Erosyonlaşma

Artık erozyon sözcüğünü sadece doğa, orman, toprak gibi kayıplarımızda kullanmıyoruz. Genellik ifade eden her şeyde kullanıyoruz. Sorulan sorulardan bir tanesinin cevabını hemen veriyorum; İzmir Büyükşehir ve ilçe belediyelerinin, sivil toplum örgütlerinin birbirleriyle koordine yapmadan aynı ya da benzer konularda bu kadar çok etkinlik düzenlemeleri de bir ölçüde israf ve erozyondur. Aynı günde, aynı saatlerde anma ve kutlama törenleri yapmak güçleri dağıtmaktan başka bir şey değildir. Zaten bu tür konulara hedeflenmiş iyi niyetli çok az sayıda bir kitle var. Bu kitleyi bölüp parçalarsan yaptığın etkinlikten istediğin sonucu elbette alamazsın. Bugün kutladığımız “8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü”yle ilgili 101’nci yıldönümü olmasına rağmen  yapılan bunca iyi niyetli etkinliğin maalesef erozyona uğrayacağını önceden görebiliyoruz. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin, ilçe belediyelerinin ve bazı demokratik sivil kitle örgütlerinin, 8 Mart Kutlamalarıyla ilgili, özenle düzenleyip, duyurdukları etkinliklere baktığımızda çoğunun aynı ya da yakın saatlere rastlatıldığını görüyoruz. Zaten hepsi benzer güçlerden oluşan izleyicilerin parçalanarak, dağılacak olması nedeniyle, ses getirici sonuçlar istenildiği gibi alınmıyor. Bu iddiamı geçen yıl da aynı sorunu yaşadığımız için bu yıl da yineliyorum. Önceki yıllardaki etkinliklerde de kent bütününde saatlerin çatışması bazı kargaşalıkların yaşanmasına neden olmuştu. Çok iyi hatırlıyorum. Bence; artık, İzmir’de bu tür etkinliklerle uğraşanlar bir araya gelmeliler ve hem bu konuda, hem de diğer konularda gerekli eşgüdümü sağlamalıdırlar.                             
7 Haziran 2015’de yaşanılacak genel seçimler öncesinde; siyasi partilerin durumunu değerlendirecek olursak, muhalif güçlerin durumunda da çok ciddi bir erozyonlaşma görünmektedir. İktidar partisinin sımsıkı yumruk gibi “büyük bir güç tablosu” yansıtmasına karşın, muhalefet partileri darmadağınık, üstelik birbirleriyle yarışır durumdalar. Şayet “tek bir güç” olunamazsa, sonuç yine önceki seçimlerden farklı olmayacaktır. Bunu Bende söylüyorum. Bilim de söylüyor. Hayırlısı olsun.                    
Eskilerin ifadelerine göre cemrelerin düşmeye başlamasıyla, artık yavaş yavaş “nevruz” denilen doğanın diriliş günlerine yaklaşıyoruz. Mart ayı da yoğun ve hareketli geçiyor. “9’ncu Kukla Günleri Festivali”,enternasyonal, ulusal ve yerel anlamda İzmir’de müthiş bir kültür canlanması yarattı. Selçuk Dinçer ve ekibi yine oldukça başarılılar. Bu etkinliğe gönül vermiş herkesi. Selçuk Dinçer’in şahsında kutluyorum.
7 Yıl önce 71’nci Doğum gününü kutlamaya hazırlandığımız bir 12 Mart günü, 2008’in 12 Mart’ında İstanbul’da tedavi edilmekte olduğu hastanede hayata veda eden, İzmir’in iş ve tarıma dayalı ticari yaşamının duayenlerinden, kentsel, spor ve futbol kültürümüze öncü-önder-lider ve “Ağabeylik” vasıflarıyla kalite kazandırmış, gerçek bir Cumhuriyet Beyefendisi olarak çok yakından tanıdığım “Esin Özgener” Ağabeyimi, 6 yıldan beri andığımız gibi, bu yılda 12 Mart Perşembe günü, Saat: 15.00’de İzmir Işıkkent Kabristanı’nda bulunan mezarının başında anacağız. “İzmiri Sevenler Platformu” olarak düzenlediğimiz anma etkinliğine en başta Oğlu Mahmut Özgener ile Kızı Zeynep Baykal, Gelini Ayşe Özgener, Dünürü Kemal Çolakoğlu, torunları, kuzenleri ve yeğenleri olmak üzere çok sayıda “Esin Özgener Dostu” katılacaklar. Benim yöneteceğim etkinlikte, yapılacak konuşmalarla Esin Özgener, değişik yönleriyle anlatılacak.  Altay Spor Kulübü’nün ve çeşitli İzmir kulüplerinin, eski  sporcuların, antranörlerin, hakemlerin, İşadamlarının ve daha pek çok İzmirlinin, bu yıl da Esin Özgener’e, sevgi ve saygılarını sunacakları bir gün yaşayacağız. Bu yıl ki anma etkinliğimizde maalesef, hayata yeni veda ettikleri için, Esin Beyin çok Sevdiği Ağabeyi Elhan Özgener, Değerli kuzeni, efsanevi Milli Basketbol Yıldızlarımızdan Turhan Tezol ve Kayınbıraderi, İzmir’in başarılı yöneticilerden Seli Kibar artık katılamayacaklar. Ruhları şad olsun…Esin Özgener, Türkiye'nin geleneksel tarım ihraç ürünlerinden tütün ihracatının enternasyonal ve ulusal anlamda duayenlerindendi, “Ege Tütün İhracatçıları Birliği”nin kurucularından olmuş ve 1970 yılından itibaren de, tam 25 yıl süreyle de Başkanlığını yapmıştı. Esin Özgener, İzmir’de sayısız sivil toplum hareketinin de öncüsüydü. “İzmir Ticaret Odası”, “İzmir Ticaret Borsası”, “Türkiye İhracatçılar Birliği” gibi sayısız mesleki sivil toplum örgütünün de gelişmesine katkılarda bulunmuştu. Hafta içinde andığımız, İzmir’in efsane belediye başkanlarından Osman Kibar’ın kızı Merhume Bige Kibar ile evli olan Esin Özgener, 12 Mart 1937 yılında İzmit'te dünyaya gelmişti. Esin Özgener ilginç bir tesadüf sonucu 71’nci Doğum Yıldönümü olan 12 Mart 2008 günü de hayata veda etti.  Milli Mücadeleye katkı koymuş çok köklü bir ailenin çocuğu olan Esin Özgener’in Babaannesi Hatice Hanım, Atatürk’ün takdirine mahzar olmuş, bizzat Atatürk tarafından “Cumhuriyetin ilk Milletvekilliklerinden” birine seçtirilmiş lider kadınlarımızdan biriydi. Babası Mahmut Cemal Özgener ise Türkiye’nin ilk Ziraat Mühendislerinden olup, Macaristan’da eğitim görmüş ve Türkiye’de Cumhuriyetin ilk yıllarında pek çok Zirai tesisin kurucusu ve geliştiricisi olmuş, öncü ve lider özellikli mükemmel bir kişilikti. Annesi Zeynep Hanım ise Türkiye’nin ilk kadın hareketlerini başlatmış örnek Türk kadınlarından biriydi. Tüm bu özelliklerine karşın Esin Özgener son derece mütevazi bir yaşam sürdü. Zenginliğin asla şımartmadığı iyi eğitim almış kaliteli evlatlar, torunlar yetiştirdi. Herkesin yardımına koşan, fakir fukara dostu bir kişi olarak toplumun öncülerinden oldu. Çok sevdiği Eşi Bige Kibar Özgener’in vefatından sonra, o da kanser hastalığına yakalandı.  Ancak son günlerine kadar sosyal faaliyetlerini ve görevlerini aksatmadan sürdürdü.  İş hayatının yanında sosyal hayatta da aktif görevler alan Esin Özgener, Ege Tütün İhracatçıları Birliği'nde ki çeyrek asırlık başkanlık görevinden başka, İzmir'in en köklü, 1914’de kurulmuş 101 yıllık spor kulüplerinden Altay Spor Kulübü'nde de defalarca başkanlık yapmıştı. Vefat ettiği güne kadar da; Altay Spor Kulübü Divan Başkanlığı görevini yürüttü. “İzmiri Sevenler Platformu”nun 1983 yılında Dr. Behçet Uz, Mazhar Zorlu, Rıdvan Burteçin ve Sancar Maruflu ile birlikte kuruculuğunu da yapan Esin Özgener, 68 yıllık “İzmir İl Fakirlerine Yardım Derneği”nin de “Denetleme Kurulu Üyesi”ydi. Esin Özgener, Buca'da  “Ege Tütün İhracatçıları Birliği İlköğretim Okulu”nun yapımına ve Milli Eğitim Bakanlığı'na bağışlanmasına öncülük etti. Kızı Zeynep Baykal'dan; Mert Baykal ile Aslı Baykal, oğlu Mahmut Özgener'den ise Cem ile Can Özgener isimli 4 torun sahibi olan Esin Özgener çok iyi derecede İngilizce biliyordu. 6 yıldan beri; Gazetemiz “Posta Ege”nin ilgi ve katkılarıyla ve bizim de desteklerimizle adına düzenlenen ve çok yakında, bu yılın ki başlayacak olan “Esin Özgener Halı Saha Futbol Turnuvaları” büyük ilgi görmektedir. Bu yıl, futbol’un yanı sıra “basketbol branşı” da ilave edilmiştir.                                        
Geride bıraktığımız hafta içinde; Karşıyaka’nın 3 sevilen insanını genç denilecek yaşlarda kaybettik. Oğlum gibi çok sevdiğim Gazeteci Sedat Peker’i  53 yaşında, yarım asırlık dostum ve çocukluk arkadaşım Bensan Kopri Kardeşimi  68 yaşında, yine en az yarım asırlık aile dostumuz olan, Değerli arkadaşım Aytaç Kocatoros’u da 69 yaşında, her üçünü de vakitsiz kaybetmenin ve toprağa vermenin müşterek acılarını yaşadım.  İzmir’in efsane Belediye Başkanlarından İhsan Alyanak ile Osman Kibar’ı aynı günde ve ard arda coşkulu ve anlamlı törenlerle anmanın heyecanını yaşadım.                             
3 Mart 2015 Salı günü, önce; Altındağ Kokluca Kabristanı’nda 7’nci ölüm yıldönümünde, <Halkçı Alyanak> olarak tanınan, İhsan Alyanak Başkanımızı, ardından Bornova Kabristanı’nda 29’ncu ölüm yıldönümünde, <Koca Reis> olarak tanınan Osman Kibar Başkanımızı andık. Oldukça kalabalık geçen anma törenlerinde; Konak Belediye Başkanı Av. Sema Pektaş, Bornova eski Belediye Başkanı Prof. Dr. Okyay Kamil Sındır, efsane başkanlarımızın dönemlerinde belediye meclis üyelikleri yapmış; Av. Nimet Haytabay, Necati Yurdakul, Recai Acar, Yazar ve Kooperatifçi Çağatay Özcan Kokulu, Türkiye Tarım Kooperatifleri Birliği’nden ve Köykoop’tan Muhittin Akbulut ile M. Cumhur Eriş, Sivil Kitle Örgütlerinden Necati Arasovalı ve Alyanak Ailesi Adına küçük torun Gizem Alyanak , Demokrat Parti eski Genel Başkan Yardımcısı Galip Çetin, Demokratlar Birliği Genel Başkanı İbrahim Unday yaptıkları konuşmalarla efsane başkanlarımızı anlattılar. Alyanak Başkanımızın, 68 yıllık CHP’li ve Altınordu’lu olmasına rağmen, Osman Kibar Başkanımızın ise en az  50 yıllık Altınordu’lu olmasına rağmen; Ne CHP’den, ne de Altınordu Spor Kulübü’nden maalesef törenlere resmen katılan hiç kimse olmadı. Geride bıraktığımız hafta içinde, 92 yaşında yitirdiğimiz ve İstanbul’da toprağa verdiğimiz bir değerimiz de Dünyaca ünlü Edebiyat ve Düşün Adamı YAŞAR KEMAL’di.  Yakından tanımak ve konuşmalarını bizzat dinleme ve kendisini tanıma sansını elde ettiğim Yaşar Kemal üstadımız; barışın, insan haklarının, çevreciliğin, hümanizmin, bireysel silahlanma ve savaş karşıtlığının en yiğit aktivistiydi.                 
YAŞAR KEMAL, Türk ve Dünya edebiyatının sönmeyecek yıldızıydı. Önümüzdeki hafta içinde; 13’ncü ölüm yıldönümünde KSK’li Turizmci/Spor Adamı Gencer Koyuncuoğlu’nu, 16’ncı ölüm yıldönümünde Yazar/Şair Salah Birsel’i,  9’ncu ölüm yıldönümünde, “Hocaların Hocası, 9 Eylül Üniversitesi’nin Kurucu Rektörü” Prof. Dr. ÖMER YİĞİTBAŞI’nı, 115’nci DOĞUM yıldönümünde Yorgo Seferis’i, 8’nci ölüm yıldönümünde Karşıyaka Delikanlısı, İhracatçı Önder BAYSOY’u anacağız. Ayrıca; Geçen yıl 14 Mart akşamı Karşıyaka’da yitirdiğimiz Eski Vali ve Emniyet Müdürü KAMİL ACUN’u, 14 Mart Cumartesi günü, Saat: 15.00’de Kuşadası Adalızade Kabristanı’nda, kabrinin başında anacağız. Andığımız efsane başkanlarımız gibi, toprağa verdiğimiz arkadaşlarımız gibi, hava ve terör şehitlerimiz gibi, katledilen Özgecan Aslan kızımız ile Ege Üniversiteli Fırat Yılmaz Çakıroğlu oğlumuz gibi, hafta içinde anılacak tüm değerlerimiz gibi ve 12 Mart’da özellikle anacağımız ESİN ÖZGENER gibi temel taşlarımızı, maalesef geçmişte hep böyle tek tek kaybettik ve kaybediyoruz. Esin Özgener ve Kamil Acun gibi değerlerimiz daima anılmaya ve yaşatılmaya değer  İzmirlilerimizdir. Ailelerine ve sevenlerine bir kez daha başsağlığı diliyorum. İyi bir hafta sonu dileklerimle, Sevgiler.