Ekonomide kara delik!

Hem de;
Nüfusumuzun %70'i, genç ve üretken yaş gurubuna sahip dediğimiz noktada iken!...Bunun, açıklamasını yapmak, çok zor değil!...
Bir ülkede, mal ve hizmet üretiminin temel kaynağı olan ithalat ve ihracat dengesi, sağlam yapıya kavuşamazsa, siyasi irade, ekonomik sistemleri bilinçli yönetemezse, paranın, değer kaybetmesi,
kaçınılmaz sonuçtur.

Birkaç yıl öncesini hatırlayalım. Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan, başbakan olduğu dönemde, "Türkiye'de, kişi başına düşen milli gelir seviyesini, yıllık olarak 10-12 bin ABD doları seviyesine çıkarttık!..." demişti. Açıkçası, hiç de öyle olmadı. Belki, azınlık sayılan bir kesim için, bu rakam, doğru olabilir. Ama, ülkemizde yaşayan insanların %85'i, bu rakamları, rüyalarında bile görememişlerdir.

Kısa ve basit bir hesap yapalım;
Asgari ücret 1.300.-TL. = 1.300/3.30 = 393.- $
393.-$ x 12 = 4.716.- $ (Mevcut durumumuz),

%20 dolaylarındaki işsizlerin ve düşük seviyede maaş alan işçi ve memur emeklilerinin durumu, daha da kötü!...
Milli gelir dağılımındaki eşitsizlik (adaletsizlik) ise, diğer bir problem!..

Oysa;
Sayın Cumhurbaşkanı'nın, başbakanlık görevi sırasında söylediği biçimde, ülkemizdeki milli gelir, yıllık olarak, kişi başına, gerçekten 10-12 bin ABD doları seviyesinde olsa idi, yılda toplam, 33.000.- veya 39.600.- TL. kazanılması gerekirdi. Bu hiçbir zaman olmadı!...Tam tersine yaşam standardımız düştükçe düştü!...

Öyleyse;
Ekonomideki kara deliği, şöyle özetlieyebiliriz.
Mal ve hizmet üretimimizi, yeterli seviyeye çıkaramazsak,
ithalat-ihracat dengesini kuramazsak,
gelir dağılımında adaletli sistem oluşturamazsak,
israf ve tüketime yönelik anormallikleri durduramazsak,
genç nüfus özelliğimizi, üretim enerjisine dönüştüremezsek,
paramız, değer kaybetmeye devam edecektir!...
Bu konuda, siyasi irade'ye, çok büyük sorumluluk yüklenmelidir!...
"Ekonomide, kara delik"ten, kurtulmak için!...