Devamlı kavgadan bıktık!..

Ne bu yahu!...Bıktık, usandık!...
Kavga...Kavga...Kavga!...
Her yerde...Herkesle...
Bir kavga furyası...Fırtınası...
Almış başını gidiyor, maşallah!...
Sağa dönüyoruz "kavga"...
Sola dönüyoruz "kavga"...
Arkamıza bakıyoruz "kavga"...
Önümüzde zaten, her zaman "kavga"!...
Televizyonlarda... Programlarda...
Oturumlarda...Müşterek mesleklerde...
Farklı mesleklerde...
Akademisyenler...
Diplomatlar...
Bürokratlar...
Medya sektöründe, gazeteciler...
Televizyonlar ve programcılar..
Komşular...
Mesai arkadaşları...
Karı-koca...
Kardeşler...
Akrabalar...
Sevgililer...
Dostlar ARASINDA...
Sosyal paylaşım sitelerinde...
Hep kavga...Hep kavga!...
Hem de, utanılacak küfürlerle!...
Aklımız başımıza, bir türlü gelemiyor...
Şehitlerimizden, bombalardan, kitlesel katliamlardan,
terör belasının, ekonomimize vurduğu darbelerden de,
ders almıyoruz...Bir türlü, bir araya gelemiyoruz...
Birlik olamıyoruz...İyi de, "NEDEN?..."
Ağzımızı açtığımızda, hep barıştan söz ediyoruz da,
uygulamalarımız, neden hep "kavga" üzerine yoğunlaşıyor?...
Aaaahhhh bu siyasetçiler, ah!...Milleti de, ülkeyi de,
kendilerine benzettiler!...
Yapsınlar bakalım...Nereye kadar gidecekler?...
Nedir, birbirimizden alıp veremediğimiz?...
Şu geçici hayatta, her şeyin, günün birinde,
yalan olarak karşımıza çıkacağını bile bile!...
Ne bu hırs?...Ne bu bencillik?...
Millet olarak, adımız kavgacıya çıktı.
Bütün dünya, bizi, barbar ve geçimsiz olarak tanıyor...
Beddua mı yedik ne?...
Her yerde bir problem...Kin...Nefret...Öfke!...
Tam gaz gidiyor...Tutabilene aşk olsun!...
Tüm olumsuz duygularımız, tavan yaptı adeta!...
"Kavga" daki çıban başı,
daha doğrusu, elebaşı, "SİYASET" alanı!...
Esas en öndeki lokomotif, "siyasetçi" lerden,
daha doğrusu, liderlerden oluşuyor...
Mitinglerde, toplantılarda, oturumlarda, açıklamalarda,
birbirlerine laf atmaktan, sataşmaktan, suçlamaktan,
başka bir şey yaptıkları yok!...
Sert...Asık yüzlü...Hiddetli..."Hep ben haklıyım", dercesine!...
Sözde, milletin iyiliği için yapıyorlarmış!...
Hadi canım sen de!...Duy da inanma!...
Milletin gözü önünde, devamlı tahrik, teşvik, kışkırtma,
politikanın kara sayfası olarak, hepimizi etkiliyor ve lekeliyor!...
"Balık baştan kokar" misali!...Siyasetçiler, böyle olunca,
halk da, her yerde, her konuda ve her zaman,
"kavga" etmeyi, normal yaşam biçimi olarak algılıyor, sanki!...
Bir de; Sözüm ona
Derler ki, İslamiyet, barış dinidir...Kardeşlik dinidir...
Uzlaşma dinidir...Çünkü, kur-an-ı kerim, böyle emreder!...
Tam tersini uygulayan bir dönem yaşanıyor, ülkemizde!...
Daha doğrusu, tüm İslam ülkelerinde, hep "kavga" var!...
Hem de, acımasızca!...Öldürmek üzerine bina edilmiş gibi!...
Açıkçası, insanın, ait olduğu din duyguları ve inanışları,
zedeleniyor ve yıpranıyor desem, yalan olmaz!...
Siyasetçilerin gayretleri, "kavga" ile şekilleniyor.
Bütün bunlar, partilerine kazandırmak, oylarını arttırmak için!...
Millet ve memleket, umurlarında bile değil!...
Sıcak koltuklarına zamkla yapışmışlar, adeta!...
Kalkmaya, başka hak edeceklere bırakmaya, hiç niyetleri yok!...
Bencilliğin, ihtiras seviyesine çıkmış hırsın, açık göstergesi!...
Siyasetteki profillerin böylesine uzlaşmaz tutumu da,
doğal olarak, hepimizi, medeni yaşamdan, barışçıl zihniyetten,
koparıp alıyor...Huzurumuzu ve mutluluğumuzu yok ediyor...
Diğer taraftan, bakıyoruz;
Başka medeni ülkelerde, insanlar arasında,
hiç böylesine, bireysel ve kitlesel kavgalar yok...
Adaletli, anlayışlı, sevgi, saygı ve güven duygusuyla, yaşıyorlar...
Sahtekarlık yok...Görgüsüzlük yok...Magandalık yok...
Fesatlık yok...Dedikodu yok...Kin ve nefret yok...Öfke yok!...
Yani, onlarda, "kavga" yok...
Müslüman ülkeler ise, kendilerini gözden geçireceklerine,
bir de, böylesine medeni ülkeleri,
"gavur" diye, aşağılamaya çalışırlar!...
İster istemez, aklıma şu soru geliyor...
Hangi taraf, uygulama ve görüş, haklı acaba?...
Allah da;
Onlara, huzur, refah, barış, güven, geçim ve mutluluk veriyor!...
Pek tabii ki!...Kavgacı kimliğimizle, bizlere verecek değil ya!...
Hak edene veriyor!...
Günün birinde, bizlere de nasip olur inşallah, diyorum!...
Şu fani dünyadan göçüp gitmeden, görürüz, diye,
temenni ediyorum!...