Bir kampüste aynı aileden iki kuşak öğrenci
Yarım asırdan bu yana İzmir’in eğitimde en önemli markalarından biri olan Doğanata Eğitim Kurumları, aynı aileden iki kuşağı öğrenci sıralarında bir araya getirdi. İzmir Üniversitesi İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı…
İzmir Üniversitesi İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı Bölümü üçüncü sınıf öğrencisi Filiz Boyraz, “Çocuk da yaparım kariyer de” sözünü gerçeğe dönüştürdü. Gaziosmanpaşa Üniversitesi’nde İşletme önlisans, Anadolu Üniversitesi’nde İşletme lisans eğitimi alan Filiz Boyraz, kurduğu ofis ile inşaat sektöründe hizmet vermeye başladı. İnşaat projeleri içindeki mimari çalışmalar ile yeni bir eğitim alma ihtiyacı hisseden Boyraz, iki yıl boyunca Soyer Kültür ve Sanat Fabrikası’nda iç mimarlık eğitimi aldı. İç Mimarlık eğitimini de lisans seviyesine taşımak isteyen Boyraz üniversite sınavına yeniden girdi ve İzmir Üniversitesi İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı Bölümünü kazandı. Kızı Büşra İzmir Özel Fatih Fen Lisesi’nde, oğlu Kerem ise İzmir Özel Fatih Koleji’nde eğitim alan Filiz Boyraz üç yıldır İzmir Üniversitesi Güzelyalı kampüsünde çocukları ile birlikte öğrencilik yapıyor. Boyraz’ın eğitim tutkusu bununla da kalmıyor. Soyer Kültür ve Sanat Fabrikası’nın kapanmasının ardından iç mimarı konusunda eğitim almak isteyen ancak üniversiteye gitme şansı olmayanlara bu olanağı sunmanın önemini fark eden Boyraz, sertifika programını kurduğu Akademi Narmim’i de 4 yıldır devam ettiriyor.
Kızı ile birlikte mezun olacak
İnşaat alanında çalışan birinin mimari bilgiye sahip olması ve işin ruhuna dokunması gerektiğini dile getiren Boyraz, “İki yıl iç mimarlık eğitimi aldıktan sonra deneme olsun diye üniversite sınavına girdim ve İzmir Üniversitesi’ni kazandım. Bu sene okuldaki üçüncü yılım. Bütün notlarım AA. İzmir Üniversitesi’ne başladıktan sonra burs aldım, ayrıca yüksek şeref talebesi oldum. İzmir Özel Fatih Fen Lisesi’nde okuyan 13 yaşında bir kızım var. 6 yaşındaki oğlum da İzmir Özel Fatih Koleji öğrencisi. Evden üçümüz birlikte çıkıyoruz. Daha sonra birbirimize el sallayarak, ben fakülte binasına, oğlum ilkokula, kızım da fen lisesi binasına dağılıyoruz. Kızım liseden mezun olduğunda, ben de üniversiteden mezun oluyor olacağım. Mezuniyet keplerimizi birlikte sallayacağız” diye konuştu.
Kendi okulunu açtı
“Öğrenmenin sonu yok” diyerek çıktığı eğitim yolculuğunda, kendisi gibi mimari alanına ilgi duyan öğrenci, ev hanımı ve işadamı gibi birçok farklı kesimden insana da yol göstermek için Akademi Narmim’i kuran Boyraz sözlerini şöyle sürdürdü: “Akademi Narmim, dört yıl önce kuruldu. Zaten üniversiteye gitme fikri, kendi iç mimarlık okulumu açtıktan sonra doğdu. Akademinin eğitim süresi iki yıl fakat hızlandırılmış 8 aylık eğitimlerimiz de var. İkisi de toplam 384 saatlik eğitimler. 4 yıldır yaklaşık 30-35 mezun verdik. Eskiden müteahhitler ‘projemi mimara çizdirir, bu işi yaparım’ diyordu. Artık kendileri de bu işi bilerek yapmak istiyorlar. Bir çok müteahhit öğrencimiz var. Üniversitede mimar olup iç mimarlık eğitimi almak isteyen ya da yetenek sınavına hazırlanmak için bize gelenler var. Direkt ihtiyaca cevap verebilir bir hale geldik. Mezun verdiğimiz öğrencilerden 7-8 tanesi İtalya’ya giderek eğitimlerini devam ettirdi, ayrıca kendi ofisini açan öğrencilerimiz de oldu. Ektiğimizi biçtik ve meyvelerini aldık”
İmkânı olursa İtalya’da yüksek lisansını devam ettirebileceğini söyleyen Boyraz, “Bir işte başarılı olmanın sırrı onu sevmek. Bu yüzden de yaptığınız işi sevmek çok önemli. Bundan sonra en çok istediğim şey kendimize ait bir ürün çıkarmak ve markalaşmak. İşimin eğitim tarafını ve okulumu çok seviyorum. Bu işi ticaret olarak düşünmedik” şeklinde konuştu.