İKÇÜ'den taban puan uygulamasına destek
Yükseköğretim Kurulu’nun fakültelere daha nitelikli öğrenci alınması için bu yıl tıp ve hukuk fakültelerinde başlatıp gelecek yıldan itibaren diğer fakültelere de yayılacak taban puan uygulaması memnuniyet yarattı. İzmir Kâtip Çelebi…
Doç. Dr. Salih Yılmaz, “Geçtiğimiz senelerde birkaç matematik netiyle mühendislik fakültelerine giren öğrenciler vardı. Atılma da kalktığı için bu puanlarla fakülteye giren biri rahatlıkla diploma alabiliyordu. Ülke olarak bu konuda acil bir şeyler yapılmalı. Böylece mühendis kalitemiz de artar” dedi
“İmza yetkisi vermeden deneyim kazanmalı”
Alanında daha yetkin mühendislerin sahada çalışabilmesi için akademik eğitimin ardından uzmanlık sınavlarının yapılması gerektiğini ifade eden Doç.Dr. Yılmaz, gelişmiş ülkelerdeki örnek uygulamalardan bahsetti. Kentsel dönüşümde önemli bir role sahip olan mühendislerin deneyimini sahada çalışarak kazandığını kaydeden Doç.Dr. Yılmaz, “ Mühendislik Fakültelerinden mezunlar için gelişmiş ülkelerdeki gibi mezuniyet sonrası yetkinlik sınavı konulmalı. Belediyeye KPSS ile yerleşen bir mühendis arkadaşımız işi çalışarak sahada öğreniyor. O mühendis arkadaşlarımıza imza yetkisi vermeden önce o yetkinliği kazandırmak lazım. Dört yıllık fakülteyi bitiren tüm mühendislere sınırsız imza yetkisi sunulmuş durumda. Gelişmiş ülkelerde bu böyle değil. Mühendislik yetkilerini almak için fakülteden sonra belli sınavları vermek zorunda. Kentsel dönüşüm, deprem projelerinde işin başına gerçekten yetkinliği olan meslektaşlarımızın konulması gerek ki; bu alanda çalışan çok değerli isimler var” diye konuştu.
“İnşaat Mühendisliği denince akla binalar geliyor”
Mühendislik müfredatının da yenilenmeye ihtiyaç duyduğunu vurgulayan Doç.Dr.Yılmaz, farklı alanlarda uzmanlaşan mühendislere ihtiyaç olduğunu belirtti. Doç.Dr. Yılmaz, “Türkiye’de inşaat mühendisliği bölümlerinde ahşap yapılarla, yığma yapılarla ilgili bir ders yok. Betonarme yapılar, çelik yapılar gibi temel dersler 40 ile 45 saatte anlatılmak zorunda. İnşaat Mühendisliği denilince akla bina inşaatları geliyor. Ama mezunlarımız boru hatları, tüneller, barajlar, köprüler gibi çok değişik alanlarda tasarımlara imza atıyor. Halbuki bunların önemli bir kısmı uzmanlık konuları. Ama diploması olan herkes eşit, kim daha iyi, bunun bir kriteri yok. Ülkemizde hangi mühendis daha ucuz proje üretiyor, daha az demir çıkarıyorsa ona iyi mühendis gözüyle bakılıyor. Bunun önüne geçmek için uygulamalı eğitime önem verilmesi ve uzmanlık sınavlarının yapılması şart” şeklinde konuştu.
“İKÇÜ’den şehircilik alanına bilimsel katkı”
İKÇÜ Bünyesinde kurulan ve tüm kente hizmet vermeye başlayan Deprem Mühendisliği Uygulama ve Araştırma Merkezinin çalışmalarına işaret eden Doç.Dr. Yılmaz, Rektör Prof.Dr. Galip Akhan’ın kentin bu yöndeki gelişimine büyük önem verdiğini söyledi. Doç.Dr. Yılmaz, “Merkezimiz, Rektör Prof.Dr. Galip Akhan’ın Şehircilik sorunlarına verdiği öncelik ile kuruldu. İKÇÜ’de şehircilik boyutu açısından deprem önemli bir çalışma alanını içeriyor. Merkezimizde binaların deprem risklerini ölçüyoruz, riskli yapı tespitleri yapıyoruz. Bilimsel araştırmalar ve eğitimler yapıyoruz Kentimizin bu anlamdaki eksikleri için yoğun olarak çalışıyoruz” dedi.