illerde hastaneler dışında test alanları oluşturulmalı, Bilinen varyantların hızlı bir şekilde taranıp tanımlanmasını sağlayacak test tasarımları yetkilendirilmiş laboratuvarlarda uygulanabilir hale getirilmeli, Mutasyon testleri hastaların klinik bilgileri ve bulaşma-temas öykülerine göre seçilmeli ve sonuçlar incelenmeli, Ülkemizde olabilecek yeni mutasyonlu virüslerin izinin sürülebilmesi için virüslerin tam genom analizine yönelik ulusal laboratuvar ağları kurulmalıdır. • Hızlı Kitlesel Aşılama Bir yıldan uzun süredir milyonlarca insanın ölümüne, iş ve gelir kaybına, milyarlarca çocuğun okulsuz kalmasına yol açan küresel salgın sürecinin en olumlu gelişmesi olan aşının hem salgını bitirebileceğini hem de ağır hastalıkları, ölümleri azaltacağını biliniyorken güvenli ve etkili aşıların toplumun her kesimine hızla uygulanması sağlanmalı, Aşılama en kısa sürede aktif çalışanlara eriştirilmeli, Aşıya karşı geliştirilen önyargıları kıran, aşının güvenli ve koruyucu olduğu güvenini sağlayan, yan etkilerini de açıklayan ‘Aşı güvenlidir’, ‘Aşı korur’, ‘Salgın aşıyla bitecek’ gibi kampanyalar yapılmalı, toplum aşıya yönlendirilmelidir. • Kamusal Otoritenin Topluma Bilgi Aktarımı COVID-19 küresel salgını sürecindeki verilere kısıtlama olmaksızın erişim sağlanmalı, Süreçle ilgili bilgiler toplumun her kesiminin anlayacağı biçimde açık ve net olarak paylaşılmalı, Toplum sağlığı önlemlerine uyumun önemi vurgulanmalıdır: Doğru maske kullanımı, fiziksel mesafe, temizlik kurallarına uyum, kalabalık ve kapalı alanlarda 15 dakikadan fazla bulunulmaması, mümkün olduğunca evde kalınması, gereksiz seyahatlerin ertelenmesi, sosyal ilişkilerin en az düzeye indirilmesi, kapalı ortamların iyi havalandırılması, önerilen izolasyon ve karantina sürelerine mutlak uyumun sağlanması vb.
COVID-19 küresel salgınının baskılanabilmesi için alınması gereken önlemlerde; • ‘Daha adil, daha sağlıklı bir dünya kurma’ amacı gözetilmeli, İzmir’deki her insanın; Güvenli gıda ve temiz suya erişim Sağlıklı barınma koşulları Sağlık hizmetine erişim Yeterli eğitime sahip olma hakları, ‘Aç kalmamak için çalışmalıyım’ ya da ‘hastalık kapmamak için çalışmamalıyım’ açmazında bırakılmadan temel gereksinimlerini karşılamaya yetecek gelir, işlerini koruma, iş yeri kira, fatura ödemeleri vb. iş sorunlarını aşma çabaları desteklenmeli, En fazla ölümün sağlık ve destek hizmetleri çalışanları arasında olduğu biliniyorken özellikle kişisel koruyucu malzemeye ve hizmet içi eğitime erişim konusunda sorun yaşayan gruplar mutlaka desteklenmelidir. • Küresel salgın sürecinin etkili ve bilimsel yönetimi, emek ve meslek örgütleri, uzmanlık dernekleri, STK’lar, hasta hakları dernekleri gibi kuruluşların katkısıyla, toplumun sağlık çalışanları ve kurumlarıyla iş birliği içinde, yerelden merkeze katılımlarla alınan ve uygulanan kararlara toplumun tüm kesimlerinin katılımıyla sağlanmalıdır. • ‘Aşı olsan da hastalığı geçirsen de Kişisel Korunma Önlemlerini Al (maske, mesafe, temizlik), insanlarla yakın temastan kaçın, kapalı, havalandırılmayan ortamlarda kalma ve GÖNÜLLÜ KARANTİNA uygula’ vb. kampanyalarla topluma bu sürecin aşılmasındaki katkıları hatırlatılmalıdır. ‘Sağlıklı Birey, Sağlıklı İzmir, Sağlıklı Dünya’ amacımıza ulaşmak için alınacak bu önlemler küresel salgının da üstesinden gelmemizi sağlayacaktır.”