Bayri: Tiyatroda kadının adı yok

Ramazan ayı kültür sanat etkinlikleri kapsamımda; Aliağa Belediyesi Çok Amaçlı Sosyal Tesisleri’nde gerçekleştirilen söyleşiye konuşmacı olarak katılan Mehtap Bayri,  söyleşinin moderatörlüğünü üstlenen Atilla Arcan’ın sorularını içtenlikle yanıtladı.

BAYRİ: ÖZEL TİYATROLARIN İŞİ ÇOK ZOR

Türkiye’de tiyatro sanatının toplum ve devlet nezdinde hak ettiği değeri yeterince göremediğini belirten Mehtap Bayri, “Türkiye’de tiyatro salonlarına seyirci bulmakta zorlanıyoruz. İnsanlar eskisi gibi tiyatro salonlarının önünde kuyruklar oluşturmuyor. Bunun en büyük nedenlerinden biri tiyatroya destek verilmiyor olmasıdır. Dört kişilik bir ailenin tiyatroya gitmeye kalkışması o aileye yaklaşık 120 TL’ye mal olabiliyor. Devlet tiyatroları 5-10 TL’ye oyunlar sahneleyebiliyorlar. Devlet tiyatroları daha ekonomik olduğu için seyirci oralara daha fazla ilgi gösterebiliyor. Ama bu anlamda özel tiyatroların işi çok zor. Kültür Bakanlığı özel tiyatrolara destek veriyor ama verilen destek her zaman sağlıklı işlemiyor. Bazen tiyatrolar arasında kayırma işleri olabiliyor. Bu işi hakkıyla yapan birçok tiyatro hak ettiği desteği bulamıyor. Tiyatronun gelişebilmesi için devletin daha fazla destek olması gerekiyor” dedi.

TİYATRO BİZİM İÇİN İDMAN SAHASIDIR

Türkiye’de Tiyatro’nun içinde bulunduğu şartlar nedeniyle tiyatro sanatını gönüllülük esasına göre icra ettiklerini anlatan Bayri, şöyle konuştu: “Ülkemizde estetik ve sanata önem verilmiyor. Özellikle son yıllarda her şeyi çok çabuk tükettiğimiz bir yüzyılın içerisinde olduğumuz için sanata sıra bile gelmiyor. Sanata değer verilmediği için ne seyirci bundan faydalanabiliyor ne de biz faydalanabiliyoruz.  Tiyatroyu ayakta tutmak adına çoğu zaman toplu bilet satmaya çalışıyoruz. Bankalara, özel derneklere, okullara indirimli biletler veriyoruz, yeter ki tiyatroya gelsinler diye. Tiyatro oyuncularının dizilerden kazandığı paralar devede kulak kalıyor. Ama biz tiyatrocular bu işi büyük bir keyifle büyük bir zevkle yapıyoruz. Ayrıca tiyatro bizim için bir idman sahasıdır. Bu yüzden de sahneden uzak kalamıyoruz, kalmamamız da lazım. Çünkü toplumun sanatla buluşmasını sağlıyoruz”

SANAT TOPLUMUN GELİŞİMİNDE BÜYÜK ROL OYNAR

İkinci dünya savaşında yerle bir olan Almanya’nın savaş sonrasında ilk olarak tiyatro ve opera binalarını yenilediğine vurgu yapan Bayri, sözlerini şöyle sürdürdü: “Sanat yediden yetmişe herkesi etkileyerek bir toplumun gelişiminde büyük rol oynar. Almanya bu bilinçle savaşın ardından ilk iş olarak tiyatro ve opera binalarını yeniledi. Çünkü savaştan sonra insanların ruhen morale ihtiyacı vardı. Bunu da sanat yoluyla gerçekleştirdiler ve başarılı da oldular. Bizim ülkemizde ise en son tiyatro binaları inşa ediliyor. Hâlbuki büyük önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün de dediği gibi; Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir”

TİYATRO RUHU BESLEYEN EN ÖNEMLİ SANAT DALLARINDAN BİRİDİR

İnsanlara tiyatro sanatını sevdirmeye çalıştıklarını dile getiren Bayri, şunları söyledi: “İnsanların nasıl ki yemek yemeye ihtiyacı varsa, karnını doyurmaya ihtiyacı varsa ruhen de kendisini beslemeye ihtiyacı vardır. Tiyatroda ruhu besleyen en önemli sanat dallarından biridir. İnsanların da buna çok ihtiyacı olduğunu düşünüyorum”

Komedi alanında kadın oyuncuların erkek oyuncular kadar öne çıkamamasını da değerlendiren Bayri, “Kadın oyuncular daha çok tekstler el verdiği müddetçe ortaya çıkıyor. Komedi ve dramada oyunlar genellikle erkek oyuncular üzerine yazıldığı için kadın oyuncular kendilerini tam olarak ortaya koyamıyorlar. Yaşamın her alanın olduğu gibi malesef tiyatroda da kadının adı yok.” diyerek sözlerini noktaladı.