''Engelliler için yardım kampanyaları eşitsizliği keskinleştiriyor''

2013 yılında Birleşmiş Milletler tarafından “Dünyaya İlham Veren 10 Gönüllü”den biri olarak seçilen Celal Karadoğan, İzmir Üniversitesi Psikoloji Bölümü öğrencilerinin konuğu oldu. 2005 yılında Adana’da Genç Engelliler Gençlik ve Spor Kulübü’nü kuran ve hem engelli hem de engelli olmayan binden fazla gencin bugüne kadar atletizm, masa tenisi ve yüzme branşlarında spor yapmasına olanak sağlayan sosyal girişimci Karadoğan, toplumun engelliler ile kurduğu ilişki önyargılarına dair önemli saptamalarda bulundu. Televizyon dizilerinde bile engellilerin hep “yardım edilmesi gereken, mağdur kişiler” olarak temsil edilmesini eleştiren Karadoğan, “Mutlaka engelliler için bir kampanya yapılması gerekiyorsa, engelli gençlerin örgün eğitime ulaşması için yapılabilir. Engelliler için özel otobüs değil, her otobüse engellilerin de binebilmesi sağlanabilir” diye konuştu.

Üniversite eğitimi almayan engellileri örgütlemek çok zor

Engellilere hayatın hiçbir alanında fırsat eşitliği sunulmadığını ifade eden Karadoğan, “Türkiye’de eğitim alan üniversite öğrencilerinin yalnızca yüzde 3’ünü engelliler oluşturuyor. Bu rakam engellileri eğitim, sağlık, istihdam hakları için neden örgütleyemediğimizin göstergesi. Çünkü üniversiteye eğitimi almayan insanları örgütlemek çok daha zor” dedi. Konuşmasına Yükseköğretim Kurumu verilerini paylaşarak devam eden Karadoğan, “2004 yılında üniversite sınavına giren engelli öğrenci sayısı 1063, 2014 yılında 1071. Arada geçen 10 yılda nüfus artışı düşünüldüğünde üniversitede eğitim alan engelli öğrenci sayısındaki düşüş gözler önüne seriliyor” değerlendirmesinde bulundu.

Kadın sığınma evine engelli kadınlar kabul edilmiyor

Popüler yardım kampanyaları düzenlemek yerine engellilerin gerçek sorunlarına çözüm aranması gerektiğine değinen Celal Karadoğan, çarpıcı açıklamalarda bulundu. Karadoğan şunları aktardı:

“Engellidir, mutlaka yardıma ihtiyacı vardır algısı hakim ancak kampanya düzenleniyor, şirketin geri dönüşüme ayırması gereken bütçe, engellilere tekerlekli sandalye yardımı yapılacak bahanesi ile mavi kapak olarak halka toplattırılıyor. Buna rağmen kamuya açık alanlarda kadın ve erkek tuvaletleri ayrı ayrı ama engelliler için tek bir kabin yapılıyor. Kadın sığınma evlerine engelli kadınlar kabul edilmiyor. 15-25 yaş arası engelli gençlerin birincil ihtiyaçları ne istihdam ne de ulaşım. Engelli gençler için en önemlisi, duygusal ihtiyaçlarının giderilmesi.”

Değerlendirmeleri ile gençlere farklı bir bakış açısı sunan Celal Karadoğan’a Yrd. Doç. Dr. Ekrem Düzen ve öğrencileri teşekkür etti.