Başkan Soyer: Hukukun, insan haklarının ve eşitliğin üstün geldiği bir geleceğe el ele kavuşacağız
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Resmi Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle Türkiye’nin çekildiği İstanbul Sözleşmesi’nin 10. yılında açıklama yaptı.
Başkan Tunç Soyer, “Şiddetle mücadelede bahanelerin değil hukukun, insan haklarının ve eşitliğin üstün geldiği bir geleceğe el ele kavuşacağız” dedi. İlk imzacısının Türkiye olduğu sözleşme hakkında Başkan Soyer’in açıklamasının tam metni şöyle: “Geçen 10 yılda hayallerinden ve bizlerden koparılan 3291 kadın bugün aramızda değil! Gelenek, namus ve başkaca bahanelerle toplumsal cinsiyet ayrımcılığından beslenen erkekler, her yıl yüzerce kadına şiddet uyguluyor. Yeri geliyor tecavüzcüler kürtaj yaptırmak isteyen kadınlardan masum görülüyor. Çalışma hayatında yan yana yürüdüğümüz kadınların hayatları, annelikle sınırlandırılmaya çalışılıyor. Anne olmayanlara sorgulayıcı bakışlar çevrilirken, kadın kimliği bir obje ile eşdeğer hale getirilmek isteniyor. Yeri geliyor şen kahkahalar suçlunun affı, kendi ayakları üstünde duran kadınlar artan işsizliğin sorumlusu oluyor. Geleneklerin gölgesine sığınıp kadınların gülüşlerini solduranlar, kirlenmiş vicdanlarda aklanırken şiddet karanlığına her gün bir yenisi ekleniyor. Hayır! İşe önce dilimizi değiştirmekle, dilimizi medenileştirmekle başlayacağız. Övgü için ‘adam gibi’, ‘erkek gibi’ tanımlamalarını kullanmayacağız. Eril söylemlerden, ataerkil ifadelerden kurtulacağız. Her koşulda toplumsal cinsiyet eşitliğini savunacağız. Kadın dizini kırıp evinde oturmayacak, istediği yerde kahkaha atacak. Dilerse kariyer yapacak dilerse anne olacak, her şeyi başaracak ve bu zihniyetle kadını hapsetmeye, baskılamaya, yok saymaya çalışan herkes kadının gücünü seyredecek. Bundan on yıl önce tarafı olduğumuz ancak bugün feshedilmiş olan uluslararası İstanbul Sözleşmesi, şiddetle mücadelenin önemli bir dayanağıydı. Ve şiddetle mücadelede uluslararası dayanışmayı da beraberinde getiriyordu. Ülkemizde imzalanmıştı. Türkiye’nin her yerinde şiddet gören kadınları koruyordu. Şiddet uygulayan erkeklere caydırıcı yaptırımlar ve cezalar getiriyor, şiddetle mücadelede devletlere, yerel yönetimlere önemli görevler yüklüyordu. İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak toplumun büyük bir çoğunluğunun kadınlar için ürettiği basmakalıp rollerin ve tanımların farkındayız. Belediyemizin tüm imkanlarıyla psikolojik ve fiziksel şiddet gören kadınların yanında olacağımızı bir kez daha sizlerle paylaşmak istiyorum. Değerler ve düşünce sisteminin dayandığı ve dayattığı ayrımcılığa ket vurmak kanunlarla mümkündür, kanunlarla olasıdır. İstanbul Sözleşmesi, kadına yönelik psikolojik ve fiziksel şiddetin önlenmesi, şiddet mağdurlarının korunması, suçluların cezalandırılması ve şiddetle mücadele politikalarının hayata geçirilmesi ilkeleri üzerine kuruludur. ‘Ya beni bulursa?’ diyen… ‘Ölmek istemiyorum’ diyen… ‘Yaşamak istiyorum’ diyen… Hayatı ve hakları için mücadele eden kadınların sesi olmaktan vazgeçmeyeceğiz. İstanbul Sözleşmesi’nin geçen on yılda bizlere sunduğu kazanımları, şiddetle mücadele yöntemlerini, ilkelerini, yerel yönetimlere yüklediği önleyici ve koruyucu tedbirler konusundaki sorumlulukları, iç hukukumuz çerçevesinde kadınları yaşatmak ve erkekleri şiddet uygulamaktan uzaklaştırmak için tüm politikalarımızda gözeteceğiz. Şiddetle mücadelede bahanelerin değil hukukun, insan haklarının ve eşitliğin üstün geldiği bir geleceğe el ele kavuşacağız.