EGİAD Danışma Kurulu gündem yarattı
İzmir iş dünyasının protokol isimlerini ağırlayan, derneğin çalışma alanında yol gösterici nitelik taşıyan Ege Genç İş İnsanları Derneği (EGİAD) Danışma Kurulu, geniş bir katılımla senenin son toplantısını İZQ Girişimcilik ve…
Hem kentin hem ülkenin sorunlarının tartışıldığı bölgenin en etkin kurulları arasında yer alan EGİAD Danışma Kurulu’nun ana gündem maddeleri; EGİAD dönem faaliyetleri ve projeleri, Türkiye’nin ve İzmir’in ekonomi gündeminin değerlendirilmesi, gençlerin önümüzdeki seçimlerde oy kullanmaları konusunda EGİAD ve EGİAD gibi iş dünyası örgütlerinin yapabileceği çalışmalar ile EGİAD Think Tank Raporu hakkında Danışma Kurulu üyelerinin bilgilendirilmesi oldu. Toplantıya gençlerin ve özellikle gelecek seçimlerde oy kullanacak Z kuşağının siyasi arenaya bakış açısı ve ekonomi gündemi damgasını vurdu. İzQ İnovasyon Merkezi Büyük Etkinlik Salonu’nda gerçekleşen toplantıya, İzmir iş dünyasının temsilcileri katılım gösterdi. EGİAD Danışma Kurulu Başkanı Mahmut Özgener ve EGİAD Yönetim Kurulu Başkanı Alp Avni Yelkenbiçer’in ev sahipliğinde gerçekleşen etkinlik, derneğin komisyon çalışmaları, stratejik çalışma alanlarındaki faaliyetleri, aktarılarak başladı. Etkinliğe Uğur Yüce, Şükrü Ünlütürk, Yiğit Tatış, Cüneyt Karagülle, Bülent Akgerman, Temel Aycan Şen, Aydın Buğra İlter, Mustafa Aslan, Emre Kızılgüneşler, Hasan Denizkurdu, Oğuz Özkardeş, Hasan Küçükkurt, Tamer Taşkın, Sibel Zorlu, Prof. Dr. Mustafa Tanyeri, Selami Özpoyraz, Önder Türkkanı, Levent Kuşgöz, Deniz Sipahi, Engin Uğur Ağır, Yaşar Kuş, Anıl Yüksel, Feyzi Kaya, Mahir Kaplan, Turan Göksan, Merve Özbatır, Yeşil Taşkın Deniz, Burak Güngör, Alper Koçak, Emre Sarıgedik, İlker Sabuncu, Özüm İlter Demirci, Tolga Şekercioğlu, Yonca Güngör Çınar, Yücel Koç gibi sanayinin daha birçok önde gelen ismi katılım gösterdi. 6 Ayda 107 Etkinlik EGİAD Başkanı Alp Avni Yelkenbiçer açılış konuşmasında, son çalışmalara ilişkin bilgilendirme sunumu gerçekleştirdi. 6 ayda 107 faaliyete imza attıklarını belirten Yelkenbiçer, EGİAD olarak bu dönemki stratejik çalışma alanlarını Sürdürülebilirlik, Girişimcilik, Dijitalleşme, EGİAD Gelecek olarak belirlediklerini aktardı. Yelkenbiçer, gerçekleşen faaliyetleri de rakamsal olarak şu şekilde özetledi: “6 Uluslararası Faaliyet, 4 Sürdürülebilirlik ve Gelecek Toplantısı, 16 İş Geliştirme Faaliyeti ve İşbirlği, 29 Basın buluşması, 5 Seminer ve Söyleşi, 10 Melek Yatırımcı ve Girişimci Faaliyeti, 33 Melek Yatırımcı Girişimci Buluşması ile etkin ve dolu bir 6 ay daha geçirdik. 25 Yatırım, 3000’in üzerinde Girişimci Değerlendirmesi, 4 Milyon $ yatırım ile girişimcilik sektöründe de adımızdan söz ettirdik. Son 6 ayda etkinliklerimizin görüntülenme oranı 3 bin, tüm etkinliklerimiz basında yer bulma sayısı da bin 609 oldu” dedi. Başarılı Projeler Yeni Üye Sayısını Arttırdı Başarılı bir döneme imza atıldığının vurgulandığı etkinlikte, Sürdürülebilirlik, Dijitalleşme ve Geleceğe dair projelerin ana temayı oluşturduğuna vurgu yapıldı. Üyelere dokunan projeler üretmekten mutluluk duyduklarını dile getiren EGİAD Başkanı Yelkenbiçer, “Hem üyelerimize dokunan projeler gerçekleştirdik hem de bölgemizde ses getiren etkinliklere imza attık. Dünyadaki en iyi uygulamaları yapan global firmalardan, kendi alanlarında öncülük eden EGİAD üyesi yerel şirketlerimize kadar geniş bir yelpazede ziyaretler yaptık, bilgi edindik. Sürdürülebilirlik temasını yalnız çevre koruma değil, sosyokültürel ve yönetsel anlamda da gündeme sokarak, tüm paydaşlarımıza EGİAD’ın iş dünyasından neler beklediğini ve bizim nasıl bir ekosistemde çalışmak istediğimizi göstermiş olduk. İş yaşantısına yeni katılan genç kuşağın sesi olmaya özen gösterdik. Yaptığımız tüm bu çalışmaların olumlu etkilerini kendi derneğimiz içinde yaşadık çünkü pandemi döneminde yara alan sosyal iletişim ve birliktelik hissini geri kazandık. Birlikte üretmek hepimizi daha güçlü kıldı ve bu sayede geleceğe olan inancımız pekişti, umutlarımız yükseldi. Dernek içi liderlik mekanizmalarının önünü açarak derneğimizin gelecek yıllarında liderlik edebilecek üyelerimizin potansiyellerini geliştirmeye çalıştık. Çalışmak, üretmek isteyen herkes ile kol kola girerek iyilik hareketimizi yaygınlaştırmaya çalıştık. 65 yeni üye arkadaşımızın katılımını da bu hareketin sonucu olarak gördük” dedi. Gençlerle ilgili çalışmalar bize yol gösteriyor Toplantıda konuşan EGİAD Danışma Kurulu ve İZTO Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, EGİAD’ın başarılı bir yılı geride bıraktığını belirterek, kentin tüm paydaşları ile ortak çalışmalar yürütmekten duyduğu memnuniyeti ifade etti. Ekonomi gündemine ilişkin genel değerlendirme yapan Özgener ayrıca Türkiye Raporu Direktörü Can Selçuki’ye sunumundan dolayı teşekkür ederek, “ Gençler ilgili veriler, hepimize yol gösterecek nitelikte. Gençlerimizin siyasete, sivil toplum kuruluşlarına, girişimciliğe bakış açılarını bilmek bizler için çok önemli” dedi. Toplantıda Girişimcilik Raporu’nun son değerlendirmesine de yer verildi. Raporun son sunumunu gerçekleştiren Türkiye Raporu Direktörü Can Selçuki, Geleceğe Bakış, Dijitalleşme, Sürdürülebilirlik ana başlıkları altında 12 bin katılımcıyla gerçekleşen anketin sonuçlarına göre Fırsat ve İhtiyaç Girişimciliği üzerine değerlendirmeye ulaştıklarını kaydetti. İzmir’de farklı bir beşerî sermayenin talebi ile karşılaştıklarını dile getiren Selçuki, Fırsat Girişimciliğini ön plana çıkaracak politikaların desteklenmesi gerektiğine vurgu yaptı. İzmir’de girişimcilik yapmak isteyenlerin öngörülerinin olumlu seyrettiğini dile getiren Selçuki, Fırsat Girişimciliği ile Akıllı Sermayeyi biraraya getirmenin olumlu olduğuna dikkat çekti. İzmir’deki girişimcilik sisteminin Türkiye’ye örnek olması için öneriler oluşturulduğuna vurgu yaptı. Genç Seçmenler Masaya Yatırıldı: “Z Kuşağı Antisiyaset” Gençlerin önümüzdeki seçimlerde oy kullanmalarını sağlamada EGİAD gibi iş dünyası örgütlerinin yapabileceği çalışmalara da değinilen etkinlikte, yapılan araştırmaların gençlerin çoğunlukla siyasetten umudunu kestiğini ortaya koyarak, gençlerin sandık başına giderek, siyasi umuda tekrar kavuşmaları için izlenebilecek yol haritası belirlendi. 30 yaş altı genç seçmenlerin çoğunlukla siyasetten umudunu kestiğinin araştırmalarla ortaya konulduğuna dikkat çekilerek, “Gençlere umut vermek siyasetçilerin alanı ancak gençlerin sandığa giderek oylarını kullanma konusunda isteksiz ve umutsuz oldukları araştırmalar sonucunda ortaya konmuştur. Gençlerin siyasi sorumluluğunun farkına varıp, politik görüşlerini sandığa taşıyabilmeleri için yapabilecek etkinlikler olmalı. STK’lara bu konuda sorumluluk düşüyor. Bu konuda bir deklarasyon yayınlayıp siyasi partilerle paylaşmak izlenebilecek yol haritalarından biri olabilir” denildi. Türkiye Raporu Direktörü Can Selçuki’nin Z kuşağı seçmen profiline ilişkin değerlendirmesine de yer verilen kurul toplantısında, konu masaya yatırılarak tartışıldı. Türkiye çapında 18-30 yaş arası 3 bin gençle yapılan araştırmayı aktaran Selçuki, 3 temel bulguya ulaşıldığını vurgulayarak, “Öncelikle gençler uzaylı değil. Z kuşağı tanımlamasında, toplumun genelinden çok farklı olduğuna dair bir ön kabul var. Fakat bu doğru değil. Büyüme dönemlerinin dijitalliği yüzünden diğer kesimlerden çok keskin bir şekilde ayrılıyorlar ama sorun ve taleplerine baktığımız zaman çok büyük bir fark olmadığını görüyoruz. Aynı kültürel tedrisattan geçen genç arkadaşlarla kodlarımız aslında aynı. Bu gençler aynı zamanda apolitik değiller ama antisiyasetler. Ne demek antisiyaset, mevcut siyasetin kurumlarına ve aktörlerine asla güven duymuyorlar. Çünkü gerçekten geçtiğimiz dönemde siyaset vaat ettiği hiçbir şeyi onlara vermedi. Daha iyi bir eğitim vermedi, daha iyi bir yaşam sunmadı. Şu anda baktığınızda ciddi bir borçlanmayla hayatlarına başlıyorlar. Çok ciddi bir yurtdışı talepleri var. Şimdi tüm bunlara baktığımız zaman antipolitik olduklarını söylemek doğru olmaz ama antisiyaset olduklarını söyleyebiliriz. Yani siyaset kurumuna karşı tepkililer. Siyaset dünyada zaten güven kaybettiği için sivil toplumun ön plana çıktığını görüyoruz. Tüm bunları değerlendirdiğimizde Türkiye için ne demek? Antisiyaset kavramı gelecekte oy kullanacak nesillere sirayet edip yayıldıkça popülist söylemlere de açık hale geliyor gençler. Öncelikle Z kuşağı yerine 18-30 yaş arası gençler diye söylemi değiştirmek lazım. Toplumun tüm kesimlerine ilişkin yaşam, geçim gibi dertlerin onların da derdi olduğunu anlamak gerek. Gençleri tekrar siyasete angaje edebilmek ve siyasetin onların sorunlarına çözüm üretebildiğine tekrar inandırabilmek ve sisteme olan inançlarını tazeleyebilmek için aslında fırsatlar var. Burada sivil topluma iş düşüyor. Aslında STK’lar işini yapıyor, burada işini yapmayan siyaset kurumu. Tüm siyasi partilerde gençlik kurumu var ama bunun şampiyonu olacak bireyler yok. İşte o bireyleri de kavgacı söylemler, yolsuzluk söylemleri sebebiyle siyasete dahil etmek zor. Mesela bir hayvan aktivistini, bir çevre aktivistini bir yerde genel başkan yardımcısı yapmalısınız. Siyasetin kendi konfor alanından çıkıp idari iplerini gevşetmesi lazım. 18-30 yaş arası 15 milyon seçmen bulunuyor. Bu, toplam 60 milyon seçmenin yüzde 25’i eder. Hem siyaset hem de ekonomide markalar için çok önemli bir oran. Fakat siyasi olarak uyuyan gençlerin uyandırılması için böyle radikal hamleler yapılması lazım. Yoksa antisiyaset toplumda katman katman bir hale gelir. Bu durum sadece bu seçim için değil gelecek seçimler ve nesiller için de risk yaratan bir popülist dalgalanma yaratacak sorun taşımakta” dedi.