İnovasyonun kalbi İzmir’de atıyor

Swissotel'de düzenlenen "Türkiye İnovasyon Haftası" etkinliğinin açılışında konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, yeniliğe verdikleri değeri taçlandırmak adına, bu yılki İEF’nin ana temasını 'inovasyon' olarak belirlediklerini açıkladı. Başkan Kocaoğlu,…

Karşıyaka Haber

Ekonomi Bakanlığı'nın katkılarıyla Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) ile Ege İhracatçılar Birlikleri (EİB) tarafından bu yılın ilk ‘Türkiye İnovasyon Haftası’ etkinliği İzmir'de düzenlendi. 18 Mart'ta sona erecek olan Türkiye İnovasyon Haftası,   Swissotel Büyük Efes'te başladı. Törene İzmir Valisi Mustafa Toprak, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Mehmet Büyükekşi, Ege İhracatçılar Birlikleri Koordinatör Başkanı Sabri Ünlütürk, Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, rektörler,  paneller için gelen konuklar, yabancı katılımcılar, ekonomistler, destek veren kurumların yöneticileri, iş adamları, öğrenciler ve İzmirliler katıldı.  Konuşmasına 18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma günü dolayısıyla ülkenin varlığı ve bütünlüğü için gözünü kırpmadan canını veren tüm şehitleri şükranla anarak başlayan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, "Türkiye İnovasyon Haftası’nın açılışında sizleri güleryüzlü kentimiz İzmir’de ağırlamaktan büyük mutluluk duyuyorum. Ama asıl mutluluğum, salonu dolduran genç arkadaşlarımın gözlerindeki ışık ve parıltı.“Siz gençler, geleceğin bir gülü ve ikbal ışığısınız. Memleketi asıl ışığa boğacak olan sizlersiniz” sözleriyle gençliğe olan inancını güçlü bir biçimde anlatan Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ü bir kez daha saygıyla ve minnetle anıyoruz" dedi.  İnovatif bir toplumuz İnovasyonu, içinde farklı lezzetleri barındıran ve ancak usta aşçıların hünerli ellerinde değer bulan iddialı bir yemeğe benzettiğini söyleyen Başkan Kocaoğlu, “İçinde biraz yenilik, biraz tasarım, biraz girişimcilik ve bolca hayal gücü var. Hazerfen Ahmet Çelebi’yi kanat takıp uçuran hayal gücü, bunlar içinde belki de en önemlisidir” şeklinde konuştu.  Türk insanının inovatif zekasına mizahi göndermeler de yapan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı şöyle devam etti: “Kim ne derse desin, inovatif bir toplum olduğumuz kesin! Bu özelliğimizle mizahçılara bolca malzeme veriyoruz. Yüzbinlerce euroluk Ferrari’ye tüp, minibüsün içine split klima takan, bulaşık makinesinde ıspanak yıkayıp ütü üzerinde çay demleyen, tencereden çanak anten yapan bir milletiz biz! Yeter ki imkan tanınsın, önümüz açılsın! Milletimizin içindeki o inovatif ruh, mutlaka bir şekilde kendini gösterecektir.”  “Proce” değil “proje” İhracatta katma değer oluşturabilmenin, ekonomisi güçlü bir ülke olmanın, mutlaka ve mutlaka inovasyondan, markalaşmadan geçtiğini hatırlatan Başkan Kocaoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Kuşkusuz bu konuda en büyük görev de pratik, yenilikçi, risk almaktan çekinmeyen, girişimci, dünyayı yakından takip eden ve bilimin aydınlığından uzaklaşmayan gençlerimize düşüyor. “Peki siz, bu kentin yerel yönetimi olarak inovasyonun neresindesiniz?” diye soracak olursanız.. Bilime, Ar-Ge’ye, tasarıma ve yeniliğe inancımız samimidir. Sosyal inovasyonu fazlasıyla önemsiyoruz. Porof.  Zihni Sinir’in kulakları çınlasın;  ‘proce’ değil ‘projeler’ üzerinde çalışıyoruz. Attığımız her adımda üniversiteler ve bilim insanlarıyla temas halindeyiz. Yeni bilginin sosyal faydaya dönüşmesi, hemşehrilerimizin yaşam kalitesine katkı sağlaması, bizim için çok ama çok önemli. Gelecekle ilgili hayallerimiz yeniliklerle dolu. Ülkenin AR-GE İnovasyon Müdürlüğü kuran ilk belediyesi olmamız, bu konudaki öncü ve örnek kimliğimizi göstermesi açısından önemli bir kriterdir sanırım." Fuarın ana teması "inovasyon" olacak İnovasyon için gerekli ortam ve koşulların sağlanmasında yerel yönetimlerin rolünü çok iyi bildiklerini söyleyen Başkan Kocaoğlu, konuşmasına şöyle devam etti. "Yenilik çağında inovasyona verdiğimiz değeri taçlandırmak adına, bu yıl 85'inci kez düzenleyeceğimiz İzmir Enternasyonal Fuarı'nın ana temasını ‘inovasyon’ olarak belirledik. Geçmişle gelecek arasında bir köprü görevi üstlenen, tarihe tanıklık etmiş ve geleceği aydınlatmış bu simge fuar aracılığıyla, inovasyon ruhunu güçlendirmeyi hedefliyoruz. Modern ve yaşanabilir; tasarım ve yeniliğe açık bir kent yaratabilmek için bir dizi öncü, yenilikçi proje ve uygulamayı hayata geçiriyoruz. Türkiye’nin Avrupa’ya, yani uygarlığa en yakın kenti olarak, inovasyona dayalı kalkınmaya ve yenilikçi fikirlere inanıyor, geleceğe yönelik çözümler adına inovatif çalışmaları sonuna kadar destekliyoruz. İzmir gibi aydınlık bir kente yakışan da budur!". İnovasyon toplumların kaderini belirliyor Konuşmasına ülkede yaşanan olaylarda hayatını kaybedenleri anarak başlayan İzmir Valisi Mustafa Toprak, "Ülkemizin sahip olduğu kaynakları en iyi şekilde değerlendirerek fark yaratması,  rekabet gücünü artırması için var olan gücünü harekete geçirmesi için inovasyon temel koşullarından biridir.  Bu da ancak yenilik yaratma kültürünü benimseyerek sağlanabilir.  Bu nedenle Türkiye İhracatçı Birlikleri tarafından organize edilen böylesi faaliyetlerin ülkemiz için önemli kazanım olacaktır.  İnovasyon toplumların kaderini belirleyen önemli unsurlardan biri haline gelmiştir.  Günümüz dünyası, bilgi toplumuna doğru hızla dönüşmeye başlamıştır" diye konuştu.  Ünlütürk, "9 bin kişiyi ağırladık" Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Sabri Ünlütürk, Türkiye İnovasyon Haftası etkinliklerinin bu yıl üçüncüsünü düzenlediklerini belirterek, "İlkini 2014 yılında İzmir'de gerçekleştirdik. O kadar ilgi gördü ki, bu yıl İzmir'de üçüncüsünü düzenliyoruz. Bu etkinliğin gerçekleşmesinde her zaman yanımızda olan partnerlerimize ve İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne de teşekkür ediyorum" dedi. 21. yüzyılda gücün, inovasyondan beslendiğini belirten Ünlütürk, "İnovasyon,  toplumları değiştirdiği gibi ülkeleri  de değiştiriyor. ‘Türkiye İnovasyon Haftası’ İzmir buluşması bu yüzden büyük önem taşıyor.  Geçtiğimiz yıl İzmir'de  9 bin inovasyon tutkununu ağırladık.  İzmir gücünü inovasyondan alıyor.  Ülke olarak zor günlerden geçiyoruz. Ancak bu yaşanan acılara son vermenin uzun vadeli formülü  hayatımızın  her yanına bilgiyi,  inovasyonu dahil etmek" diye konuştu.   2 bin genç yetiştiriyoruz Türkiye İhracatçılar Meclis Başkanı Mehmet Büyükekşi ise yaptığı konuşmada, inovasyon tutkunları ile İzmir'de bir arada olmaktan duyduğu mutluluğu dile getirerek şunları söyledi: “Ekonomik daralma dönemlerinde fırsatlar azalıyor.  Artık fırsat yaratan yeni iş anlayışına geçmemiz gerekiyor.  Yeni nesil girişimci profiline ihtiyacımız var.  Eski nesil bize önemli şeyler devretti.  Çalştılar,  biriktirdiler ama artık sermayenin üstünlüğüne dayalı çağ kapandı.  Ne kadar bilgi yaratıcı isek, bu çağ o kadar zengin olacağız. İnovasyonun bir araç değil bizim amacımız olmalı! Cep telefonlarımızda 'candy crash' oyunu var.  Yüz milyon oyuncu oynuyor.  Değeri 5.9 milyar dolar.  Türkiye'deki bütün şeker fabrikalarının bu kadar cirosu yok.  Whatsup'un  aylık 1 milyar aktif kullanıcısı var.  2014 yılı satış rakamı 19 milyar dolar.  Bunlar bizim ilham almamız için çok önemli rakamlar. Özellikle gençlerimizden çok büyük beklentimiz var. 2 bin gencimizi inovasyonda geleceğe hazırlamak için yetiştiriyoruz.  13 milyon genç nüfusumuz var.  İnovasyon ve girişimcilikle bunları kuşatarak meydanlara bırakacağız."  “Cesaret” her şey demek TEB Genel Müdürü Ümit Leblebici,  banka olarak girişimcilerin cesaretlerini artırmaya çalıştıklarını söylerken, açılış konuşmalarının ardından kürsüye gelen ünlü trend uzmanı Magnus Lindkvist  “İnovasyonun Sınırsızlık Masalı” konulu dikkat çekici bir konuşma yaptı. Bugün dünyada yatay büyüme nedeniyle “kopyala-yapıştı”r ürünlerin satıldığını belirten Lindkvist, “Benzer firmalar benzer ürünler satıyor. Bu rekabeti artırıyor. Rekabetle yeni bir fikir yaratmanız mümkün değil. Ancak dünyada rekabet eden ödüllendiriliyor, yeni bir şey icat eden cezalandırılıyor. Dikey büyümek zorundayız. Bu yüzden inovasyon çok önemli” dedi.