12.nci Cumhurbaşkanı seçildi.
10.Ağustos.2014 Cumhurbaşkanlığı seçiminde,
halkın %52 sinin tercihi ve kararı ile,
Sn. Recep Tayyip Erdoğan, ilk kez,
doğrudan halk tarafından seçilen, ilk Cumhurbaşkanı oldu.
Yani, bir bakıma, Türkiye'de, yeni bir seçim ve siyaset dönemi,
devreye girdi.
Açıkçası, bu sonuç ve diğer bir ifade ile, yepyeni başlangıç,
ülkemiz için bir başarı olarak, görülmeli.
Buraya kadar çok güzel.
Yapılan seçim ve ardından gelen gelişmelere bakarsak;
Özlediğimiz siyasi beklentinin işareti olduğunu da kabul etmeliyiz.
AKP'nin, yapılan parti genel kurulundaki görüntüsü ise,
daha da başarılı organizasyonun, adeta kanıtıydı.
Açıkçası;
AKP'nin yeni (2'nci) genel başkanının seçimi ile,
başbakanlık görevinin, el değiştirmesi amacıyla,
düzenlenen genel kurul toplantısı,
taşkınlıktan uzak biçimde ve son derece seviyeli gerçekleşti.
Ancak;
Benim, vatandaş olarak üzülmeme neden olan konu, şudur;
Halkın, çoğunluğunun oyu ile, Anayasaya ve seçim yasasına,
uygun olarak seçilen,
12.'nci, Cumhurbaşkanı Sn. Recep Tayyip Erdoğan'ın,
TBMM:'ndeki yemin töreni sırasında,
ana muhalefet partisi, CHP millet vekillerinin,
tavır ve tutumları, hiç hoş olmamıştır.
Yani;
Başka bir ifade ile, CHP millet vekilleri,
uslanmayan yaramaz çocuklar gibi,
hırçınlık içerisinde, davranış sergileyerek,
halkın %52'sini, yine yok saymıştır.
Kaldı ki, ülkemiz seçmenlerinin %17'sinin oylarına sahip,
MHP'nin ve % 9.8'inin oylarına sahip HDP' nin durumunu ve
törene katılımını da dikkate alırsak;
Ulaşılan seçim sonuçları gereği,
toplam %79, ya da, diğer partilerin de katılımıyla,
%80'inin üzerinde bir sayısal sonuçla,
siyaset alanında kabul edilmiş olan Cumhurbaşkanı'na,
kin, öfke ve inat sonucu, saygısızlık gösterilmesi,
gerçekten, üzüntü vericidir.
İşte ben, bu nedenle, "vatandaş olarak, üzüldüm!..." diyorum.
Ne yazık ki, bence, ana muhalefet partisi CHP, yine,
kendisine zarar vermiştir. "Yenilen güreşçi, güreşe doymaz!..."
ata sözünü hatırlatırcasına, gelecek dönemlerde,
mindere, yine zayıf çıkacaktır, diye düşünüyorum...
Kendi siyasal zemini içerisindeki parçalanma,
sürtüşme ve hiziplik alışkanlığını terk edemeyen CHP,
birbiriyle sürekli kavga eden,
ayni aile fertleri gibi davranmaktadır.
Böylece;
Çevresinin gözünde, devamlı,
irtifa kaybeden, yıpranan CHP'nin, mücadele tarzını,
siyasi felsefesini, değiştirmesi zamanının geldiğini,
hatta, geçtiğini, hissediyorum...
Bu cümleden olarak, CHP'nin;
En kısa zamanda, inatla sürdürdüğü ve devamlı olarak,
siyaseten kaybına neden teşkil eden bu tavır ve davranışlarını,
daha fazla zaman kaybetmeden, olumlu yönde,
değiştirmesini, diliyorum...
Daha fazla, "VATANDAŞ OLARAK, ÜZÜLDÜM!...",
dememek için!...
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!