Ak Parti Karşıyaka başkanı Keseli, Karşıyaka Belediyesi'ne 2 yılı sordu...
30 Mart 2019 yerel seçimlerinin üstünden geçen 2 yıllık süreçte Karşıyaka Belediyesi’nin kamuoyuna hem 500 gün, hem de 2 yıl sunumu yapmaması ile ilgili olarak AK Parti Karşıyaka İlçe Başkanlığından…
AK Parti Karşıyaka İlçe Başkanı Didem Keseli, “CHP örgütüne sunum yapan belediye, kamuoyunu neden aydınlatmamıştır?” dedi. Ak Parti Karşıyaka İlçe Başkanı Keseli'nin açkıklaması şöyle: “Karşıyaka Belediyesi’nde Sayın Cemil Tugay’ın göreve gelmesiyle birlikte bir klasik haline gelen tutulmayan sözler, yanlış işler ve eksik çalışmalar, bir istikrar abidesi gibi hiçbir değişiklik olmaksızın karşımızda utandıran bir tablo olarak durmaya devam etmektedir. Çöp, temizlik ve kötü koku sorunu, imar sıkıntıları, trafik aksaklıkları, Kent AŞ üzerinden yaşanan sıkıntılar, doğal afetlere hazırlık, altyapı ve nicesi... Hangisinde bir arpa boyu yol alabildik? Yine 30 Ekim toplantımızda sormuştuk ve yinelemek istiyoruz; Karşıyaka Belediyesi'nin müteahhitlik işleri neden Malatyalı bir firma tarafından yapılıyor? Bu firmanın CHP ile organik bir bağı var mıdır? İzmir'de bu işleri yapacak şirket kalmamış mıdır? Sizlere bu soruyu siyasi kimliğimi de geride bırakarak bir Karşıyakalı olarak açık yüreklilikle soruyorum; Karşıyaka Belediyesi'nin İzmir'in diğer metropol ilçelerine göre öne çıkan bir tane icraatı olmuş mudur? Ne yazık ki temel belediyecilik hizmetlerini dahi yarım yamalak yapmasına rağmen paylaştığı basın bültenlerinde basit konular üzerinden hizmet algısı oluşturmaya çalışan belediyemiz yine sınıfta kalmıştır. Durumun ne kadar vahim olduğunu Karşıyaka Belediyesi'nin faaliyet raporunda bile görebilirsiniz. Sayısız CİMER şikayetleriyle Karşıyaka Belediyesi vatandaşı çileden çıkartma rekoru kırmıştır. Karşıyaka Belediyesi 30 Ekim’den itibaren neler yaptı? Ortada daha tesis yokken, korona yasaklarının içinde, sosyal donatı için ayrılmış iki kamusal alana alkol ruhsatı vermeye kalkmıştır. Karşıyaka Belediye Meclisi'ndeki arkadaşlarımız bunun yanlış olduğunu söyleyince de, Karşıyakalının hakkını savunan bizleri yobaz ilan etmeye varana kadar çirkin ithamlar havada uçuşmuştur. Karşıyaka Belediyesi'ne bağlı Kent AŞ'ye ait bir restorana, HDP logosunun ikizi gibi bir logo hazırlanmış ve asılmıştır. Sorarım size; Atatürk'ün emaneti Zübeyde Anamızın yattığı, Zühtü Işıl gibi nice Kurtuluş Savaşı kahramanı çıkarmış Karşıyaka'da böyle rezalet olur mu? İzmir depremi sonrasında vatandaşlarımızın eski binalardan duyduğu endişenin ne kadar üst düzeyde olduğunu hepimiz biliyoruz. Tam da böyle bir dönemde kentsel dönüşüm yoluyla kendilerini, ailelerini ve geleceklerini korumak isteyen Emlak Bankası Konutları sakinleri, Karşıyaka Belediyesi engeline takıldı. Bölgede emsal uygulamalar olmasına rağmen vatandaşların talebini yerine getirmeyen Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay, bununla da yetinmeyerek vatandaşların yaptığı eylemin katılımcı sayısını beğenmedi, toplanan yüzlerce imzayı muhatap kabul etmek için yetersiz buldu. Anlayacağınız, Karşıyakalılar Karşıyaka'da muhatap kabul edilmedi. Hem de can güvenlikleriyle ilgili bir konuda! Bununla birlikte İzmir depremi sonrasında yıkılmasına karar verilen binaların yıkım işlerinin başlamasıyla bir kez daha gördük ki Karşıyaka'da denetimsizlik üst seviyelere ulaşmış durumda. Eski lunapark çevresinde gerçekleştirilen yıkımlardaki kontrolsüzlük sonucu araçlarda hasarlar oluşurken buna karşılık belediyemiz ne yaptı? Firmaları çağırıp, uyarıda bulundu ve birkaç da ceza kesti. Sonrasındaysa felaketi yaşadık ve bir yıkım sırasında sağlam bir binamız ağır hasar aldı. İyi de Karşıyakalılar sorun çıktıktan sonra ceza kesilmesini istemiyor ki! Doğru belediyecilik, sorun yaşanmaması için önlem almaktan geçiyor. Yoksa canlar yandıktan sonra ceza kesmek işin en basit kısmı. 2 yıllık süreçte çarşımızdaki birkaç sokağın kilit taşını yenileyerek, Karşıyaka Çarşıya bakışındaki vizyon eksikliğini yinelemiş olan Karşıyaka Belediyesi, her geçen gün yıpranan çarşımız için hizmette bir kez daha sınıfta kalmıştır. Karşıyaka Çarşı'yı atıl bırakmak demek, Karşıyaka'yı atıl bırakmak demektir. Harcanılan 2 milyon lirayla çalıştaydan öteye geçemediler. Geçtiğimiz günlerde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun ilçemize gelmesi, beraberinde bir skandalın daha açığa çıkmasını sağladı. Örnekköy'de aylardır vatandaşın üstünü başını çamur içinde bırakan, araçların alt takımlarını mahveden çukur ve çamurdan ibaret yollardan yalnızca birinin asfaltlandığını gördük. Ne tesadüf ki, asfaltlanan yol, Kılıçdaroğlu'nun geçeceği yol oldu. Tabii HDP logosu konusunda olduğu gibi AK Parti Karşıyaka olarak bir kez daha devreye girdik ve kişiye özel hizmetin ilçeye hizmete dönüşmesini sağladık. Yaptığımız kamuoyu baskısı neticesinde diğer sokakların da asfaltlanmasını sağlamış olmaktan ve vatandaşa hizmeti sağlamaktan dolayı gurur duyuyoruz. Sadece bu mu? Bakın deprem sonrasında Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'nün Karşıyaka'daki çalışmaları olmasaydı Karşıyaka Belediyesi hangi yaraya merhem olacaktı? Çözümün kaynağı AK Parti iken, Mavişehir su baskınında topu bakanlığa atan, sel olduğu zaman Bayraklı'ya ve Büyükşehir’e suç bulan Sayın Cemil Tugay yönetimindeki Karşıyaka Belediyesiyse bahanelerin kaynağı olmuştur. Gömlek değiştirir gibi bürokrat değiştiren, müdürlük üstüne müdürlük kuran Karşıyaka Belediyesi, yaptıkları ve yapamadıklarıyla kendi başarısızlığını kendisi tescillemiştir. Gelelim Cumhuriyet ve İnönü mahallelerine... İzmir'in mega belediyelerinden olan Karşıyaka'da, koskoca belediye, 2 mahallenin imar düzenlemesini yapmayı beceremedi. Vatandaşların hak kaybına uğradığı, mahallelerde adeta infial yaratan, şikayet yağmuruna tutulan imar düzenlemesi çalışmalarıyla ilgili revize yapılacağı haberini zannediyorum görmeyen yoktur. Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay düne kadar "Ne olursa olsun geri adım atılmayacak" derken, bugün değişiklikten, revizyondan bahsediyorsa bunun adı ortak akıl değildir. Bunun adı Cemil Tugay'ın Karşıyakalılara yenildiğini kabul etmesidir. Mesele, Kılıçdaroğlu İzmir'e gelene kadar revizyondan bahsedilmezken, tepkilerin CHP Genel Başkanı'na kadar varması üzerine bu mahallelerdeki imar inatlaşmasının iflas etmesi meselesidir. Akabinde CHP İl Başkanlığı'nda Cemil Tugay olmaksızın bir çözüm aranması ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in revizyon açıklaması yapması, Sayın Tugay'ın kendi partisinde bile ağırlığını tartışmalı hale getirmiştir. Hele ki işin finalinde Başkan Tugay'ın topu Çevre ve Şehircilik Bakanlığımıza atmaya çalışması trajikomiktir, çaresizliğin ve partisi içinde yaşadığı çıkmazın dışa vurumudur. İlçemizin vicdanına ve kamuoyuna yaşananları olduğu gibi anlattık. Bu terazinin bir tarafında Karşıyaka'nın hakkını savunan biz, diğer tarafındaysa belediye yönetimini artık CHP Genel Merkezi'ne bırakmış, belediye imkanlarıyla günü bile döndüremeyen bir yönetim vardır. Böyle bir denklemde Karşıyakalılara Sezen Aksu'nun kaybolan yıllar şarkısını hatırlatan bu başarısız CHP belediyeciliğinin sonu ise sandıkta hüsrandır.”