Çillilere Cilt Kanseri Uyarısı
Uzm.Dr. Melda Demirtaşoğlu, sırt bölgesinde çilleri fazla olan kişilerin deri kanseri açısından risk taşıdığını açıkladı.
Çil sayısının çok olmasının kişinin geçmişte yoğun olarak güneş ışığına maruz kaldığının bir işareti olduğunu belirten Demirtaşoğlu, “Bu kişiler yakından takip edilmeli” dedi.
Güneşin farklı dalga boylarına maruz kalmakla ortaya çıkan kahverengi renk değişikliklerini güneş lekesi olarak adlandırdıklarını belirten Özel Derim Dermatoloji Dal Merkezi’nden Uzm.Dr. Melda Demirtaşoğlu, “Güneşin ultraviyole A ve B ışınlarına maruz kaldığımızı söyledi. Güneş lekeleri maruziyet sıklığına, süresine yoğunluğuna bağlı olarak cildimizin farklı bölgelerinde renk koyulaşması olarak ortaya çıktığını anlatan Dr. Demirtaşoğlu, “Lekelere en fazla cildin görünür yerlerinde el sırtlarında sırt ve dekolte bölgelerinde rastlıyoruz. Güneşin ultraviyole A dalga boyu daha uzun bir dalga boyudur ve derinin daha derin tabakasına geçiş sağlar. Uzun süreli maruziyet özellikle deri kanseri riskini artırıyor. Bir de güneşin Ultraviyole B dalga boyu ise ciltte kızarma, yanmalara sebep oluyor. Cilt lekelerine en çok A dalga boyu yol açıyor” dedi.
GÜNEŞTEN ERKEN KORUNMANIN ÖNEMİ
Herkesin güneşle karşılaştığını ve önlem alması gerektiğini vurgulayan Dr. Demirtaşoğlu, açık ten rengine sahip olanlarda cilt kanseri riskinin daha yüksek olduğunu söyledi. Güneş ışınlarını küçük yaştan itibaren aldığımızı ifade eden Dr. Demirtaşoğlu, “Güneşten ne kadar erken korunmaya başlarsak ileriki yaşlarda hem cilt lekelerinin oluşumunu azaltmış oluyoruz, hem de cilt kanserlerinin ortaya çıkmasını bir miktar önlemiş oluyoruz” dedi.
LEKELERDE BUNLARI GÖZLEMLEDİĞİMİZDE ACİL BİR UZMANA BAŞVURUN
Masum güneş lekelerinin yanı sıra bazı lekelerin ise cilt kanseri riski taşıdığını belirten Dr. Demirtaşoğlu, “Güneş lekelerinde masum güneş lekeleri var. Bunlar; koyulaşma kahverengileşme şeklinde olurlar. Bu lekeleri el sırtları, yüz, dekolte ya da sırt bölgesinde görebiliyoruz. Bu lekelerde genellikle homojen ve kahverengi oluyor. Büyüklükleri birkaç milimetre çapında olurken, lekenin her yerinde aynı tonu gözlüyoruz. Hem lekelerden hem de benlerden melanom dediğimiz cilt kanseri gelişebilir. Lekede her hangi bir renk, şekil, kıvam değişikliği, kanama, rengin koyulaşması, lekede kabarıklık olduğunda alarma geçilmeli ve en kısa zamanda bir dermatoloji uzmanına başvurulmalı” diye konuştu.
ÇİLLİLER DİKKAT
Güneş lekelerinin özellikle sırt bölgesinde fazla olması,(çil dediğimiz lekelerin) kişinin daha önceki yıllarda çok fazla güneş ışığına maruz kaldığının bir göstergesi olarak kabul edildiğini ifade eden Dr. Demirtaşoğlu, şu uyarılarda bulundu: “ Bu kişilerin öyküsü incelendiğinde o kişilerde mutlaka bir güneş yanığı, su toplaması gibi öyküleri oluyor. Kısa sürede yoğun bir güneş ışığına maruziyet deride DNA hasarı oluşturuyor. Bu da ileride deri kanserine yakalanma riskini artırıyor. Sırtında çok çilleri olan kişiler deri kanserine daha yatkındır. Lekelerle ilgili değişiklik fark ettiklerinde mutlaka bir uzman görüşü alınmalı. Lekeler çok yakından izlenmeli”
GÜNEŞTEN KORUNMANIN YOLLARI
Güneşten korunmanın en iyi yolun koruyucu kremler olduğunun altını çizen Dr. Demirtaşoğlu, şu bilgileri verdi:
“Güneşten korunmak en iyi güneş koruyucu kremler sayesinde oluyor. Ultroviyole A ve B dalga boylarına karşı etkili güneş koruyucular mevcut. Özellikle yaz aylarında saat 11.00 – 15.00 arasında güneş ışınları direkt gelir. Bu saatlerde direkt maruz kalmamaya dikkat etmeliyiz. Güneş koruyucular, uygun şapkalar ile güneşten korunabilir. Güneşe çıkmadan 15-20 dakika önce güneş koruyucular sürülmeli. İçeriğinde 30-50 faktör olan koruyucular güneşten korunmak için yeterli olacaktır. Bir kez uygulandığında tüm gün korumaz. Üç dört saatte bir koruyucunun yenilenmesi gerekiyor. Duş alınması, denize girilmesi, havluyla silinme sonrasında da koruyucular yenilenmelidir. Güneş lekelerinin bir kısmı kişide kozmetik olarak rahatsızlığı yol açabiliyor. Özellikle kadınlarda yüzde, yanaklarda ,burunda, alında kahverengi lekeler şeklindeki güneş lekeleri kozmetik rahatsızlık dışında başka bir sıkıntıya sebep olmuyor.