Başkan Tugay Karşıyaka Stadı için isyan etti: Engellenmesin, yeter artık!

İzmir Büyükşehir Belediyesi ekim ayı birinci olağan meclis birleşimi Başkan Cemil Tugay’ın yönetiminde Kültürpark 4 No’lu holdeki meclis salonunda gerçekleşti. Toplantıda, 2004 yılından bu yana Dünya Sağlık Örgütü tarafından 1-31 Ekim tarihleri arasında farkındalık ayı olarak belirlenen Meme Kanseri’ne dikkati çekmek için meclis üyeleri yakalarına pembe kurdele taktı.

Toplantının gündem dışı konuşmalar bölümünde söz alan AK Partili meclis üyesi Adem Öztürk, İzmir’de uzun süredir çözülemeyen ve adeta yılan hikayesine dönen Karşıyaka Stadı ile ilgili gelişmeleri bir kez daha gündeme getirdi. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın, Karşıyaka Stadı'nın yapımı için araziyi İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne vermeye hazır olduğunu, kendilerinin de projeye destek vereceklerini belirtmiş; aynı konuşmasında Büyükşehir Belediyesi’nin stat konusunda hiçbir hamle yapmadığını da öne sürmüştü. Dağ’ın açıklamalarının ardından yanıt veren İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay da “Bakanlıktan bize bir yazı geldi. Stat arazisinin bir bölümünün Karşıyaka Belediyesi’ne ait olduğunu söylediler. Biz de Karşıyaka Belediyesi’nden tahsisi istedik. Onlar da tahsisi verdi. Hamza Dağ ya bunları bilmiyor ya doğru konuşmuyor” açıklaması yapmış, Karşıyaka Stadı için gereken bütçenin 30 milyon dolar olduğunu, her yıl 10 milyon dolarlık bir ödeme planı ile toplamda 3 yıl içinde projeyi tamamlamayı hedeflediklerini duyurmuştu.

Gelişmeleri gündeme getirerek Karşıyaka’nın stat sorununun bir an önce bitmesi gerektiği hususunda Meclis’te çağrı yapan AK Partili Öztürk, Başkan Tugay’ın Dağ hakkında yaptığı açıklamalara da tepki gösterdi. Öztürk, ¨Hamza Dağ başkanımızın Karşıyaka Spor Kulübü ve Karşıyaka Stadı ile ilgili attığı adımlar, yaptığı görüşmelere baktığımızda bu noktada siyasi figürlerin en başında olduğunu siz de biliyorsunuz. Verdiğiniz cevapta biraz hoş olmayan ifadelerle karşılaştık. Ortak akılla bu sürecin ilerlemesi gerektiği kanaatindeyiz. Artık geçmişe dair sorunları konuşacak değiliz. Hamza Dağ başkanımız da elinden gelenin fazlasını yapmaya hazır olduğunu söyledi. Biz de sizin atacağınız adımlarda da elimizi taşın altına koymaya hazırız. Artık Karşıyakalı’nın sabrı kalmadı. Bu stadın yapılması için hep birlikte hareket etmemiz gerekiyor. Bu konuda önümüzdeki günlerde protokol yapılmalı. Önümüzdeki günlerde bütçe gelişmeleri de yapılacak, stat konusunun bütçede yer almasını bekliyoruz¨ dedi. Konuyla ilgili söz alan Karşıyaka Belediye Başkanı Yıldız Ünsal da ¨Ben de stat konusu ile ilgili size teşekkür ediyorum. Bizim için çok değerli olan bu stat için gerekli adımı attınız. Karşıyaka Stadı hepimizin özlemini kurduğu bir proje. Bizim de burada bir yerimiz var. Burası 2015 Ekim ayı ile 25 yıl süre ile Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın Spor Müdürlüğü’ne tahsil edilmiş. Biz bu alanı tabii bakanlıkla yapılacak görüşmelerin ardından Büyükşehir’e devretmeye hazırız. Karşıyaka Stadı bir stat değil, Karşıyakalı olmak. Çalışmaların bir an önce başlamasını diliyorum, bunu da sizin yapacağınıza inanıyorum¨ mesajı verdi.

Başkan Tugay da Karşıyaka Stadı ile ilgili şunları söyledi: ¨Açıklamalarında Hamza Bey ‘Büyükşehir hiçbir girişimde bulunması’ demeseydi öyle bir açıklama yapmayacaktım. Bilmiyor diye düşünüyorum. İzmir Büyükşehir’in bu konu ile ilgili başvurusu var. Ben aylarca GSB ile görüşmek istedim. Görüşemedik. Burada aslında sizler de çok çok iyi biliyorsunuz, geçtiğimiz yıllarda bu stadı bakanlık yapacaktı öyle karar alındı. Geçen dönem bakanımızla Hamza Dağ eşliğinde görüştüğümüzde ‘Bütçe ayıramayız’ dedi. Ben kendi kulaklarımla duydum. Bakanlık bu stadı yapmaya niyetli ise yapılabilir. Yapmayacaksanız Büyükşehir’e vereceksiniz bu iş bitecek. Bu bir iyilik değil, haktır. Karşıyakalı’nın hakkını istiyoruz. Son beş buçuk senedir önünde engel olmadığı halde stat yapılmıyor. Büyükşehir Belediyesi hiçbir girişimde bulunmadı’ dendiği için bu cevabı vermek zorunda kaldık. Engellenmesin, sadece bunu istiyoruz. Engellenmesin, yeter artık.¨

Karşıyaka Stadı ile ilgili AK Parti Grup Başkan Vekili Hakan Yıldız da şunları aktardı: ¨Ayın 22’sinde bu yazıyı yazmışlar. Sonra da ‘Eyvah yanlış yazdık’ demişler ve 26’sında bir yazı daha yazmışlar. ‘Bu nedenle Karşıyaka Stadı yapmak üzere hissenin devri’ demişler. Bunlar devlette protokollerle yapılır. Bakanımız çok iyi ifade edildi, ‘Gelin protokol yapalım’ demiştir. Göztepe Stadı’nın yapıldığı zaman Karşıyaka Stadı’nın yapımı da gündeme gelmişti. Ancak o dönemin Büyükşehir ve ilçe başkanının davaları sonucu stat yapılmadı. 6 gün sonra yazı değiştiriyorsunuz. Böyle git-geller ile stat yapamazsınız. 6 günde ne oldu da yazıda gerçekliği fark ettiniz. İlk yazıda unuttunuz, ikinci yazıda stadı koydunuz. Ayrıca soruyorum, stratejik planda ayrılmamış bir kaynağı belediye nasıl bulacak? Siz bu yazıyı il müdürlüğüne değil, bakanlığa yazarsınız. ‘Bu dostlar bizi alışverişte görsün’ demektir. Biz hiçbir konuda engellemiyoruz ancak samimiyetle yazın, yazılarınız arasında fark olmasın.¨

Yıldız’ın ardından açıklamalara yanıt veren CHP Grup Başkan Vekili Zafer Levent Yıldır da ¨2006 yılında AK Parti stratejik planı yasallaştırdı ama şimdiye kadar uygulandığını görmedik. Bize gelince stratejik planı gayet rahat eleştiriyorlar. İzmir İl Özel İdare Taşınmazları hakkında bir konum var. 6360 Sayılı Kanuna göre İl Özel İdarelere ait taşınmazlar ilgili kamu kurumlarına aktarılacaktır. İzBB, bu konuda çok itilmiş, kakılmıştır. Trabzon Büyükşehir Belediyesi’nde oluşturulan karar ile İl Özel İdare ile ilgili taşınmazların tamamı tasfiye yapılmıştır. Ordu’da taşınmazların devir süreci devam ediyor. Bursa’da da taşınmazların tamamının devri yapılıyor. Denizli, Balıkesir ve diğerleri… İzmir’e geldiğimizde; bir tanesi Çeşme Ilıca’da Çeşme Turistik Tesisleri… Bize verilmiyor. Neden verilmiyor? Urla İçmeler Günübirlik Tesisleri, biz aslında bu İçmeler Tesisleri’nin neden verilmediğini anlamış değiliz. Urla Kalabaktaki parsel, Narlıdere Vilayet Ormanı ve mesire yeri, Belkahve Atatürk Anıtı, Çeşme Alaçatı Barajı, İl Özel İdaresi hizmet binaları, Menemen’de iş merkezi, Çiğli Kültür Alışveriş Merkezi, İzmir Engelliler Eğitim Merkezi… Bütün bunlar böyle. Dava açmışız, davaların hiçbirini kazanamıyoruz. Sonuçta bu yerler İzmir Büyükşehir’e ya da ilçe belediyelerine devredilemiyor. Bu konuda açılan davaları ya da bitirilen davaları acaba yeniden canlandırmak mümkün müdür? Bu konuda girişimde bulunabilirler mi?¨ sorularını yöneltti.

Toplantıda, Türkiye gündeminde derin yaralar bırakan kadına şiddet konusu da gündeme geldi. Kadına şiddet konusunda yaşananları değerlendiren CHP’li meclis üyeleri İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılmasına bir kez daha tepki gösterdi. CHP’li meclis üyesi Seyhan Müşerref Kuralı, ¨İstanbul Sözleşmesi’ne uzanan ellerle ilgili kadınlarımız mücadele etmeye devam edecek. Hayatını kaybetmiş kadınlar ve melek olmuş çocuklarımız birer rakam ve hashtag’den ibaret değildir. El ele verip önce egosantrik eril zihniyeti değiştirelim¨ dedi.

AK Partili meclis üyesi Burçin Kevser Sevil ise ¨İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmiş olmamız şiddet anlamında karşımızda olan en büyük argümanlardan birisi. Biz AK Parti grubu olarak şiddetin kimden geldiğine ve türüne bakmaksızın şiddetin tam karşısındayız. Kadın cinayetlerinin sayılara hapsedilmesini kabul etmiyorum. Bugün bu sayılara ulaşabiliyorsanız da AK Parti hükümetinin CEDAW’ı uygulaması sayesinde ulaşabiliyorsunuz. CEDAW uygulanmadan önce kadına karşı şiddeti elinizde tutabilecek, sağlayabilecek bir veri bile yoktu. Bugün sadece bize sayılardan bahsediyorsunuz. Sanki İstanbul Sözleşmesi yürürlükteyken hiçbir kadın ölmemiş gibi, şiddete maruz kalmamış gibi davranamazsınız. 6284 Sayılı Kanun, İstanbul Sözleşmesi’nden üç noktada ayrılır. Bu üç noktadan birisi aile içi şiddetin tanımlanması, yine koruyucu tedbirlerin tanınması diğeri de toplumsal cinsiyet eşitliği ile alakalıdır. Koruma, önleme ve cezalandırma anlamında 6284 Sayılı Kanun’un İstanbul Sözleşmesi’nden hiçbir farkı yoktur¨ ifadelerini kullandı.

CHP’li meclis üyesi Hacer Taş da düşüncelerini şu sözlerle paylaştı: ¨Bu konuyu bu kadar basite indirgemeden ciddi önlemler almak lazım. Ben isterdim ki Hamza Dağ başkanları bir müjde daha versin, İstanbul Sözleşmesi’ne geri dönülsün. Son günlerde kalbimin üzerinde bir öküz oturmuş gibi hissediyorum. İsterdim ki stattan önce bu noktada müjdeler alsaydık. Cehennem acı çektiğiniz yer değil, acı çektiğinizin duyulmadığı yerdir. Biz kadınlar ve çocuklar uzun zamandır bu cehennemi yaşıyoruz. 6284 var ama onun garantörü İstanbul Sözleşmesi yok. 6284’ün de bir an önce uygulanmaya başlasın.¨

Başkan Yıldız Ünsal da ¨Biz yüzde 50’yi yüzden 50’den korumaya çalışıyoruz. Bu bizi de aşar. Lütfen bunu aklınızdan çıkarmayın¨ dedi.

MHP’li meclis üyesi Hilal Sadıkoğlu Akar ise ¨Burada bir kadın diğer kadına ‘Kadınlar öldürüldü’ diye bağırdı az önce. Biz kadınlar olarak, kız kardeşler olarak birbirimize bağırırsak, bize bağıranlarla mücadele edemeyiz. ‘İstanbul Sözleşmesi Yaşatır’ mükemmel bir slogan, yaşatmadı. Uluslararası Sözleşmeler birini yaşatsın, birini öldürsün diye yapılmazlar. Bizim genlerimizle bu yasalar uymuyor, bizim başka değerlerimiz, toplumsal Türk değerlerimiz var. Bunları önemseyin ve hatırlayın. Gelin biz İzmir’de bir kadın komisyonu kuralım ve her şeyin başlangıcı olan İzmir’de bu dosyaları inceleyelim¨ ifadelerini kullandı.

Konak Belediye Meclisi’nde gündeme gelerek oy birliği ile onaylanan Murat Reis Mahallesinde yer alan yürürlükte bulunan uygulama imar planında Askeri Hastane Alanı’nda yapılacak olan uygulama imar planı değişikliği İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde görüşüldü. Askeri Hastane Alanı’nda 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliği önerisi komisyonlardan oy çokluğu ile gündeme geldi. Meclis’te AK Parti grubu, hastane için 2 emsal gerektiğini vurgularken CHP grubundan ise mevcut şartlarda 1.5 emsalin yeterli olduğu ifade edildi. Önerge hakkında söz alan AK Partili Meclis üyesi Sema Kısa, ¨Konu bir kamu yatırımı. Sağlık konusunda yatırım olduğu için ve ilçesinden oy birliği ile geldiği için biz oy çokluğu verdik. Konu kamu yatırımı olduğu için bir kez daha değerlendirilmesini istiyoruz¨ dedi.

Hastane alanının 1.2 emsalde ve 8 kat izinli olduğunu hatırlatarak açıklamalarda bulunan CHP Grup Başkan Vekili Zafer Levent Yıldır, ¨Konu kamu yatırımı, evet. Ancak söz konusu yer askeri hastane. Burada aslında emsal 1.2 idi ve 8 kata izinliydi. Tescilli yapı dediğimiz bir hastane var. Hastanenin alanı da 10 bin metrekare, parsel ise 33 bin 754 metrekare. 1.2 zaten şu ana kadar kullanılmamış bir emsaldi. Emsal 1.2 olduğunda 40 bin, 1.5 olduğunda 50, 1.6 olduğunda da 68 bin metrekarelik alandan bahsediyoruz. Tüm bunları değerlendirdikten sonra böyle bir karar verdik. Genellikle bu hastane yapılarında hasta başına 200 metrekare düşünülmektedir, bu hesabı da yaptık. Bize gelen bilgi 115 hasta bakan bir yerin 200 hastaya çıkarılması konusuydu. Dolayısıyla biz 1.5 emsalin yeterli olduğu kararına verdik. İlave birtakım işlemler yapılacaksa bu konuda da bilgilendirilmemiz gerekirdi. Verdiğimiz 1.5 emsal karar gayet yerinde bir karardır¨ ifadelerini kullandı.

Yıldır’ın açıklamalarının ardından AK Parti Grup Başkan Vekili Hakan Yıldız ise ¨Değerlendirmeler sonrası 2 emsali kabul edebileceğinizi düşünmüştük. Bu konu Konak Meclisi’nden oy birliği ile geldi. Baktığımızda da tescilli yapının korunacağını eklemiştik. Ciddi anlamda bir hastaneye ihtiyacı var, UMKE’ler var. İlçe belediyesinden oy birliği ile gelmiş bir sağlık merkezi ile böyle bir azaltma yapılmasını anlamıyorum. Karabağlar’dan gelen hastanelerin birini 3 diğerini 2.5 geçirdik. Konak ile ilgili verilen bu kararı anlamıyorum. 34 bin metrekarelik alanda hem tescilli eseri hem de yeni yapılacak bir alanı koruyacak bir emsal verilmesini isteriz. Bu konunun aceleci ve yeterince incelenmediği kanaatindeyiz. Tekrar komisyonların değerlendirmesini istiyoruz¨ ifadelerini kullandı.

Konuyla Başkan Cemil Tugay da kendisine bakan yardımcılarının birtakım bilgiler verdiğini ifade ederek ¨Benim ricamı kabul ederseniz bir daha komisyonlara gönderip tekrar değerlendirelim¨ dedi. Önerge, bir kez daha görüşülmek üzere komisyonlara geri gönderildi.

Meclis’te Harmandalı Düzenli Atık Depolama Sahası’nın da bir kısmının içinde olduğu ve 30 Ekim 2020 tarihinde gerçekleşen 6.9 büyüklüğündeki deprem ve sonrasında oluşan büyük ve küçük ölçekli depremler ile aşırı yağışların Cumhuriyet Mahallesi Güneybatı bölgesindeki heyelan ve çatlaklara etkisinin gözlemlenmesi için akademik çalışma yapılması adına Gazi Üniversitesi ile bir protokol imzalanması da gündeme geldi. Komisyonlara giden önerge onaylandığı takdirde, Gazi Üniversitesi Öğretim görevlisi Prof. Dr. Sami Oğuzhan Akbaş tarafından sağlanması adına üniversite ve Büyükşehir Belediyesi arasında protokol imzalanacak ve 14 ay süreyle akademisyenler bölgede Harmandalı Düzenli Atık Depolama Tesisi ve çevresinde görülen şev stabilitesi problemleri ve atık yönetimine dair akademik çalışmalar yapacak.

Ege Telgraf