EGİKAD'da ''Din ve Kadın'' konuşuldu
Ege İş Kadınları Derneği (EGİKAD) ‘Biz Bize’ toplantılarında bu kez dinler tarihi konusunda uzman olan Dokuz Eylül Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Bekir Zakir Çoban’ı ağırladı.
Din ve Kadın konusunun ele alındığı toplantıda farklı yorumları ile dikkat çeken Çoban, İslam dininde yeni ve daha ileri bir dindarlık ile birlikte yaşama kültürünün geliştirilmesi gerektiğini söyledi. Dinler arasında benzerlik ve süreklilik olduğunu ifade eden Çoban, ‘Din, insan ondan ne anlıyorsa odur. İnsanın yorumudur” diye konuştu.
Swissotel Büyük Efes’te yapılan toplantıya EGİKAD üyeleri büyük ilgi gösterirken, üyeler siyasal islam ve dinin farklı yorumları ile ilgili sorularına da yanıt aradılar.
Farklı bakış açısı
Toplantının açılış konuşmasını yapan EGİKAD Yönetim Kurulu Başkanı Betül Elmasoğlu, dernek olarak her alandan konukları toplantılarına davet ederek, fikir alışverişinde bulunduklarını söyledi. Bu ay da Dokuz Eylül Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Bekir Zakir Çoban’ı ağırladıklarını anlatan Elmasoğlu, “Ne yazık ki son yıllarda din adına insanlara yapılan zulümler bizlerin kafalarını karıştırdı. Bu nedenle herkes dini sorgular oldu. Din, insanların iyiyi, güzeli, doğruyu bulması için mi var? Yoksa insanları düşmanlaştırarak, yok etmesi için mi? Biz de bu soruların yanıtını almak için Bekir Hocamızla bugün bir aradayız. Kendisi bu konudaki farklı bakış açısı ile bizi en iyi şekilde aydınlatacaktır” dedi.
Şekilcilikten kurtulalım
Yeryüzünde bütün dinlerin birbirleri ile etkileşim içinde olduğunu, dinleri yarıştırmanın doğru olmadığını ifade eden Dokuz Eylül Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Bekir Zakir Çoban, insan ondan ne anlıyorsa dinin o olduğunu söyledi. Dinin kişisel bir şey olduğunu ancak, bugüne kadar önemli bir güç kaynağı olduğu için dinin iktidar için kullanıldığını anlatan Çoban, “Din, insanların dinden anladıkları şeydir. Bu anlamda iyi, kötü, barışcıl, savaşçı din ya da mezhep yoktur; böyle olan ve olmayan din yorumları vardır. İslam geleneğine bakıldığında kadın konusunda, insan onuru konusunda Kur’an ve Peygamber’in tutumu ve bakış açısı, o dönem göz önüne alındığında, devrimsel adımlardır. Fakat tarihsel süreçte maalesef bu bakış açısı, özü anlaşılarak geliştirilememiş ve bir süre sonra gerilemeye başlamıştır. Bize düşen; İslam’ın çıkış noktasındaki espriyi kavramak ve şekil şemal takıntısından kurtulup bu öz çerçevesinde yeni ve daha ileri bir dindarlık ve birlikte yaşama kültürü geliştirmektir” diye konuştu.