ANA SAYFA > Yazarlar > Sevgi Molva > Yapay zeka

Yapay zeka

SevgiMolva
Sosyal Medya :
07 Ocak 2019, Pazartesi 17:53
3728 kez okundu

Bilişim uzmanları; “eğer 20’li yaşlarda iseniz, vizyonunuza uygun bir şirkete girip işi öğrenin, 30’lu yaşlarda iseniz, kendi şirketinizi kurun veya yapmak istediğiniz işe zaman ayırın, 40’lı yaşlarda iseniz, iyi olduğunuz alanda kendinizi güncel tutmaya çalışın, 50’li yaşlarda iseniz deneyimlerinizi paylaşın, gençleri bilgilendirin, 60 ve üstü iseniz eğer, artık torun bakabilirsiniz” diyor.

30’lu yaşlar çok önemli. İmparatorlar zamanında birkaç yönetici, dünyayı küreselleştirmiş, daha sonra ise birkaç bin büyük şirket, bunu genişletip devam ettirmiş, bugünün 30’lu yaşlarında olanların ise küreselleşmeyi dünyanın her ucuna götüreceği söyleniyor.

Dünyanın geldiği yer; tüketim-üretim kısır döngüsü ve sürekli kâr etmek isteyen gruplar sonucunda kültürü, insanı hiçe sayan bir nokta. Dijital kuşaklar bir şeylerin yanlış olduğunu görüyor aslında ve değişmesini de istiyor. Ama neyin değiştirileceğinin önemi yok, onlarca. Kitleler mi, teknoloji mi, din mi, kaliteli liderler mi; önemli değil.

Gerçek şu ki; dünya yeni bir kölelik boyunduruğuna giriyor. Soru şu: Ekonomik kölelerin dijital kölelikten kurtulma şansı var mı? Örneğin sağlıkta 5-6 yıl içinde yutulan mikro-robotların devreye gireceği ve tekstilde ısı ayarlayıcı “nano” giysilerin yaşamımıza katılacağı söyleniyor.

Uzmanlar, “küresel ekonomide başarı için 7 temel beceri gerekiyor” diyorlar. Eleştirel düşünme, işbirliği, zihinsel çeviklik, insiyatif alma, sözlü ve yazılı iletişim, veri analizi, hayal gücü. Bizde ki eğitim bunları veriyor mu?

Ülkeler;  dijital devrim tetikleyicileri, onların peşinden gidenler, dikkat edilmesi gerekenler ve umutsuzlar olarak sınıflanıyor. Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü’nün çalışmasına göre yarının bilim uzmanları hangi ülkeden çıkacak sıralamasında,  Almanya başı çekiyor, 35 ülke içinde biz sondayız. Şaşırıyor muyuz? Maalesef şaşıramıyoruz.

Önümüzdeki yıllarda; dünya adına insanlara değişik fırsatlar, yeni iş alanları da açılacak mutlaka ama, tehditler de pek çok. Robot bilgisayarların gelişerek insanlığı tehdit eden noktaya gelmesinin ve insanlara göre makinelerin daha aktif olmasının an meselesi olduğu belirtiliyor. Geçmişte çok sayıda makine, az sayıda insanın hizmetine girdi. Eşitsizlikler de böyle çoğaldı. Bugün ise makinenin yerini “VERİ” aldı. Yaşantımızın nereye dönüşeceğini “VERİ”yi yönetenler belirleyecek. Sadece insanlığı değil, yaşamın geleceği de onların ellerinde. Eyvah ki, ne eyvah. “Demokrasi, demokrasi” derken dijital diktatörler mi başta olacak acaba?  Sanayi devrimi insanlığı fiziksel olarak zayıflattı, ”yapay zeka” ise zihinsel olarak mı zayıflatacak?  Yöneticiler kitlesel aptalları daha iyi yönetecek, bu durumda. 30’lu yaşlardakiler bizi kurtaracak mı?  Şurası gerçek;  var sandığımız dünya, artık yok. Kritik değişimler dönemindeyiz.

 Biz öze, kendimize dönersek;  belki Avrupa’ya ortak olacakken, Suudi Arabistan’la ortak olduk. Çin ve Doğu Asya hızla gelişip dünya egemenliğine katılmaya çalışıyor, halbuki. Kapitalizmin sömüreceği ülkelerin başında da İslam ülkeleri var. Türkiye’nin de İslam dünyası ile birlikte köleleşme tehlikesi var. Zamanın şu noktasında, Hristiyanlar veya farklı dinler değil Müslümanlar birbiriyle mücadele ediyor, ettiriliyor. Dünya güçleri, ömürlerini uzatmak için fakir ve güçsüzleri önce yok edebilirler. Bugünkü kölelik padişah köleliği değil tabii ama, üzülerek baktığımız Uganda, Zimbabwe gibi ülkeler çizgisinde görünmek de yeterli problem olabilir.

Evrimin her aşaması bir öncekinden daha iyi olur diye de bir kural yok ki. Kaliteli insanlar çoğalmıyor, defolu insan dolu her ortamda. Uygar bir dünyada yaşamak mümkün değil mi acaba? Uygarlık için Avrupa’da bir temel var ama dünyanın her köşesinde bunun uygulaması çok başarısız. Uygar dediğimiz toplumların bile henüz ulaşamadığı bir aydınlanma çağına kesinlikle ihtiyaç var. Şiddet ve zorbalık karşıtı olanların birleşmesi gerek, belki de. İnsan varlığı üzerine kurulmuş, insan haklarına dayanan bir ortak düşünceyi sahiplenerek ve çoğalarak acaba yeni bir aşamaya gelinebilir mi? Umutlanabilir miyiz?

Yoksa bu bir ütopya mı? Zihinsel olarak zayıflamazsak, belki.

Bunu da zaman gösterecek.


PAYLAŞ

Yazara Ait Diğer Makaleler

08.09.2024 Biz ne yapıyoruz?

29.07.2024 Yeni Dünya

17.05.2024 ''Aslında her şey kurtuluşun başlangıcıydı''

07.03.2024 Kadınlar

12.01.2024 2023-2024

27.12.2023 Yeni yıl

14.12.2023 Yerel Seçimler - Halkçı Belediyeler - Yaşanabilir Kentler

09.11.2023 10 Kasım

27.10.2023 100.Yıl

18.05.2023 19 Mayıs

24.02.2023 Hüzün

30.12.2022 2023

29.06.2022 Anları yaşamak

24.04.2022 Umut

06.03.2022 Kadınlar

13.02.2022 Haklarımız

31.01.2022 Selam olsun

26.12.2021 Bir tohum yeşeriyorsa

11.11.2021 Kayıplarımız

19.05.2021 Şu an ya da hiçbir zaman

23.04.2021 Akıl ve düşünce

09.03.2021 8 Mart

14.02.2021 5 Sorun

30.12.2020 Umut da umut

30.11.2020 Yüzleşme

29.10.2020 Günden kalanlar

09.09.2020 Bilgi çağı

29.08.2020 30 Ağustos Zafer Bayramımız

30.07.2020 İstanbul Sözleşmesi

30.06.2020 Nefes alamıyoruz!

19.05.2020 Sorumluluk

23.04.2020 Yeniden başlamak

03.03.2020 Kadınlar

31.01.2020 Başarı

30.10.2019 Yaşamak

09.09.2019 Zorba

30.07.2019 Can Yücel "Şiir insan"

23.04.2019 İnsan mıyız, değil miyiz? İşte bütün mesele bu

08.03.2019 Biz; Her birimiz İzmir’iz

21.01.2019 Vizyon ve başkan

07.01.2019 Yılbaşı

07.01.2019 Sosyal Demokrat Belediyeler

07.01.2019 Eğitim ve düşünme

07.01.2019 Sanat

07.01.2019 Seçim

07.01.2019 Kadın

07.01.2019 Bir yılı daha devirdik

07.01.2019 Demokrasi ve Cumhuriyet

07.01.2019 ''Ahlak'' kavramı

07.01.2019 Cumhuriyet kadını

07.01.2019 Uygarlık

07.01.2019 Sanat

07.01.2019 Kitap üzerine...

07.01.2019 Canımı yakma

07.01.2019 Sevgi üzerine

07.01.2019 Mutluluk üzerine

07.01.2019 Yavaş intihar

07.01.2019 Gidiyor

07.01.2019 Cumhuriyet!..

07.01.2019 Barış Barış Barış

07.01.2019 Kaos

07.01.2019 Yaşanabilir kentler...

07.01.2019 Büyük insanlık

07.01.2019 Kent ve Dönüşüm - çözüm

07.01.2019 Kent ve dönüşüm

07.01.2019 62'den tavşan yapardık...

07.01.2019 Seçim

07.01.2019 Direniş!..

07.01.2019 Hep beraber

07.01.2019 İzmir'in vizyonu ne olmalı -4-

07.01.2019 İzmir’in Vizyonu ne olmalı-3

07.01.2019 İzmir'in vizyonu ne olmalı -2-

07.01.2019 İZMİR’in VİZYON PLANI

07.01.2019 Seçim...

07.01.2019 Doğrusu...

07.01.2019 ZOR!

07.01.2019 NE OLUYOR?

07.01.2019 ENGELLERİ KALDIRMAK (ENGELSİZ MİMARLIK)

07.01.2019 NEREYE ARKADAŞ?..

07.01.2019 KARŞIYAKA BULUŞMASI

07.01.2019 SİMGE KENT

07.01.2019 30 AĞUSTOS 1922

07.01.2019 HAYDİ!..

07.01.2019 ''AKLA ZARAR''

07.01.2019 ŞU SON GÜNLERDE...

07.01.2019 KARŞIYAKA'DAN BALKANLAR'A BİR "MERHABA"

07.01.2019 ZAMAN DARALIYOR

07.01.2019 GÜVENLİĞİMİZ

07.01.2019 POLİTİKA

07.01.2019 CİNSİYET EŞİTLİĞİ

07.01.2019 BİLİM ve AKIL

07.01.2019 ULAŞIM

07.01.2019 BARIŞ

07.01.2019 DÖNÜŞÜM KAÇINILMAZ

07.01.2019 EXPO (Dünya Sergisi)

07.01.2019 AYAK İZİ

07.01.2019 EN YAKIN CENNET...

07.01.2019 SÖZ KONUSU KARŞIYAKA İSE...

07.01.2019 MAYIS ÇIĞLIĞI

07.01.2019 DOĞRU, YANLIŞ


SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


yükleniyor

Köşe Yazarları

Anket

Yeni İnternet Sitemizi Beğendiniz mi?