Çocukluk hayalini gerçekleştirdi, Van Gölünde yarıştı, madalyasını aldı...
Bostanlısporlu Ateş’ten bir madalya da Bitlis’ten... Bostanlıspor’un veteran yüzücüsü Servet Ateş, başarılarına bir yenisini daha ekledi ve Bitlis’in Kurtuluş Günü nedeniyle düzenlenen yüzme maratonu etkinliğinde çocukluk hayalini gerçekleştirdi, yine madalyasını…
Genç yaşta yaşamını yitiren Atilla Azapağası anısına Van Gölü’nde düzenlenen 14 kilometrelik ancak akıntı nedeniyle 17 kilometreye çıkan “Adabağ’dan Ahlat’a Yüzme Maratonu”nu 7 saat 15 dakika yüzerek tamamlayıp alkışlarla karaya çıktı. Yaşadığı İzmir’den doğduğu kent Ahlat’a giderek yarışa katılan ve başarılı olan Bostanlıspor’un başarılı yüzücüsü emekli öğretmen Servet Ateş yarışı bitirdiği, Valinin madalyasını taktığı anlarda hemşehrileri tarafından büyük sevgi gösterileriyle karşılaştı. Ateş, “Çocukluğumuzun geçtiği ve yüzmeyi öğrendiğimiz Van Gölü’nde bir kez daha yarışma heyecanı yaşadım. Bu kez 7 saat 15 dakika yüzerek belki de en anlamlı günümü yaşadım. Bana destek olan başta kulübüm Bostanlıspor’a, başkanımız Avni Erboy’a, ailem ve dostlarıma çok teşekkür ederim” dedi. Servet Ateş, kendisiyle röportaj yapan TRT başta olmak üzere çeşitli TV kanalları ve medya mensuplarına da şunları söyledi: ”Bitlis’in Kurtuluşu nedeniyle düzenlenen, 19 kişi başlayan ancak 9 kişinin bitirebildiği 14 kilometrelik ama akıntı yüzünden 17 kilometreye çıkan yüzme etkinliği bir ilk ve rekor kabul edildi. En fazla 7 kilometre denizde yüzmüştüm. Van Gölü sodalı ve 1700 rakımı olduğu için denizde yüzmekten iki kat daha zor. Yarışı yara bere içinde tamamladık. Yüzücülerin en yaşlıları olarak 67 yaşımda bir çocukluk hayalini gerçekleştirdim. Van Gölü’nde yapılan en uzun yüzme maratonu ve bu bir ilk, bir dünya rekoru. Ahlatlı olmam ve çocukluk hayalimi 67 yaşımda 17 km yüzerek gerçekleştirebilmenin mutluluğunu yaşadım. Genç yaşta yakında kaybettiğimiz eski öğrencilerimden Atilla Azabağası’nın da hayaliydi. Onun anısına ithafen ve onun için de kulaç attık. Son derece mutluyum. Bu nedenle de tüm yorgunluklara değdi.”