80 kuruş…
Sekiz tane 10 kuruş;
Veya 16 adet 5 kuruş.
Adı var, piyasada sanı yok.
Bazen cazibe olsun diye…
Lira sonrası virgülle etikete yazılır.
Ödeme kasasında kaybolur.
Ya üstü tamamlanır…
Ya tüketici hovardalığıyla “ üstü kalabilir” denir.
Cepte taşındığı sürece…
Sadece şıngırtısı vardır.
Kullanılacak yeri yoktur.
***
Ekmek almak istersen…
İki 10 kuruş daha gerekir.
Bir bardak çay içmeyi arzularsan…
70 kuruş daha eklersin.
Simidi alamaz…
Çarşı tuvaletçisine eksik veremezsin.
Sonuçta…
Liraya tamamlayacaksın.
***
Her gün 80 kuruşu toplarsan…
Ayda 24 lira yapar.
Bu para…
Emekliye layık görülen zamdır.
Bu artış neye yarar?
Bir kilo et alamazsın.
Tek odalı evin elektrik faturasını kapatamazsın.
Şehirlerarası otobüse bilet alamazsın.
Devlet büyüklerimizin takdiriyle…
Yeni yılın maaş artışı diye…
Emekliye sunulmuş sözde haktır.
***
Neden mi hak?
Emekliye enflasyon oranında maaşa zam yapılır.
Sözde enflasyon…
2014 Temmuz’da 0,45.
Ağustos’ta 0,09.
Eylül’de 0,14.
Ekim’de 1,90
Kasım’da 0,18.
Topla= 5 ayda 2,76.
Aralık’ta, petrol ucuzlamasından ötürü 0,44 düşme.
Çıkarırsan…
Son rakam 2,32.
***
İşte sana zammın basit hesabı.
Pazardaki tezgâh, çarşıdaki vitrin, dükkândaki raf bunu tanımaz…
O başka!
***
Koy, çoğunluk emeklinin aldığı maaşa.
Günde 80 kuruş.
Ayda 24 lira.
Bozdur bozdur harca!
***
Emekliler sessizdir, kadercidir.
24 Liraya kızmaz, güler.
Enflasyon artsın, maaşı düzelsin diye dua etmez, beklentisi olmaz.
Kendi dünyasına kapanır.
Derdini anlatacak kimsesi yoktur.
Seçim zamanı hatırlanır.
Vaatlerle, “ asilimiz” diye sandığa çağırılır.
Oyunu atar, vekilini seçer.
***
Kendisine ayda 24 Lira zam verilirken…
Vekilinin maaşına 1711 Lira artış eklenir.
Yine de…
“ Helal olsun” dileğindedir..
***
Emekliler…
İşte böyle asildir.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!