Ercan Kesal: “Sinema bir eğlence aracı değildir”
İzmir Üniversitesi Sinema Kulübünün konuğu olan ünlü oyuncu ve senarist Ercan Kesal, sinemayı bir eğlence aracı olarak görmediğini belirterek, oyunculuğunda hayatın içinden gelen karakterler ve olaylardan esinlendiği için ortaya inandırıcılığı…
Cannes Film Festivalinde aldığı ödüllerle adından söz ettiren dünyaca ünlü yönetmen Nuri Bilgi Ceylan filmlerine, senaryo ve oyunculuğu ile katkıda bulunan Ercan Kesal, İzmir Üniversitesi Sinema Kulübü’nün konuğu oldu. 1984 yılında tıp fakültesinden mezun olan ve sinema kariyerine Nuri Bilge Ceylan’ın Uzak filmiyle adım atan ve sonrasında ulusal ve uluslararası festivallerden pek çok ödül alan Kesal, öğrencilerle sinema hayatındaki deneyimlerini paylaştı. Öğrencilere, Ömer Lütfü Akad, Yılmaz Güney, Tarkovsky gibi sinema tarihinin önemli isimlerine ait filmleri mutlaka izlemeleri gerektiğini söyleyen Kesal, günümüzdeki dizilerde hayatın içinde karşımıza çıkmayan cümlelerin yer aldığını ve bundan rahatsız olduğunu dile getirdi. Sinemada temel olan şeyin senaryo olduğunu vurgulayan Kesal, “Bir filme ruhunu veren onun öyküsü ve senaryodur. İyi bir senaryodan kötü bir film çıkarabilirsiniz ama kötü bir senaryodan hiç kimse iyi bir film çıkaramaz. Sinema ile uğraşıyorsanız sahici olmayan hiçbir şey yapmayın. Eğer senaryo yazacaksınız çok okuyacaksınız ve hayatın içinde olacaksınız. Başkalarının yanından geçip gittiği şeyleri siz fark edeceksiniz” dedi.
Sinemanın zamanı durduran ve tekrar geri çevirme gücü olan bir sanat olduğunun da altını çizen Kesal, “Sinema sadece insanların bir iki saat gülüp eğlendikleri, mısır yedikleri bir yer değil. En azından ben onlardan biri değilim. Sinema benim için bir eğlence aracı değil, sinema benim için bir felsefe ve bir bilim üstelik daha da önemlisi bir ahlaki kurum” ifadelerini kullandı.
Rol yapmadım, muhtar oldum
Nuri Bilge Ceylan’ın Bir Zamanlar Anadolu’da filmindeki muhtar rolünün akıllara kazınmasının altında yatan sebeplere değinen Kesal, 1984 yılında doktor olarak gittiği kasabaya 25 yıl sonra bu filmin çekimleri için gittiğini hatırlatarak şunları söyledi: “Birçok kimliğim var bunların hepsi birbirini besleyen birbirine hizmet eden birbirini büyüten şeyler. Ben orada muhtar rolü yapmadım, muhtar oldum. Çünkü onların 25 sene önceki sorunlarını ve yaşamlarını biliyordum. Ben onlardan biri olarak yaşadım. Sanatçı, farkındalığı yüksek, soğukkanlı bir şekilde nötr kalabilen ve bir yandan da kitlenin içerisinde eriyebilen birisidir. Senaryo yazmak ya da oyunculuk yapmak istiyorsanız siz de böyle olmalısınız.”
Söyleşi sonunda Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Ulufer Teker ile Dekan Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Ali Emre Bilis, ünlü oyuncuya teşekkür plaketi ve çiçek takdim etti. Sinema ve tıp kariyerinin yanı sıra kitaplarıyla da edebiyat dünyasının sevilen bir ismi olan Kesal, söyleşi sonrasında kitaplarını imzaladı.