AYDIN ERTEN İLE BİRLİKTE CAN YÜCEL İÇİN DE SAYGI DURUŞU: Bugün (11 Ağustos Pazartesi); Saat: 11.30’da İzmir Gültepe Toros Kabristanı’nda 68 Gençliğinin öncü ve önder isimlerinden İzmir Gültepe’de 2 dönem Belediye Başkanlığı yaparak; yepyeni bir “Halkçı Belediyecilik Modelinin” yaratıcısı olmuş; Biz 68’lilerin “Erken Kayan Yıldızı Aydın Erten”imizi anacağız. Aydın Erten’i 14 yıl önce, yarın (11 Ağustos 2000 günü) yitirmiştik. Aydın Erten’i benim gibi iyi tanımış olup da gerçekten sevenler, onun ölümünden çok yapmak isteyip te yapamadığı ideallerine ve hayallerine yanarlar. Üzülürler . Evet; Aydın Erten’i Yarın, (11 Ağustos 2014 Pazartesi), Saat: 11.30’da İzmir Gültepe Toros Mezarlığında ki kabrinin başında anmak üzere bir araya geleceğiz... Yarın Aydın Erten’le birlikte; Ege Sevdalısı ünlü devrimci ve halkçı Şairimiz Can Yücel’i de anacağız. Can Yücel’i de 8 yıl önce bir 12 Ağustos Günü İzmir’de yitirmiştik. Yarın sabah, Aydın Erten ile birlikte Can Yücel için de Saygı Duruşunda bulunacağız. Yapılacak konuşmalarımızda CAN YÜCEL’e de yer vereceğiz.
AYDIN ERTEN’İ 14 YIL ÖNCE KAYBETMİŞTİK:14 yıl öncesini hiç unutamam. Aydın Erten’in Alsancak Hocazade Camiinden cenazesinin kaldırıldığı 13 Ağustos 2000 Cuma günü cenazesinde en az 5000 kişi vardı. CHP İl Merkezi önünden Alsancak Camii’ne kadar Tabutu Cenaze Aracına konulmamış, omuzlarda taşınmıştı. CHP Genel Başkanı Altan Öymen, CHP Eski Genel Başkanı Deniz Baykal, CHP Genel Başkan Yardımcıları ve Milletvekilleri, DSP İstanbul Milletvekili ve DİSK Eski Genel Başkanı Rıdvan Budak, İzmir’in Efsane Belediye Başkanı İhsan Alyanak, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Piriştina, Eski Parlementerler, Belediye Başkanları, 68 kuşağının devrimci isimleri, gazeteciler, yazarlar ve tüm Sevenleri, hepsi, herkes oradaydılar.
HALKÇI ve DEVRİMCİ; ”AYDIN ERTEN”: Aydın Erten, Aydınlığın karanlıklarla olan kavgasında, adına yaraşırcasına hep aydınlıktan yana saf tutmuş, “ 68 gençliği hareketi” yani “68’liler” denilen olgu’nun Ege’deki ve İzmir’de ki öncülerindendi. Devrimci ve ilerici görüşleriyle kendisini çok iyi yetiştirmiş, bu dünyadaki tüm olumsuzluklara ve çok sevdiği insanlara yapılan haksızlıklara her zaman karşı koymuş onurlu ve gururlu bir halk çocuğuydu. Her zaman rüzgara karşı duran Aydın Erten, daima ezilenlerin, yoksulların ve mağdurların yanında yer almıştı.Çok küçük yaşlardan itibaren Atatürk’e ve Atatürkçülüğe gönül vermiş, okuduğu ilerici gazete ve dergilerden edindiği bilgilerle Türkiye’nin başına gelmiş ve gelecek sıkıntıların nedenlerini temelinden öğrenmişti...
Aydın Erten’le Aydınlanma Devriminin varlığının hissedildiği yıllarda, 1967 yılında tanıştım. ABD karşıtı gösterileriyle hafızalarda kalan, gençlerin oluşturdukları; Talebe Cemiyetlerinden birinin Başkanıydı. Birlikte İstanbul seyahatlerimiz oldu. Bir tanesinde “6’ncı Filo’ya Defol” eylemlerine de katıldık. Deniz Gezmiş ve arkadaşlarıyla da bir araya geldik. Bir diğerinde ise, 35 yıl önce İstanbul Beyazıt Meydanı’nında faili meçhul kişilerce öldürülen Taylan Özgür’ün cenaze etkinliklerine katıldık. İstanbul’da babamdan kalma Kızıltoprak’daki evimde kalırdık. 35 yılı aşkın ailece dostluğumuz vardı. Sayısız acılar ve mutluluklar yaşadık. Son yıllarında bazı akşamlar Hatay semtinde İlhan Güre ile birlikte işlettiği kıraathane’de otururduk. Hastalığının yeni yeni ilerlediği son günlerde ise, Karşıyaka Bostanlı’da Nihat Egemen’in kahvesinde benim içtiğim nargileye sigarasıyla eşlik ederdi. Dosttuk ArkadaştıkAYDIN . Aydın’ın vefa, sevgi ve güzelliklerle yüklüydü yüreği... Kin, öfke, nefret, intikam bilmezdi. Hoşgörülüydü. Ekonomik anlamda hiçbir vakit yüzü ve kesesi gülmemişti. Ancak hiç kimseye de muhtaç olmamıştı. Her zaman ekmeğini taştan çıkardı. Çalıştı, çabaladı. Ailesini geçindirdi.
Aşağıya dönük bıyıklarıyla, yeşil kürklü parkasıyla, İspanyol paça pantolon modasının estiği yıllarda Aydın Erten, Gençlik Kolu üyesi olarak kaydını yaptırdığı CHP’de bir çok aktif eylemde bulundu. CHP’de; Benim de içinde olduğum Ali Rıza Bodur, Süleyman Genç, Ferhat Aslantaş, Neccar Türkcan, Kaya Çelikkanat, Nimet Haytabay, Sabri Ergül, Mustafa Tuna, Yalçın Dağgüden, İrfan Babacan, Okan Yüksel, Ünal Baysal, Ceyhan Akgün, Özcan Erdem, Mustafa Sezen, Tufan Büyükönder, Beyazıt Aykut, Doruk Karaoğlu gibi arkadaşlarıyla fırtına gibi esen Erten’e bu gözüpek tavrı; CHP İl Başkanı Kaya Bengisu ile İhsan Alyanak’ın teşvikleriyle Gültepe Belediye Başkanlığını kazandırdı.
AYDIN ERTEN; GÜLTEPE’DE YEPYENİ BİR BELEDİYECİLİK MODELİ OLAN “HALKÇI BELEDİYECİLİK MODELİNİ” YARATTI: Aydın Erten, 1973 yılındaki yerel seçimlerde, Bülent Ecevit’li CHP’nin Gültepe Belediye Başkanı oldu. Adalet Parti’nin kalesi olan Gültepe’de İsmet Uç’a karşı büyük bir zafer kazandı. Gültepe’de 2 dönem Belediye Başkanlığı yaptı. Yepyeni bir Gültepe yarattı. Gültepe’nin Üniversite mezunu, iyi yetişmiş örnek bir Belediye Başkanı olarak; Gültepe’de
Yaşantısı boyunca her zaman kendinden önce ilgiye ve yardıma muhtaçları düşündü... Aydın Erten, halkına hizmet için sürekli fırsat kollayan, yakaladığı her fırsatı sonuna kadar halkının çıkarına kullanan bir kişilikti.
Fakir bir işçi muhiti olan Gültepe’nin İzmir ile olan ulaşımında sıkıntılar vardı. Sorunlar çoktu. Yollar bozuktu. Kanal yoktu. İçme Suyu gelişi dahi sorunluydu. Halkın temel ihtiyaçları bir takım fırsatçılar tarafından karşılanıyordu. Tekelcilik - soygunculuk - bozgunculuk her şey Gültepe’de mevcuttu. Oranın adı “Gültepe” ydi ama ne gül vardı ne de gonca vardı.
Aydın Erten hiç kimsenin karşısında eğilmeyen, ancak gerektiğinde kırılmasını bilen mangal yürekli bir kişiydi. Çoğu kişisel çabasıyla Gültepe’de inanılmaz hizmetler yarattı. TEK’in elektrik direği olmadığı için elektrik bağlamayı reddettiği Gültepe’de işçi kardeşleriyle sabahlara kadar el ele, omuz omuza birlikte çalışıp elektrik direklerini diktirdi. Gültepe’ye elektrik getirtti.
Toros Mahallesi’nde sosyal konut yapılması için halka arsa dağıttı. Kurduğu “Gültepe halk fırını” ile ilk kez İzmir’de halkı için ekmek üretti ve halkına ucuz ekmek dağıttı.
1977’de yeniden Gültepe halkının destekleriyle, ezici bir sonuç alarak yerel seçimleri bir kez daha kazandı.
Ancak; Türkiye çalkantılar içindeydi. Adım adım 12 Eylül Darbesi’ne yaklaşılıyordu. Aydın Erten’in, İçişleri Bakanlığı emrinde bir Belediye Başkanı olduğunu unutup; Tariş’te işçi olarak çalışan, “Gültepe’li Hemşehrilerinin” semt direnişinin önünde lider olarak polise karşı durması, devleti çok kızdırdı. Üstelik; TARİŞ’teki direnişe de destek vermesi, Gültepe’li işçi kardeşlerine yiyecek, yakacak desteği vermesi bardağı taşıran damla oldu… Türkiye’deki çatışma dönemlerinin Devrimci ve halkçı Gültepe Belediye Başkanı Aydın Erten, “12 Eylül 1980 Darbesi”nde tüm diğer Belediye Başkanı Arkadaşları gibi yerini bir atanmışa bırakmak zorunda kaldı… Tutuklandı ve Sıkıyönetim Mahkemelerince 2 yıl ağır hapis cezasına çarptırıldı. Cezasını Urla Cezaevi’nde çekti. Aydın Erten, 12 Eylül’den tam 17 yıl sonra resmen siyaset yapma hakkını elde etti. Zaten, Erten, yasaklı döneminde bile “Ünvansız” olarak siyaset yaparak CHP’ye ve halkına hizmet ediyordu. 1998’de CHP İzmir İl Kongresi’nde İl Başkan Adayı oldu. Ancak en yakın arkadaşı olan Bülent Baratalı’ya karşı seçimi yitirdi. Partisine asla küsmedi. 18 Nisan 1999 seçimlerinde birinci bölgeden milletvekili adayı oldu. Aday sıralamasındaki yerinin gerilerde olmasına karşın, seçilmesi kesin, adaylarından bile olağanüstü fazla çalışarak takdir topladı. Ancak; CHP, O seçimlerde büyük bir kayba uğradı. Tüm CHP’liler gibi Aydın Erten de partisinin iktidara gelme hayalini bir dahaki seçime bıraktı. Ancak, bu hayaline Erten’in son nefesine kadar kabul etmek istemediği mendebur kanser rahatsızlığı engel oldu. Hasta yatağında,”Emek düşmanları sevinmesin. Bu yatışım yeni bir mücadelenin başlangıcıdır…” diyen Erten, bunu da anılarda bıraktı. Aydın Erten’in özetlediğim yaşamı; Ana Muhalefet partisi olan ve geleceğin Sosyal Demokrat İktidarının en güçlü adayı olan “CHP’nin ve mensuplarının” örnek almaları gereken bir yaşam öyküsüdür. Aydın Erten, seçim kaybedildi diye asla partisine küsmemiştir. İnançlarını güçlendirmiş ve her zaman daha fazla çalışmaya yönelmiştir. Büyük mücadelelerin yılmaz savaşçısı olan Aydın Erten, zaman zaman uğradığı ciddi haksızlıklara rağmen hiç kimseye, özellikle partisine ve partililerine asla küsmemiştir. O çok zamansız, çok “erken kayan bir yıldız”dır. Işığıyla hepimizi aydınlatacaktır. Aydınlatmaktadır. Karanlıklar Aydın’ın ışığıyla bir gün mutlaka yeniden aydınlanacaktır.
KAFSİNKAF’LILARIN BÜYÜK KAYBI…..
K.S.K. EN BAŞARILI ESKİ BAŞKANLARINDAN BİRİSİNİ DAHA KAYBETTİ… BEDİİ TUAÇ, (11 Ağustos Pazartesi) Saat: 16.00’da KARŞIYAKA SPOR KULÜBÜ YELKEN ŞUBESİ ÖNÜNDE DÜZENLENECEK TÖRENİN ARDINDAN, İKİNDİ VAKTİ BEŞİKÇİOĞLU CAMİİ’NDEN, SOĞUKKUYU’DA BABASI FAHRİ TUAÇ’ın Yanında TOPRAĞA VERİLECEK……
Karşıyaka’nın “efsane” sözcüğünü haketmiş eski Başkanlarından, Karşıyaka’da BELEDİYE Kurulmadan önce, uzun yıllar İZMİR BELEDİYE BAŞKANI’nın temsilcisi olarak ESHOT ve BELEDİYE ŞUBE MÜDÜRLÜKLERİ yapmış, Karşıyaka’nın en köklü ailelerinden birisine mensup, herkesin BEDİİ AĞABEY dedikleri BEDİİ TUAÇ’ın ölümü büyük üzüntü yarattı. VEFA – SEVGİ – HOŞGÖRÜ ve DOSTLUK Sembolü olarak tanımlanan, iyiliksever ve yardımsever özellikleriyle de ilgi ve takdir toplayan BEDİİ TUAÇ, K.S.K. Yüksek Divan’ı Yürütme Kurulu Üyesiydi. Belediye’den ayrıldıktan sonra bir süre de Yaşar Holding Şirketlerinde de YÖNETİCİLİK yapmıştı. BEDİİ TUAÇ AĞABEYİMİZİ yarın (11 Ağustos 2014 Pazartesi) önce Saat: 16.00’da K.S.K. Yelken Şubesi Önünde geleneksel uğurlama törenimizle yad edeceğiz. Daha sonra; Saat : 17.10’da İKİNDİ Namazını müteakip BEŞİKÇİOĞLU CAMİİ’nde kılınacak Cenaze Namazı sonrası Soğukkuyu Kabristanı’nda Babası FAHRİ TUAÇ’ın yanında toprağa vereceğiz… K.S.K. Camiası çok önemli bir değerini daha kaybetmiştir. Telafisiz ve tesellisiz, büyük bir acı içindeyiz. Ailesine ve Camiamıza BAŞSAĞLIĞI diliyoruz… Bedii Tuaç Ağabeyimiz, kendisini “Karşıyaka Beyefendisi” yapan özellikleriyle her daim anılacak ve hatırlanacaktır. Ruhu şad olsun. Allah Rahmetini esirgemesin.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!