Hastalığınızın altında öfke mi yatıyor?
İzmir Üniversitesi Hemşirelik Günleri kapsamında öğrenciler ile bir araya gelen Doç. Dr. Ayşegül Bilge, uykusuzluk, Esansiyel Tansiyon, Depresyon, Egzama pek çok hastalığın temelinde doğru şekilde ifade edilemeyen öfkenin yattığını söyledi.
Doç. Dr. Ayşegül Bilge, İzmir Üniversitesi Hemşirelik Günleri kapsamında “Öfkem nereye gidiyor? Nasıl yönetelim?” başlıklı bir sunum yaptı. Uykusuzluk, Depresyon, Egzama, Fibromiyalji, mide rahatsızlıkları, Esansiyel Tansiyon gibi pek çok hastalığın temelinde doğru şekilde ifade edilemeyen öfkenin bulunduğunu belirten Doç. Dr. Bilge, başkalarına zarar verme ya da intiharla sonuçlanabilecek öfkenin kontrolü için önemli tavsiyelerde bulundu ve “Öfke, kişiyi saniyenin 10’da biri bir sürede etkiler ve şiddetle yönelik davranışa yönelme söz konusu olabilir. Bu nedenle tepki vermeden önce 15 saniye düşünmek gerekir” diye konuştu. Öğrenci ve akademisyenlerin büyük ilgi gösterdiği sunum sonunda Bilge’ye teşekkür plaketini Sağlık Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Fisun Şenuzun Aykar takdim etti.
16.00 ile 21.00 arasına dikkat
Yapılan araştırmaların, pratisyen hekimlerden sonra öfke sonucu ortaya çıkan şiddetle en fazla karşılaşan ikinci meslek grubunu hemşirelerin oluşturduğunu belirten Bilge, şiddetle en fazla karşılaşılan saatlerin 16.00 ile 21.00 arası olduğu bilgisini verdi. Bilge, şiddetle ilgili sorunların özellikle Ruh ve Sinir Hastalıkları, Acil ve Cerrahi servislerinde yaşandığını söyledi.
Öfkenizi olumlu davranışa çevirin
Kışkırtılma, haksızlığa uğrama, tehdit edilme, trafik sıkışıklığı, yalan gibi kişinin benliğini engelleyen pek çok sebepten kaynaklanabilecek öfkenin bir duygu, şiddet ile meydana çıkan saldırganlığın ise bir davranış olduğuna vurgu yapan Doç. Dr. Bilge, “Öfke anında nabız ve solunum artar, göz bebekleri büyür, konsantrasyon bozulur. Öfkeli insanlarda unutkanlık başlar, uyumakta zorluk çekilir, alkole eğilim, aşırı ve hızlı yemek yeme, aşırı ilaç kullanımı ve acelecilik görülür” dedi. Kontrol altında doğru şekilde ifade edilebilmesi halinde öfkenin kişiyi harekete geçiren, öfkeye kaynaklık eden sorunun çözümüne yönelten olumlu bir duygu olduğunu belirten Ayşegül Bilge, bunun için gerekli olan en önemli şeyin öfkeyi doğru yönetmek olduğunu söyledi.
Doç. Dr. Bilge, geçmiş yaşantılarda bastırılmış öfkenin kişiye olumsuz etkilerinin olacağına da değindi ve çatışma, işten ayrılma, boşanma, benlik saygısında azalmanın bastırılmış öfke kaynaklı olabileceğini söyledi.
Kelime dağarcığına dikkat
Kelime dağarcığında “asla, hiçbir zaman, her zaman, olmazsa olmaz” gibi keskin ifadelere yer veren ve öfkesini kontrolsüz şekilde dışa yansıtanların bağırma, saldırganlık, fiziksel ve cinsel taciz ile madde bağımlılığına yatkınlık gösterdiğine dikkat çeken Bilge, içte yaşayanların ise daha duygusallaştığını, depresyona yatkınlık gösterdiğini ve intihara meyilli olabileceğini sözlerine ekledi.
Ortamdan uzaklaşın
Öfkeyle mücadelede olumsuz düşünceyi olumluya çevirmenin iyi bir başlangıç olacağını söyleyen Ayşegül Bilge, “Tepki vermeden önce 15 saniye düşünme, 5 kere derin nefes alma, 10’a kadar sayma gibi uygulamalar yapılabilir. Konuya mizahi yaklaşma ya da mantığa sığınma da yeterli gelmiyorsa ortamdan uzaklaşma, yürüyüş ve sesini duymanın iyi geldiği birini aramak da öfke kontrolünde yardımcı olacaktır” dedi.