Bugün bir... Demiştik ya!..

CHP İzmir Başkanı, kaynayan kazan örgüte ricada bulunmuştu:
“ Kimse medya üzerinden konuşmasın. Kenetleşelim, bütünleşelim vs”
Geçen haftaki yazımızda demiştik ki:
“Bu görünen tabloda, bu rica hayaldir.”
Noktalamıştık;
“Vadesini sayalım, bugün bir…”

        ***

İkinci gün şaşkınlıktan herkes sakindi.
Yılbaşı arifesi üçüncü gün, Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, ilk fitili ateşledi.
Gazetecilerle sohbette, partideki bazı isimleri sıraladı;
“  Resmen tezgâh kurmuşlar. Planlı şekilde Kocaoğlu’nu yok etmeyi kafaya koymuşlar… Aziz’i gömeceğiz, yok edip yerlerde süründüreceğiz, sonu geldi demişler” dedi.
Kocaoğlu, milletvekili Tuncay Özkan ile Aytun Çıray’ın ismini vererek, biraz Atilla Sertel’e dokundurarak; “ Tabanları yok, herkes haddini bilecek” cümlesiyle bitmeyecek savaşı başlattı.

       ***
CHP İzmir’de özlem çekilen…
Sulh, sükûnet, uhulet ve suhulet bir anda buharlaştı.
Bilirsiniz…
Sevgi serbesttir, saygı mecburiyet.
Öfkeli cümlelerle silindi.

          ***

Ne ekersen, onu biçersin örneği…
Tuncay Özkan ses vermedi, Aytun Çıray lafların altında kalmadı.
Ders verir gibi sıraladı:
“ Nefsi müdafaa şart oldu… Kocaoğlu’nun lafları terbiyemize, üslubumuza yakışmaz. Ayıp bulurum… Mahalle dedikodusuyla siyaset yapılmaz”
Aziz Başkan’ın çıkışına yorum getirdi:
“ Genel başkanlık makamını kapsayan gizli maksatlar var… Kurultay hesabında…”
Özüyle diyor ki;
“ Tepeye oynama sevdasında!”

            ***

Çıray, sinir freni boşalmış gibi devam ediyor:
“ Amacını gizlemek için polemik yaratıyor. Kendi deyimiyle herkes haddini bilecek… Nerede olduğunu hatırlayacak. Bu tartışma vesilesiyle Rahmetli Ahmet Piriştina’nın zamansız ölümüne bir kez daha kahroldum”

           ***

Böylesi kesik, dikiş tutar mı?
Böyle gerginliği, sakinlik ricası bastırabilir mi?
İzmir örgütünün başı Alattin Yüksel, hangi taraftan yana tavır koysun?
Biri arkadaşı Reis, diğeri parti büyüğü Milletvekili.
Neye yansın?
“Aday ol” diye imza verenlerin üçte birinin sandıktan oylarının çıkmadığını mı?
Oturduğu koltukta, ilk ricasının ilk günde tutulmadığına mı?
Örgütü bütünleştirmenin formülünü bulamadığına mı?
Yoksa hakkında yeni yakıştırmaları mı?

            ***
Ne diyor, Aytun Çıray?
“Kurultay hesapları… Genel başkanlık makamına gizli maksatları var”
Yüksel, ne zaman cevap verir?
Yine sayalım;
Bugün, bir…