Erten: Çok geç olmadan KSK için el ele vermeliyiz…
Karşıyaka Spor Kulübü'nde çeşitli dönemlerde yöneticilik, voleybol şubesine başkanlık yapan, eski asbaşkanlardan, son genel kurul öncesi adı başkan adayı olarak geçen , aynı zamanda Karşıyaka Yalıya yapılacak Stat projesini geliştiren…
Karşıyaka Spor Kulübü'nün İzmir’in değil Türkiye'nin en önemli markalarından birisi olduğunu, ancak bunun yeterince farkında olmadığımızı belirten Erten, " Ekonomik olarak zaafa düşersek, birileri gelir bu “Türkiye Markası”nı alır, götürür . Ne yapacaksak hiç zaman kaybetmeden şimdi yapmalıyız. Yapılacakların başında da kuşkusuz tesis yatırımları gelmektedir. Hem sportif başarı, hem ekonomik rahatlama için öncelikle bu stadı ve sosyal tesisleri mutlaka yapmalıyız" derken, " Belediyemiz olsun, devletimiz olsun kulübümüze yapılacak hiçbir yatırımı , hele hele kapımıza kadar gelmiş, esas zor aşamaları geçilmiş stad ve sosyal tesis yatırımını reddetme lüksümüz olamaz. Bunun vebali büyüktür" dedi.
Erten, karsiyakahaber.com'a açıklama yaparken, şöyle dedi: "Kulüp başkanımız, değerli dostum, Sayın Fatih Diniz'in açıklamalarına göre kulübümüzün borcu 35 milyon TL'ye dayanmış durumda. Bundan 5-6 sene önce birileri çıkıp kulübün borcu 35 milyonlara varacak deseydi kimse inanmazdı, ama oldu. Çok ekstra birşey olmaz ve ek gelirler bulunmazsa bu sezon sonunda borcun miktarı da 40 milyon TL'ye yaklaşacak. Çok sert bir ligde yer alıyoruz. Bu ligde var olabilmek için sabit ve sürekliliği olan kaynak lazım. Rakibimiz olan şehir kulüpleri, kendi şehirlerinin dinamikleri içerisinde bu işleri çözüyorlar. Bizim böyle bir şansımız yok. Borç, süper lige çıkma veya ligde kalıcı olma adına sürekli artıyor. Bu bir kısır döngüdür. Yani bu borç yüküyle denk bütçe hayal oluyor. Şartlar böyle devam ederse , sürekli ve kalıcı gelir elde edilemezse denk bütçe de hayal olmaya da devam edecek. Tabii ki hiç temenni etmiyoruz ama bu ekonomik yapıyla borç, çok değil birkaç yıl sonra 50 milyon TL'lere varacak. Ve artık iyice sürdürülemez, içinden çıkılamaz hale gelecek. Şunu bir yere not etmeliyiz. 50 milyon TL. sınırı kırılma noktasıdır. Ekonomik anlamda sonrası yoktur."
Erten, borçların ödenememesi durumunda daha büyük tehlikenin kulübü tehdit ettiğini de işaret ederek, "Ekonomik durumu düzeltmezsek, bu yıl ertelenen -1 puan seneye -3 puan olarak karşımıza çıkacak.Yine düzelmezse bir sonraki yıl -8 puanla lige başlayacağız.Yani ekonomik yapımızı düzeltmezsek, sahada topladığınız puanları masa başında kaybedeceğiz. Kulüp yöneticilerimiz para bulmak ve ödemeleri yapabilmek için gerektiğinde onurlarından fedakarlık edip her kapıyı çalıyorlar. Bu yaşa gelmiş insanlar için çok zor bir yüktür bu . Ama böylece nereye kadar devam edilebilir,bilemiyorum. Eğer düşünüyorsak ve aklımız varsa, bunlar başımıza gelmeden tedbir almamız gerekmiyor mu? Bu konuda ders niteliğinde sayısız örnek varken, İlla ki yaşayarak mı öğrenmemiz gerekiyor?" dedi.
Yeşil Kırmızı renklerle yaşanmış ömürlerin çok iyi bildiği gerçeğin “Karşıyaka Spor Kulübü” ve “KSK”nin Türkiye’nin en önemli markalarından birisi olduğunun da üzerine basa basa belirten Ali Erten, şöyle devam etti: "Ekonomik olarak zaafa düşersek, birileri gelir bu “Türkiye Markası”nı alır, götürür. Peki bizler, onurla ve şerefle yad ettiğimiz 102 yıllık tarihin; bir patronun sıradan bir şirketi, bir parçası olmasını, bütün değerlerimizin örselenmesini, hırpalanmasını hazmedebilecek miyiz? Tedbir almak için bunların başımıza gelmesini mi bekleyeceğiz? İş işten geçtikten sonra birbirimize kızmanın , suçlu aramanın kime ne faydası olacak."
"Stat yalıda yapılmasın" diyen yerel yönetimimizin ve karşı çıkan arkadaşların bu borçları nasıl ödeyeceğimiz, üzerimize doğru gelen bu tsunamiden kulübümüzü nasıl koruyacağımız, kulübü gelecekteki ekonomik iflastan nasıl kurtaracağımız ile ilgili de fikirleri olması gerekir. Ama bu konuda bugüne kadar gerçekçi analizlere dayanan tek bir öneri duymadık. Varsa, bunları bizlerle paylaşmalarını diliyorum. Eğer yoksa, el ele verelim, ucundan tutalım, hatta bazen sadece sessiz kalalım, kulübümüzü hep beraber kurtaralım. Henüz daha zaman varken , henüz daha iş işten geçmemişken" diyerek sözlerini tamamladı.