Ege'de tarım sigortalarının önemi anlatıldı
Ege Üniversitesinin 60. kuruluş yıldönümü nedeniyle düzenlenen etkinlikler kapsamında “Tarımda Risk Yönetimi ve Tarım Sigortaları” konulu bir panel düzenlendi.
Ziraat Fakültesinde düzenlenen panele İzmir Milletvekili Kamil Okyay Sındır, Tarım Reformu Genel Müdürlüğü Tarım Sigortaları ve Doğal Afetler Daire Başkanı Bekir Engürülü, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı İzmir İl Müdürü Ahmet Güldal’ın yanı sıra, üniversitelerden öğretim üyeleri, oda, kooperatif ve birlik temsilcileri, TARSİM yöneticileri, öğrenciler ve bazı üreticiler katıldı.
Etkinliğe panelist olarak katılan Doğal Afetler Daire Başkanı Bekir Engürülü, açılışta yaptığı konuşmada Türkiye’de tarımda risk yönetiminin tanımı ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının bu konuya bakışı hakkında bilgiler verdi. Tarım ve riskin birbiriyle iç içe 2 unsur olduğunu söyledi ve ikisinin de birbirinden ayrı değerlendirilemeyeceğini kaydetti. Engürülü, riskin en önemli değişkeninin ise yağış olduğunu söyledi.
Nüfusun %70 inin tarımla iç içe olduğunu ifade eden Engürülü, tüketici olma sebebiyle herkesin tarımla ilgili olduğunu hatırlatarak Türkiye’nin çok büyük bir tarımsal üretim kapasitesine sahip olduğunu söyledi. Engürülü, “Türkiye 192 ülkeye 1681 çeşit tarım ve gıda ürünü ihraç eden bir tarım devidir. Bu büyüklük riski de büyütüyor. Bu riskin varlığı ise tarımsal üretimde "sigorta"nın önemini daha da artırıyor” dedi.
Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümünü tebrik ederek sözlerine başlayan Gıda Tarım ve Hayvancılık İzmir İl Müdürü Ahmet Güldal, “Böylesine önemli bir konuda düzenlenen etkinliğe bu kadar yüksek sayıda katılımın olması bizim açımızdan çok sevindirici. Tarım Sigortaları ile ilgili bilgileri öğrencilere ulaştırma fırsatımız olduğu için çok mutluyum” diye konuştu.
Tarım sigortalarının ülkedeki değişimine kısaca değinen Güldal: “Geçmişte Bakanlığımızın 2090 sayılı bir kanunu vardı. Çiftçilerin tarımsal afetlerde zarar görmesi halinde uygulanacak olan bu kanun çok eski bir kanundu ve zarar gören çiftçilerin mağduriyetini bu kanunla yeterince gideremiyorduk. Tarım öyle bir meslek ki kuraklık, dolu, don ve diğer afetler için üreticilerimizin önlem alma şansı olmuyor. Tarımsal üretimi sürdürdükleri müddetçe bu riskler hep mevcut. Afet oluştuğu zaman ise kimi zaman bir senelik emekleri tamamen boşa gidiyor. Üreticilerimiz büyük maddi zararlarla karşı karşıya kalabiliyor” dedi.
2005 yılında Bakanlığın, tarihinin en önemli projelerinin bir tanesini uygulamaya koyduğunun altını çizen Güldal, “Tarım Sigortaları Havuzu(TARSİM) projesi ile üreticilerimizin bu tür risklere ve özellikle dolu, don ve kısmen kuraklık gibi tabii afetlere karşı korunma imkânı sağlandı ve üreticilere %50 prim desteği sağlandı” diye konuştu.
2005 yılından bu yana Tarım Sigortaları uygulandıkça çeşitli müdahalelerle risk kapsamının genişletildiğini ve uygulamalarda üreticilere kolaylık sağlayacak yenilikler yapıldığını anlatan Güldal, “Gereken durumlarda Bakanlığımız, üreticilerimizin mağduriyeti konusunda hassas davranmakta ve gerekli düzenlemeleri hızlı bir şekilde gerçekleştirmektedir. Geçtiğimiz günlerde mandarin yetiştiricilerimizin yaşadığı bir sorunu da kendilerine ilettik. Çok kısa süre içerisinde yapılan yeni bir düzenleme ile üreticilerimizin mağduriyetini gidermiş olduk. Bu vesile ile kendilerine de buradan teşekkür ediyorum” dedi.
Güldal sözlerini şöyle bitirdi: “Tarım Sigortalarının öneminin mutlaka anlatılması ve üreticilerin nezdinde bilinirliğinin artırılması gerektiğini düşünüyorum. İl Müdürlüğü olarak biz bu amaçla ilçelerde ve köylerde eğitimler düzenliyoruz. Çiftçilerimizin bu konuda daha bilinçli olması ve tarım sigortalarını fiilen çok etkili bir şekilde kullanması gerekiyor. Riskleri azaltmanın başka bir imkânı yok”