Beyniniz Dişi mi, Erkek mi?
Ege Özel Okullar Birliği Derneği’nin İzmir Üniversitesi’nde düzenlediği “Dijital Çağın Sosyal Beyinleri” başlıklı seminerde beynimizin cinsiyeti olduğu ileri sürüldü. ODTÜ Eğitim Fakültesi’nden Soner Yıldırım ve Hacettepe Tıp Fakültesi’nden Serkan Karaismailoğlu’nun…
Seminerde, “Yeni Nesil ne demek, beynimiz bu dijital çağa hazır mı, yeni nesille baş etmek için öğretmenlerimizin ihtiyacı olan yeni beceriler neler, Beynimizin bir cinsiyeti var mı, beyin cinsiyeti öğrenme ortamına nasıl yansır, öğrencileri bekleyen yeni bir tehdit: Nomfobya, bağımlılık cinsiyete göre değişiyor mu? gibi sorulara yapılan araştırmalar ışığında cevaplar verildi.
“Sosyal Medyadaki Kötü İçeriğin Fizyolojik Temelinde “Mutluluk Enzimleri Eksikliği” mi var?”
Sosyal medyanın kötüye kullanımına değinen Soner Yıldırım, beynin işleyişi ve internet ile ilgili çarpıcı bilgiler de verdi. Yıldırım, öğretmenler üzerinde yapılan internet ve sosyal medya kullanımı anketleri sonuçlarını açıkladı. İnterneti kullanan öğretmenlerin facebook kullanımının da arttığına değinen Yıldırım, Yaygın sosyal medya kullanımı ile birlikte öğretmenlerin okullarda bir çok sorunla karşı karşıya kalabildiğini söyledi. Soner Yıldırım Zararlı içerik, siber zorbalık, nefret söylemleri gibi kavramların çocuklarda gelişebildiğini bu tehlikeli şeyleri öğrencilerin neden yaptıklarını araştırdıklarını kaydetti. Yıldırım; “Bunun fizyolojisini anlamak lazım. Sorun çok basit, sadece mutluluk denen bir kavram var. Mutluluğun temelinde iki tane enzim var: Serotonin ve Dopomin. İnsan fizyolojisinin bütün yapmayı istediği bu iki salgıyı arttırarak kendini mutlu etmek. Bu salgılar olmadığında mutsuz hissediyoruz ve depresyon başlıyor. Çocuklarında da fast food alışkanlıkları da bundan kaynaklanıyor.” dedi.
“Beynimizin Cinsiyeti Biyolojik Cinsiyetimizden Bağımsız.”
Çalışma alanının “Beyin Cinsiyeti” olduğunu belirten Serkan Karaismailoğlu da; “Bu eğitim sisteminde çocuğa öğrenmek istemediği bir şeyi öğretmeye çabalamak zaten zorken, bir beyinle mücadele ederken karşımıza birden bire iki beyin çıkıyor; Kadın beyni ve erkek beyni… “ dedi. Karaismailoğlu konuşmasını şöyle sürdürdü; “ Çok net biliyorum ki, beynimizin cinsiyeti biyolojik cinsiyetimizden bağımsız… Bu aslında bizim için çok önemli bir fırsat. Bu farklılığın cinsellikle ilgisi yok, öğrenme, görme, işitme, düşünme gibi farklılıkları var.”… Beyin cinsiyetinde farklılıkların oluşma sebebinin anne karnında maruz kalınan testesteron hormonuna bağlı olduğunu ileri süren Karaismailoğlu, “Anne karnında maruz kaldığımız prenatal testesteron hormonu beyin cinsiyetinde çok önemli. Ne kadar çok testesterona maruz kalırsanız beynimizin sol yarım küresi daha geç geliştiği için bir asimetri oluşur. Bu beyin erkek beyindir. Bu hormonun salınımını etkileyen her şey beynimizin cinsiyetini belirler. Annenin stresi, beslenme, iklim, coğrafya gibi koşullar, hamilelikteki altıncı ve sekizinci ayı bunda çok önemli. Burada asla ve asla üstünlük gibi bir şey yok. Dişi beynin de erkek beynin de avantajları var. Birbirini çok güzel tamamlıyorlar.” dedi. Seminere katılanlar yapılan açıklamalarla dişi ve erkek beyninin öğrenmeye etkileri hakkında bilgi sahibi olurken yüzük parmağı ölçümüyle uygulanan bir yöntem ile beyin cinsiyetleri hakkında bilgi sahibi de oldular.
Seminer sonunda Soner Yıldırım ve Serkan Karaismailoğlu’na Ege Bölgesi Özel Okullar Derneği Başkanı Engin Dirikal, Dernek Başkan Yardımcısı Ali Pir, İzmir Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Ali Rıza Doğanata tarafından çiçek verildi.