CHP’li Sertel: Dış yapımlara ödenen ücretler gizleniyor, denetleyemiyoruz
TRT’nin bilanço ve hesaplarının görüşüldüğü KİT Üst Komisyonu toplantısında dış yapımlara ödenen ücretlerin “ticari sır” gerekçesiyle gizlenmesi ve TRT’nin faaliyet raporlarını geciktirmesi eleştirilirken, TRT yönetimine şeffaf olun çağrısı yapıldı.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Milletvekili ve KİT Komisyonu CHP grubu sözcüsü Atila Sertel, “Kurum faaliyet raporlarının kapsamlı ve karşılaştırmalı olarak hazırlanıp en geç ait oldukları yıla ait olan faaliyet raporunu Sayıştay istiyor fakat TRT hiçbir şekilde faaliyet raporu vermiyor. Üç sene olmuş faaliyet raporu yok ortada, faaliyetsiz bir TRT mi var, yoksa faaliyet raporu mu yok? TRT Sayıştay’a bu raporu vermiyor? Bundan niye imtina ediyor” diye sordu. Genel Müdür Şenol Göka döneminde KİT Komisyonu üyelerine dizi ve programlara ödenen bölüm başı ücretleri açıklandığını hatırlatan Atila Sertel, ısrarla sormalarına rağmen son üç yıldır bu rakamların “ticari sır” diyerek gizlendiğini söyledi. “Biz KİT Komisyonu üyeleri olarak TRT'nin nereye ne harcadığı bilmek zorundayız, eğer bilmiyorsak denetim görevini yapamıyoruz” diyen CHP İzmir Milletvekili Atila Sertel, şöyle devam etti: “Şimdi, sadece burada konuşacağız, anlatacağız, sorular soracağız, TRT yine üstünü kapatacak ve asla şeffaf olmayacak, şeffaf olmadığı noktada bizim hesaplarını denetlememizin imkânı yok. Yani bir kere bunu çok açık ve net söylüyorum. Burada kimin, hangi kurumun cebine ne kadar para gidiyor; hangi kurum, hangi diziyi kaça yapmış; hangi kurum ne kadar lira harcamış, bilemiyorsun. TRT geçmiş dönemde biz sorduğumuzda söylüyordu. Mesela şu programı kaça yapıyorsunuz? Şu dizi kaça mal oluyor? Bu dizinin rakamı nedir? Bize rakamsal boyutta veri veriyorlardı çünkü biz denetliyorduk, şimdi TRT'nin parasını denetleyemiyoruz ki nereye neye harcıyorlar, kaç para gidiyor hiç kimse bilmiyor. Bizim TRT'yle alıp veremediğimiz yok ki. Millet bize görev vermiş, milletten alınan elektrik paraları, bandrol paraları nereye gidiyor, bunu sorun demiş bize. Biz de bunu soruyoruz ama bize yanıt vermiyor TRT. Şimdi yine soracağız ama inanın hiçbirine yanıt vermeyecekler. KİT Komisyonu Başkanı da sorsa yanıt vermeyecekler. Yani biz TRT'de hangi programa ne kadar para harcandığını asla bilemeyeceğiz. Çünkü diyorlar ki: ‘Ticari sır.’ Benim bildiğim, bankalarda ticari sır olur. Yani bankalardaki ticari sır tamam ama TRT'de bir ticari sır olması demek, demek ki TRT gözden kaçırılan bir ticaret yapıyor, TRT'nin gözden kaçmasını istediği bir ticari faaliyeti var demek. Gizlenen rakamlar da genelde dış yapımlarla ilgili. Biz KİT Komisyonu üyeleri olarak TRT'nin nereye ne harcadığı bilmek zorundayız, eğer bilmiyorsak denetim görevini yapamıyoruz demektir. Dileğim, isteğim bizim sorularımıza açık, şeffaf yanıt versinler, bu konuda tek güvencemiz KİT Komisyonudur, KİT Komisyonu Başkanıdır.” Konuşmasında 2016 yılında kurulan Akli Film isimli yapım şirketinden de örnek veren Sertel, beş yıl önce kurulan bu yapım şirketinin tek müşterisinin TRT olduğunu söyledi. Sertel, “Faturalarını sadece TRT’ye kesen bir Akli Film var. Bu Akli Film 2016 yılında kuruldu ve kurulduktan sonra sadece TRT'ye çalışıyor. Uyanış Büyük Selçuklu, Hay Sultan gibi dizlerin yanı sıra başka yapımları da TRT’ye satıyor. Bu yapım şirketi tarafından Uyanış Selçuklu dizisinde bölüm başına 2 milyon, Hay Sultan dizisine ise bölüm başına 1,5 milyon lira verdiği iddia ediliyor. ‘Bu doğru mudur’, ‘Beş yıl önce kurulan ve neredeyse sadece TRT'ye iş yapan Akli Film şirketiyle çalışılmasının özel bir nedeni var mıdır?’ diye soruyoruz. TRT'nin tek gelir kaynağı halkın cebidir, halkın sırtından geçinmektedir. Bunları bizimle paylaşmak zorundadırlar” diye konuştu. Yaklaşık dört saat süren toplantının sonunda CHP İzmir Milletvekili Atila Sertel ve CHP’li milletvekillerinin sorduğu çok sayıda sorudan bazılarını sözlü olarak cevaplayan TRT Genel Müdürü İbrahim Eren, kamuoyunda tartışılan bazı konulara da açıklık getirdi. “ööööööiiiiiilllll”, “Azerbaycan sivillere saldırıyor”, “19 Mayıs Cumhuriyet Bayramı” gibi KJ hatalarıyla ilgili soruya yanıt veren TRT Genel Müdürü İbrahim Eren, şunları söyledi: “KJ hataları bizi en çok üzen, yıpratan meseleler oldu. İki meseleyi birbirinden ayırmak gerekiyor. Birincisi; KJ hataları, hata olanlar her kanalda olur. Ancak, o cuma namazı sonrası, sayın vekilimizin bahsettiği ‘ööö’, ‘l’ değil o, büyük ‘i’ harfi, Türkçe karakter sorunu var, küçük ‘i’ yani ‘i’ yazıyorsunuz büyük oluyor. Oradaki bir kişinin sözleşmesi feshedildi, dört kişiye en üst ceza verildi, savcılık zaten konunun içinde. 19 Mayıs mesela, hani bizim ne çıkarımız olacak? Öyle bir şeye cesaret edebilir miyiz? Öyle bir şeyi düşünür yapar mıyız yani düşüncemiz o yönde mi bir kere? Şimdi, bunları bir maksat varmış gibi yaptığımızı düşünmek yanlış olur diye düşünüyorum, kurumun genelini de töhmet altında bırakır.” Kısa bir süre önce TRT Genel Müdür Yardımcısı olarak atanan Fatih Er’in kayınbiraderi, bacanağı ve kayınbiraderinin eşinin TRT World’de işe alınmasıyla ilgili Atila Sertel’in sorduğu soruyu da yanıtlayan TRT Genel Müdürü İbrahim Eren, “Fatih Er’in öyle bir yetkisi yok, alamaz; yetki bende. Şimdi, Resul Şimşek dediğiniz bacanağı yirmi beş yıllık gazeteci, Fatih’ten eskidir, herkes tanır, Kanal 7’de başladı, Habertürk’te çalıştı yıllarca, Avustralya SBS’te çalıştı yani böyle, herhangi bir adam değil, onu aldık. Furkan’ı aldık, o da kayınbiraderi oluyor. Fatih’in de haberi yok bu arada, süreçleri İnsan Kaynakları yönetiyor. TRT World kurulurken biz İngilizce bilen, gazetecilik tecrübesi olan kişileri zaten kaçırmak istemiyorduk. Dördüncü akrabası dediğiniz de kurumda tanışıp evlendiler yani yoksa akrabalığı yoktu” diye konuştu. CHP Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz’ın 27 Mart’ta 960 personelin katılımıyla Hacı Bayram Veli Üniversitesi’nde yapılan “haremlik-selamlık” görevde yükselme sınavıyla ilgili sorusunu da yanıtlayan TRT Genel Müdürü Eren, şöyle dedi: “Kesinlikle böyle, TRT’nin haremlik selamlık gibi sınıfları ayırdığı iddiası doğru değil. Şöyle doğru değil: Bize göre de müthiş bir saçmalık, olmaması gereken bir şey. Üniversite düzenliyor bunu, biz de üniversiteye sorduk. Dediğiniz gibi, ihtimal, rastgele olacak bir şey de değil. Şimdi üniversite soruşturma yapıyor, ‘Excel’de listelerken bir kısmı ‘kadın/erkek’ gibi listelenmiş, yanlışlık olmuş.’ deniliyor, onlar da bir soruşturma yapıyorlar kendi içinde ama TRT’nin buradan ne çıkarı olur? Bizim gözlemcimiz görüyor, müdahale ediyor ama orada bir daha sınıfları değiştirirsek olay olurdu.”