CHP’li Sındır, “Kaymakçı ve Çaylı’da afet var!”
CHP İzmir Milletvekili Kamil Okyay Sındır, Ödemiş Kaymakçı ve Çaylı’da sel felaketinden zarar gören hemşerilerine geçmiş olsun ziyaretinde bulundu.
Ziyaret esnasında AKP iktidarına sert sözlerle yüklenen Sındır, “Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu’nu görevini ve sorumluluğunu yerine getirmeye ve sorumluluğunda bulunan Devlet Su İşleri’nin Ödemiş Kaymakçı’da ve Çaylı’daki projelerine ve yatırımlarına dikkat etmeye davet ediyorum” dedi.
“SAYIN BAKANI ASLİ GÖREVİNİ YAPMAYA DAVET EDİYORUM”
Kaymakçı ve Çaylı’nın tarihinde hiç yaşanmamış bir felaketle karşı karşıya olduğunu söyleyen Sındır, “Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu içi boş ve asli görevinin dışındaki projelerden bahsedeceğine sorumlusu olduğu Devlet Su İşleri’nin Kaymakçı’da ve Çaylı’daki yatırımlarına dikkat etmelidir. Devletimizin en köklü ve güzide kurumlarından birisi olan Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü’nün Kaymakçı ve Çaylı’da dere yataklarını kapatarak projelendirip yatırımlarını gerçekleştirmiş olduğu yağmur suyu drenaj kanallarının mühendislik projeleri ve imalat sonrası kontrollerinin yeniden değerlendirilmesi gerekir. Yaşanan bir afet de olsa, önemli olan afetlerin etkilerini en aza indirecek akıl ve bilimsel esaslara dayalı proje ve yatırımlar üretmektir. Oysa Kaymakçı ve Çaylı’da görünen o ki, yapılan yatırımlar sel afetinin etkisinin büyümesine neden olmuştur. Afetlerin sonuçlarının önlenemeyeceğini söylemek ve bunu “fıtrat” ile tanımlamak kolaycılıktır, sorumluluktan kaçmaktır. Sayın Bakan, iyi niyetle üretilen projelerin yatırım işlerini verdiği yandaş müteahhitlerine para kazandırma telaşına düşeceğine, bunları bir kez daha akıl ve bilim süzgecinden geçirmeli, doğru projelerle böylesi afetler ve felaketler karşısında yurttaşlarımızın refahını düşünerek onları mağdur etmemenin gereğini yapmalıdır. Bu bölgede yaşananlar maalesef Devlet Su İşleri’mizin siyasi baskılar ve siyasi kararlar sonucunda geldiği durumu ortaya koymaktadır. Çekin elinizi DSİ’den, bırakın, DSİ en doğru kararları, en iyi projeleri, en doğru şartlarla, işi en iyi yapacak yüklenicilere, ekosistemin dengelerini de gözeterek ve yurttaşlarımızın menfaatine en uygun şekilde üretecektir. Sayın Bakan, Küçük Menderes havzasındaki üreticilerimizin yıllardır beklediği arazi toplulaştırması ve sulama yatırımlarını derhal bitirmeli ve üreticilerimizi daha da mağdur durumda bırakmamalıdır.” dedi. “VATANDAŞ, ESNAF VE ÜRETİCİ MAĞDUR EDİLMESİN” Kaymakçı ve Çaylı’da hasar tespitlerinin yapılıp yurttaşların mağduriyetlerinin derhal ortadan kaldırılması gerektiğini söyleyen Sındır, “Onlarca evi ve dükkanı su başmış, evleri içlerindeki eşyalarıyla birlikte kullanılamaz hale getirmiş, esnaflarımızın dükkanlarında büyük oranda maddi zararlara neden olmuş, avlularındaki küçükbaş ve kanatlıların telef olmasına neden olmuş bir afetten bahsediyoruz. Tüm bu zararların hasar tespitlerinin yapılıp burada yaşayan yurttaşlarımızın mağduriyetleri derhal ortadan kaldırılmalıdır. Ödemiş ve Büyükşehir Belediyelerimize, Ödemiş Kaymakamlığımıza, İzmir Valiliğimize ve ilgili Bakanlıklarımıza buradan çağrı yapıyorum; lütfen görevinizin ve sorumluluğunuzun gereğini en kısa zamanda yerine getiriniz. “YAŞANANLARI SADECE BİR DOĞAL AFETE BAĞLAMAK DOĞRU DEĞİLDİR” Selden etkilenen üreticilerin büyük bir kısmının sigorta kapsamında olmadığını hatırlatan Sındır, “Üreticinin yüzde 90’ı, yüzde 95’i TARSİM kapsamında değil. Bunun nedenini üreticiye yüklemek de sorumluluktan kaçmaktır. Sen devlet olarak üreticiyi önce doğru ve yeterli düzeyde bilgilendireceksin, bilinçlendireceksin ve TARSİM için ikna edeceksin, ondan sonra TARSİM kapsamına girmelerini isteyeceksin. Esasen, tarımsal üretimde yaşanan ve önlenemez nitelikteki doğal afetlerden doğan zararların maddi yükünü sadece çiftçilerimize ve üreticilerimize yüklemek kesinlikle doğru değildir, haksızlıktır. Sel, don, dolu vb afetlerin oluşturacağı zararları karşılamak bu ülkede yaşayan her bir yurttaşımız adına devletin sorumluluğunda olmalıdır. Bu nedenle, Kaymakçı’da ve Çaylı’da yaşanan afet sonrası, “TARSİM’de sen yoksun, sigorta kapsamına girmemişsin, bu nedenle senin zararını ben karşılayamam” veya “sadece kredi borcu faizlerinin ödemelerini erteleyebilirim” gibi çözümler üretmek üreticimize haksızlık ve adaletsizliktir. Üreticilerimizin zararlarını en gerçekçi şekilde ve üretici menfaatine yönelik belirleyerek hasar tespitlerinin yapılıp en kısa zamanda karşılanması gerekir. Zira, unutulmamalıdır ki, bölgede yaşanan afetin oluşturduğu zararlar üzerinde kamunun da sorumluluğu vardır. Yaşananları sadece bir doğal afete bağlamak doğru değildir” dedi. “FELAKETİN SADECE SONUÇLRI DEĞİL NEDENLERİ DE İYİ ARAŞTIRILMALIDIR!” Yaşanan felaketi Meclis gündemine taşıyacağını belirterek sözlerini sonlandıran Sındır şöyle konuştu: “Evi zarar gören, işyerleri sel nedeniyle sular altında kalan, hayvanlarını sele kaptırmış, tarlasında ürünü zarar görmüş yani kısaca her şeyi yok olmuş yurttaşlarımıza geçmiş olsun. Bu felaketin yetkili ve sorumlularını ortaya çıkarmak bizim temel görevimiz. Böyle büyük acıların bir daha yaşanmamasını diliyorum. Bunun için de yaşanan felaketin sadece sonuçlarının değil aynı zamanda nedenlerinin de iyi araştırılması ve en kısa zamanda önlem alınmasını diliyorum”