Karşıyaka ile Karşıyaka Spor Kulübü kavramları tamamen iç içe geçmiş bir bütün olarak yaşanan sevdalardır. Her Karşıyakalı doğal olarak aynı zamanda Karşıyaka Spor Kulübü taraftarıdır da... Son zamanlarda kulübün borçları nedeniyle yaşanan sıkıntılar da her Karşıyakalıyı hem üzmekte hem de derinden kaygılandırmaktadır. Ancak unutulmaması gereken bir gerçek var ki kulüp her spor branşında başarısız bile olsa Karşıyakalılık kavramı asla ve asla değerinden bir şey kaybetmeyecektir...
Karşıyakalı olmaya herkes tarafından yüklenen farklı anlamlar olabilir! Benim için ise Karşıyakalı olmak kavramı; medeni hayatın gereklerini yerine getiren, bilime, okumaya değer veren, içinde tüm canlılara karşı sevgi besleyen, hem merhametli hem de haksızlıklar karşısında daima dik durabilen cesarete sahip olan, cumhuriyetin bir fazilet olduğunu içselleştirmiş, Atatürk gibi bir lidere sahip olmanın tarifsiz gururunu her daim hisseden, spora, sanata meraklı ve değer veren, temiz, titiz, güler yüzlü insan olmak gibi temel özelliklerle tanımlanan bir olgu (buna benzer tanımlamalarımı müteaddit defa eski yazılarımda da yaptım ve yapmaya devam ediyorum ki bu bilincin oturmasında bir nebze de olsa katkım olsun diye). Bu çerçevede kalınması, beraberinde Karşıyakalı olmaktan gurur duyma, keyif alma halini devamlı kılacaktır... Bu anlamda; Karşıyaka ile ilgili olarak sportif başarısızlıklara üzülür ancak asla kendimi ezik, mahçup veya eksik hissetmem! Yalnız, memleketinin sahip olduğu güzel vasıflarla gururlanmak kavramını hesaba katmaksızın, memleketinin temsilcisi bir takımın taraftarı olmanın ötesini bir an için düşünemeyen bir yaklaşımla, sanki güzel bir şeymiş gibi sosyal medyada yapılan bir paylaşım var ki gerçekten üzücü ve düşündürücüydü! Hatta Karşıyaka adına aşağılayıcıydı ne yazık ki!
Henüz daha çok yeni, Karşıyaka futbol takımını beş golle hezimete uğratan Gümüşhanespor'un bir açıklamasının sosyal medyada Karşıyaka taraftarı olan bazı gruplarca paylaşılmasından bahsediyorum... Şayet o açıklamayı ilk olarak ben görsem, bütün samimiyetimle söylüyorum ki kimsenin görmemesini temenni ederdim içten içe... Açıklama muhtemelen iyi niyetli, ama vardığı nokta, ulaşılan nihai anlam maalesef Karşıyaka adına son derece acınası bir vaziyette olduğuna dair bir kapıya çıkıyordu! Okuyup, üzerinde biraz düşünüp, sonra paylaşıp paylaşmamaya karar verilseydi belki de bu hataya (bence hata!) düşülmezdi... Başka Karşıyaka yok başlığı altındaki açıklama şöyle; ''FIFA Karşıyaka'ya 340 bin tl'lik borcunu ödemesi için 25 Ekim'e kadar süre verdi. Ödeme yapılmazsa Karşıyaka'nın 9 puanı daha silinecek. Karşıyaka bu ülkenin güzide kulüplerindendir. İzmir'deki iş adamları eğer koca çınara sahip çıkmıyorsa bu ayıp onlara yeter. Gümüşhaneliler olarak Karşıyaka'nın hakettiği yerlere gelmesi için üzerimize düşeni yaparız.'' Bu açıklamayı da KarşıyakayaSahipÇıkılmalı hashtag'i ile yayınlamışlar...
Şimdi pek çoğunuz diyecek ki ''ne var yani bunda, ne güzel işte gerçekleri dile getirmişler, destek çıkmışlar''. Yazının genel anlamda iyi niyetle yazıldığını ben de düşünüyorum. Ancak, bu nasıl bir ironidir ki bunu yazan takım daha yeni Karşıyaka'ya beş atmış ve yazının özellikle son cümlesi de ne kadar hazin ne kadar acınası Karşıyakalılar için. İlk okuduğumda ben de mutlu oldum ve taa Gümüşhane'den Karşıyakamız için yazılan bu yazı ve sahiplenme ne kadar hoş ve gurur verici diye düşündüm. Yalnız sonrasında tekrar tekrar okuyunca son cümledeki içerik beni rahatsız etti. Karşıyaka için; yardıma muhtaç, Karşıyakalıların sahiplenememesi nedeniyle Gümüşhanenin sahiplendiği, zavallı, acıyarak bakılan bir durumda ve aciz hissi veren bir anlam taşıyordu adeta! Bu benim asla kabullenebileceğim bir şey değil ki eminim bu paylaşımı yapan, yaygınlaştıran kişilerin de bu çerçevede bir bakış açısıyla konuya yaklaşması halinde onların da asla kabullenebileceği bir şey olmayacaktır... Öyle sanıyorum ki onlar konuyu bu bakış açısı ile değerlendirmediklerinden bu paylaşımda sakınca görmediler...
İlk okuduğumda beni de mutlu eden o açıklama ''Gümüşhaneliler olarak Karşıyaka'nın hakettiği yere gelmesi için üzerimize düşeni yaparız'' cümlesine tekrar okuduğumda gözümün takılması neticesinde yerini mutsuzluğa bıraktı ne yazık ki! Bu güne kadar buradan hiç futbol yazmadım. Çok da fazla anlamadığımdan belki de... Ancak bu bahsettiğim konu futbol veya başka bir branş konusundan çok daha öte, rencide edici bir duruma dair...
Karşıyaka Spor Kulübü ancak ve ancak Karşıyakalılarca ayağa kaldırılabilir. Durumu müsait iş adamlarının desteğini almak da yine ancak Karşıyakalıların girişimleriyle ve kulübün çıkarlarını ön planda tutacak anlaşmalarla yapılabilir ya da yapılmalıdır. Öyle bir anda tepeden inme birilerinin gelip de şu kadar para veriyorum, her şeyi bana bırakın zihniyetiyle olan yaklaşımlarının sonuçlarını geçmişte yazdığım yazılarımdan birinde de ifade ettiğim gibi Erdal Acar örneğinde en hazin şekilde yaşamadık mı?! Karşıyaka'nın Gümüşhane camiasından veya yaşayanlarından alacağı tek destek, büyüklüğüne dair teyid edici açıklamaları olabilir ancak... Onun dışında da ''sadaka vereyim sana, acıdım bak gördün mü'' gibi yaklaşımlara sanki güzel bir şey söylenmiş gibi bakıp da orada burada paylaşarak prim vermemek lazım kanaatindeyim.
Umutsuzluğa da, kimsenin Karşıyaka'ya acımasına da eminim ben Karşıyakalıyım diyen hiç bir gerçek Karşıyakalı izin vermeyecektir... Karanlığın en zifiri olduğu an, aydınlığa en yakın olan anıdır..!
Sağlıcakla kalın...
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!