Gazeteler “Gönüllerin Kaymakamı”, “Yaşlı Dostu Kaymakam” manşetlerini atarlarken en çok bu manşetlere ben sevindim. Yaklaşık dört yıl önceydi. Gazeteciliği bırakıp biraz dinlenmek istemiştim. Ama Karşıyaka Kaymakamlığına atanan Sadettin Yücel’i tanıyınca gazeteciliği sürdürmeye devam ettim. “Milletin hizmetkârıyım” sözü, bana kendilerine hizmet etmem gerektiği kararını verdirdi.
1977 yılında THA (Türk Haberler Ajansı) ile başladığım gazetecilik serüveni HHA (Hürriyet Haber Ajansı), Van Güneş Gazetesi temsilciliği, 2008 yılında Karşıyaka Haber Gazetesi ile devam etti. 2006 yılında öğretmenlikten emekli olduktan sonra okeye dördüncü olmak istemedim. Avni abi ile tanıştım ve 2008 yılından itibaren önce köşe yazıları yazmaya, daha sonra haber yapmaya, gazeteyi dağıtmaya başladım. Bir yıl gibi Mehmet Çelebi ile Aktüel Panorama Dergisi’ni çıkardım. 124 sayfalık dergiyi, hem de tek başıma. Amacım insanlara faydalı olmaktı. Karşılıksız, çocuklarıma ayırmam gereken zamanlardan ödün vererek. Bir ara çok kötü hastalandım. “Allah’ım beni üç-beş garibana yardımcı olayım diye yaşat” duamı kabul etti ve iyi doktorlarla tanıştım, atlattım çok şükür. Yüce Rabim’e verdiğim sözü bugüne kadar unutmadım.
Küçük umutları beslemeye, büyük umutlardan yararlanmaya çalıştım. İnsana hizmet, garibana yardımcı olmak yaşam felsefemdi. Politikacılar, bürokrat ve teknokratlarla, tıp bilim insanları ile tanıştım. Bir iki kendini beğenmiş bürokrat dışında, sağ olsunlar vatandaşın sorununu anında çözdüler. Yaşamım boyunca unutamayacağım tıp bilim insanlarını tanımak ise ayrı bir şanstı.
“Gönüllerin Kaymakamı Sadettin Yücel’i tanımak en büyük şanstı benim için. Bir süre önce de yoruldum mu, bazı değer bilmezlerden sıkıldım mı, ne? Haber yapmaktan, yazı yazmaktan vaz geçmek istedim. Beni bu kararımdan vaz geçirmeye çalışan o kadar çok insanın olduğunu tahmin edemezdim. Okeye dördüncü olacağıma hizmetkârlığa devam dedim.
Gönüllere girmek kolay değildir. Hele ki bu kokmuş, insanların üç kuruşluk çıkarları için birbirlerini acımasızca harcamaktan çekinmeyen düzende, herkes ile barışık yaşamak çok zor. Bu zoru başaran insanı takdir etmemek mümkün mü?
Karşıyaka Kaymakam Sadettin Yücel, farklı bir kent yöneticisi. İlk müdürler toplantısında okul müdürlerine, kantincilere, sorunu olsun olmasın isteyen herkese telefon numarasını verip, “Milletin hizmetkârıyım. Telefonum 24 saat açık, yeter ki çocuklarımıza, gençlerimize, Karşıyaka’mıza hizmet edelim, farkındalık yaratalım…” sözleri çok, ama çok anlamlıydı benim için. Kaymakamlığın kapısı herkese açık, herkes ile herkesim ile barışık, sorunları dinleyen ve o sorunları çözen bir yönetici. Dini bayramlarda Huzurevinde, çocuk yuvasında. Yaşlı, yalnız yaşayan büyüklerimizin yanında. Okul etkinliklerinde hep orada çocukları, gençleri yalnız bırakmaz. Proje getiren her ilçe yöneticisine destek verir. İZKA’dan Karşıyaka’ya ilk mali destek sağlayan da o. Makamına kabul ettiklerinin hep yanında oturur. Masasında oturarak misafir ağırladığını görmedim. Mutlaka bir ikramda bulunur. Uğurlarken de protokol kapısından uğurlar.
Çorum’da ayakkabıcı ustası bir babanın oğlu olarak dünyaya gelen Sadettin Yücel, iyi ki tanımışım dediğim ender insanlardan.
Karşıyaka’daki görev süresinin son bir yılı sanırım. Benim gibi Karşıyakalılar da Karşıyaka Kaymakamlığından Valiliğe ilk gidecek kaymakamın onun olmasını istiyor. Söz sahibi, yetki sahibi herkesten bunu bekliyorum, bekleniyor.
Allah ilk valiler kararnamesinde onun da ismine yer verdirir inşallah.
Son söz. “Seversen, sevilirsin”
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!