Bugün 18 Eylül. Eylül ayının da ortasını da aştık. Artık sonbahar günlerini yaşıyoruz. Mübarek Kurban Bayramımızı da 9 günlük uzunca bir tatil süreci ile tamamladık. Ben geleneklerine bağlı bir kişiyim. Hem kendimle ilgili kurban ibadetimi, hem de Başkanı olduğum; İzmir İl Fakirlerine Yardım Derneği’ne “Vekaletle Kurban Bağışı” Yapmış yüzlerce Ailenin kurban ibadetlerini yerine getirdim. Allaha şükür, vefakar bağışçılarımız sayesinde 2 binin üzerinde muhtaç aileye et dağıttık. Ve dağıtıyoruz. Ayrıca sucuk da dağıtacağız. Bana ve Derneğime güvenerek kurban ibadetlerini bizimle yaşayan herkese minnet ve teşekkürlerimi sunuyorum. Yarın sabahtan itibaren ilk, Orta ve Liseler yeni öğrenim yılına başlayacaklar. Bütün öğrenci evlatlarımıza yeni öğrenim dönemlerinde sağlık ve başarılar diliyorum. Allah, evlatlarımızı mutlu etsin.
68 Kuşağının devrimci gençlik liderlerinden Taylan Özgür’ü 47 yıl önce ve Milli mücadelenin efe ve zeybek milislerinin komutanlarından Yörük Ali Efe’yi ise, 65 Yıl önce, ikisini de birbirlerinden yıllarca uzun aralıktan sonra, aynı günde, 23 Eylül’lerde kaybetmişiz. Her 23 Eylül’ler de, Biz; her ikisi de, anti emperyalist devrimci olan; yurtsever Taylan’ımızı ve istiklal madalyalı kahraman Yörük Ali Efe’mizi, ikisini birden, özellikle birlikte rahmet, sevgi ve özlemle anıyoruz… Bu ülke, bu vatan için çalışmış, bu memlekete hizmet etmiş, kanını ve canını vermiş herkesi rahmetle analım. Onları tanıyalım ve tanıtalım.
20’nci ölüm yıl günü olan; 24 Eylül 2016 Cumartesi günü ise, Saat:17.00’de, Sanat Güneşimiz Zeki Müren’i, 20 yıl önce 1996’nın 24 Eylül’ü akşam üstünde, İzmir’de yaşama veda ettiği, “Dr. Behçet Uz Kültürparkı”nda ki, şu anda yıkılmış durumda olan, eski TRT Televizyon Binasının boş alanın da, Zeki Müren’in çok sevdiği, tarihi Manolya Ağacı’nın altında; üç yıl önce yitirdiğimiz; Zeki Müren şarkılarının da usta yorumcusu olan, TRT İzmir Radyosu’nun emsalsiz ses sanatçısı İsmet Yazar ile birlikte anacağız… Anma etkinliğimize İzmir’in ve Ege’nin “Türk Sanat Müziği topluluğu koroları”, şefleri ile birlikte, Zeki Müren Dostları ve hayranları katılacaklar. Zeki Müren’i şarkılarını hep birlikte söyleyerek bir şölenle anacağız.
Ben ve Benim gibi düşünenler için 23 Eylül’ler çok önemlidir.
23 Eylül’ler, bu memleket için canını ortaya koyarak çalışmış iki devrimcinin ölüm yıl günleridir. 47 yıl önce 1969’un 23 Eylül’ünde; bu ülkenin özgürlüğü ve bağımsızlığı uğruna mücadele verirken İstanbul Beyazıt’da faili meçhul katiller tarafından sırtından vurularak katledilen, Orta Doğu Teknik Üniversitesi Öğrencisi Taylan Özgür ile yine 65 yıl önce 1951’in 23 Eylül’ünde eceliyle Yeni Pazar’da ölen ancak Milli Mücadelemizin emsalsiz Kahramanlarından olan ve Kuvvayi Milliye Milislerinin ölümsüz Lideri Gazi Yörük Ali Efe’yi rahmetle ve minnetle anıyorum. Yörük Ali Efe’nin de, Taylan Özgür’ün de ortak özellikleri; her ikisinin de “anti emperyalist” olmalarıdır. Her ikisi de Türk halkının özgürlüğü ve bağımsızlığı için canlarını ortaya koymuş 2 ölümsüz efsane devrimci kahramandır. Taylan Özgür, 68’lilerin ilk şehididir. Ne zaman Ankara’ya gitsem. Mutlaka Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’la birlikte mutlaka Taylan Özgür’ün de mezarını ziyaret ederim. Gazi Yörük Ali Efe’nin de Aydın’ın Yeni Pazar İlçesi’nde bulunan kabrini ve adını taşıyan Müze’yi ziyaret ederim. Güzel Türkiye’miz için Atatürkçü yolda uğraş vermiş tüm değerlerimizi anmalıyız, yaşatmalıyız. Unutturmamalıyız. Yeni yetişen gençlere tüm kahramanlarımızı anlatmalıyız. Güzel İzmir’imizin sonbahar’ı hep güzeldir. Bu mevsimde sonbahar’ın hafif imbat esintisini Pasaport’un kordon boyunda ya da İzmir’in yüksekçe yerlerinde doyasıya içlerinize sindirebilirsiniz. Bu günlerde özellikle sabah saatlerinde deniz’e nazır Pasaport Kahveleri pek güzel olur. Pasaport’un kıdemli seyyarı Tahir Usta’nın tertemiz camekanlı tezgahından temin edeceğiniz; ucuz ve kaliteli boyoz, poğaça, İzmir Gevreği, yumurta, peynir, zeytin ve reçel çeşitlerinden oluşacak kahvaltılıklarla, ve de Pasaport’da ki Sahil Kahvelerinin demli, tavşan kanı çaylarıyla günün her saatinde mükemmel bir kahvaltı yaparak hem karnınızı, hem de ruhunuzu doyurabilirsiniz. “Pasaport da Gevrek - Boyoz – Çay Sevgi Grubu” adını koyduğumuz, İzmir tutkunu arkadaşlarımızla sık sık buluşuyoruz. Arkadaşımız Nur Saylan’ın organizatörlüğünde Yalçın Benlican, Uğur Kiper, Okan Yüksel, Mikrop Hikmet, Özcan Gençelli, Canan Tapkan, Bülent Tokalıoğlu, Mesut Tim ve bendeniz, Grubun İcra Kurulunu kendiliğinden oluşturduk. Yaz bitiyor.
Artık her ay buluşacağız. Bundan sonra ki buluşmamız, muhtemelen 29 Ekim Cumartesi Sabahı olacak. Arzu edenleri bekliyoruz. Bu mevsimde sizlere; eski Güzelbahçe Belediyesi’nin hemen yanındaki Manzara Kahvesini ve Payamlı Köyü’nün Kahvaltı Bahçesi’ni, Karşıyaka Bayraklı Tepelerin de ki; Dünya Barış Anıtı ile Seyirtepe Kafeteryalarını, Karşıyaka Belediyesi’nin bütün kafe ve çay bahçelerini tavsiye ederim. Yolları güzel. Kolay ulaşabilirsiniz. Eskiden biz Küçük Yamanlar Gazinosunu da çok severdik. Şimdilerde maalesef orasını bir derneğe vermişler. Yılın belirli aylarında dershane olarak kullanılıyormuş. Oysa Karşıyaka’dan İzmir’in en iyi görüldüğü mükemmel bir manzara terasına ve bahçesine sahip. İnciraltı Rekreasyon alanı da; oldukça mükemmel kahve ve lokantalarıyla, geniş kitlelere çok yönlü, güzel hizmetler veriyor. Karşıyaka’da Sahil’de ki Yasemin Kafe’nin yanı sıra, Karşıyaka Belediyesi’nin Güzel Sanatlar Parkı, Ahmet Taner Kışlalı Parkı, Muharrem Candaş Kültürparkı ile Tay Parkları da özellikle küçük çocuklular için son derece uygun. Modern park oyuncakları sağlam ve güvenli. Yiyecekleri kaliteli, lezzetli ve ucuz. Şahsen ailece biz; hafta sonlarını, torunumuz Defne ile birlikte Karşıyaka Belediyesi’nin bu tesislerinde geçiriyoruz. İzmir ve çevresinde daha gidilecek ve değerlendirilecek çok yer var. Artık ulaşım da çok kolay, güvenli ve ucuz. Büyükşehir Belediyesi’nin Eshot Otobüsleriyle her yere kolaylıkla gidebiliyorsunuz. İzban’da büyük rahatlık sağladı... Bu konuyu çok önemli bir noktaya değinemeden kapatamayacağım; İzmir’liler, maalesef İzmir’in akciğeri ve doğa cenneti olarak bilinen ve kabüllenen; “Dr.Behçet Uz’un yarattığı Kültürpark”dan, hiç yararlanamıyorlar. 90’lı yıllara kadar, Semaverlerle çayların içildiği, evlerden getirtilen ya da orada ki büfe ve restoranlarından temin edilen yiyeceklerle, düzenli masa ve banklarda; dumansız, ateşsiz pikniklerin yapıldığı yeşillikler içindeki o güzelim Kültürpark’ın çay bahçeleri, maalesef önceki yılların bazı belediye yöneticileri tarafından alınan ve “asla halkçı olmayan” kararlarla yok edildiler…
Artık; Kültürpark’ımız mutlaka yeniden halk’a açılmalıdır. Şayet İzmir’i gerçekten seviyorsanız; keşfedeceğiniz daha çok yerler var. İzmir, gerçekten sindire sindire yaşanılacak, çok güzel bir kent. İyi ki İzmir’li olmuşum. Ne mutlu “İzmirliyim.”diyebilenlere… Önümüzdeki Cumartesi günü 24 Eylül. Zeki Müren’in Ölümünün 20’nci yıl günü. Bu 24 Eylül’de de de Saat: 16.30’dan itibaren Kültürpark’ta ki Kaskatlı Havuz’un önünde ki Manolya Ağacı’nın altında; 20’nci kez Zeki Müren’i Anmak için toplanacağız. Bu yıl Zeki Müren’le birlikte 3 yıl önce 13 Eylül’de yitirdiğimiz, ve toprağa verdiğimiz, Zeki Müren şarkılarını en güzel yorumlamış Ses - Müzik Otoritemiz ve TRT Sanatçımız, iyi ve kaliteli insan İsmet Yazar’ımızı da anacağız. Şayet, 1929 doğumlu İsmet Yazar yaşasaydı, 19 Eylül olan yarın 87 yaşına girecekti. “İzmir Ken Orkestrası”nda; İsmet Yazar’ın, Müzik Eğitimcisi ve Sanatçı Yeğeni Bahar Pamukçu, Büyük Dayısı İsmet Yazar’ın çok güzel yorumladığı eserlerinden “Elveda Gençliğim” şarkısını çok mükemmel seslendiriyor. Zeki Müren etkinliğimize Kent Orkestrası Şefi Hüseyin Çebi’de ekibiyle birlikte katılacak. Ben, 20 yıl önce 24 Eylül 1996 günü, puslu bir İzmir Eylül’ünün akşam üstünde Kültürpark içinde ki yıkılan TRT binasında ki canlı yayın sırasında; 41 yıl önce ilk kez İzmir Radyoevi’nde şarkı söylerken kullandığı mikrofonunun önünde hayata veda eden, emsalsiz Sanat Güneşimiz ve müstesna ses sanatçımız Zeki Müren’in çok sevdiği Kültürpark’ının şimdiki yürekler acısı halini görmemiş olmasından da ayrıca çok memnunum. Hayattayken çok yakından tanıdığım Zeki Müren, Kültürpark’ı ve Fuar’ı çok severdi. Her fuar dönemi, el ayak çekildikten sonra gün ışıyana değin Kültürpark içinde yürüyüşler yapardı. Şayet; Zeki Müren, Kültürpark’ın şimdiki halini teneffüs etseydi, üzüntüsünden her halde bir kez daha ölürdü. Zeki Müren, ölümünden 41 yıl önce 26 Mayıs 1955 günü, ilk kez şimdiki kaskatlı havuz’un yanında bulunan, o zamanki Fuar Gazinosu’nda geniş kitleler önünde sahneye çıkıp, şarkı söylemiştir. Tesadüfe bakınız; Zeki Müren’in ilk sahneye çıktığı, şimdilerde yıkılmış, efsanevi “Fuar Gazinosu”da 41 yıl sonra öldüğü yıkılmış TRT binasının hemen yanındaydı. Ünlü Manolyam şarkısının güftelerini yazıp bestesini de yaptığı manolya ağacı ise sapasağlam yerinde duruyor. Zaten Biz “İzmir’i Sevenler İzmir Kültür ve Sanat Derneği” Mensupları olarak 20 yıldan beri Zeki Müren’i; hayata veda ettiği bu yerde anıyoruz. Bu yıl da Saat: 16.30’da da Zeki Müren’imizi sürprizlerle anacağız. Tüm Zeki Müren ve İsmet Yazar Sedalılarını aramıza bekliyoruz. Bu yıl da 20’nci kez İzmir Büyükşehir Belediyesi’nden ve İZFAŞ yetkililerinden Zeki Müren’in hayata veda ettiği Kültürpark’da ki noktaya bir “kitabe veya bir anıt” yaptırmalarını istiyoruz. Talebimizin kabulü konusunda ki ümidimizi bu yıl da koruyoruz. İzmir B.B.B. Sn. Aziz Kocaoğlu ve İZFAŞ Yönetimi, Zeki Müren gibi bir değerin adını Kültürpark’ta yaşatırlarsa; İzmir’in de değerine katkı katacaklardır. Bekleyişimiz Sürüyor ve Sürecek…. Hepinizi Sevgiyle ve Saygıyla Selamlıyorum. Ailelerinizle birlikte mutlu bir hafta sonu diliyorum.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!