İzmirli futbolseverler ve kulüplerine gönülden bağlı taraftarlar, bugünlerde stat ile yatıyor, stat ile kalkıyor…
“Tesis cenneti” diyerek yıllardır prim yapanların foyası meydana çıktı çıkmasına da, olan yine kulüplere oldu…
Alsancak Stadı deprem mahduru!..
Atatürk Stadı’nın hali içler acısı…
Karşıyaka’nın durumu ortada.
Açıkcası, “göçebe” durumuna getirilen İzmir kulüpleri “malum sebeplerden” stat konusunda perişanlığı uzun süreceğe benziyor….
Stat olmayınca taraftar ne yapsın? Zaten passoligden bir darbe yemiş… Bir de statların belirsizliği… Bu haftaki maçlarını hangi il veya ilçenin stadında oynayacakları konusunda aralarında iddiaya bile girmeye başladılar…
İzmir’de sporu ve spor kulüplerini yönetenlerin, peşpeşe gelen ihmalleri, “günü kurtarma” peşinde koşmaları, hayalden öteye gidemeyen projeleri, “sen ben kavgası”, Ankara’da güçlü bir lobi oluşturamamaları, ithal milletvekilleri, spordan uzak kent yöneticileri, kendini düşünen işadamları, “spor tesisi yapılacağına bize fabrika yeri verilsin” diyen sanayiciler…
Üstüne üstlük, “İktidar-yerel yönetim kavgaları” da eklenince, bir zamanlar “tesis zengini” olduğu söylenen İzmir şimdi “tesis cehennemi”nin içine düştü…
“Çocuklarımız sağlıklı yetiştirelim” diyen zihniyet, “gençlerimizi spor yaptırarak kötü alışkanlıklardan kurtaralım” sözleri, “yediden yetmişyediye spor yapalım” nutuklarını atanlar lütfen bugün (cumartesi) İzmir Kulüplerinin gerçek sahipleri olan üye ve taraftarların yapacağı “Statlarımızı istiyoruz” protestosuna katılanların yüreklerinden çıkaracakları o sese kulak versinler ve onları dinlesinler…
Altay, Altınordu, Göztepe, İzmirspor ve Karşıyaka (alfabetik sırayla) taraftarlarının, sağduyu sahibi spor aşıklarının katılacağı protesto yürüyüşü saat 15.00’de Cumhuriyet Meydanı’nda…
Bu arada hatırlatmak istiyorum, fair play çizgimizden uzaklaşmadan, yakışan bir yürüyüş gerçekleştirelim ve “elele, kolkola… Gönül gönüle…” hakkımızı arayalım…
Haydi elele tutuşarak Cumhuriyet Meydanı’nda buluşalım…
XXX
SPOR YAPMANIN YAŞI YOK
Genelde kullanılan bir söz vardır. “Sporun yaşı yoktur” diye…
Gerçekten de öyle. Sen yeter ki, spor yapmak iste. Yer, zaman, yaş hiç önemli değil.
Çocuklar mahalle arasında, amatörler tozlu topraklı sahalarda, profesyoneller çim zemin ve parke salonlarda. Büyük kulüpler de modern tesislerde spor yaparlar…
Peki mülki amir, kurum müdürü olursanız nerede spor yapacaksınız?
Elbette vereceğiniz cevap: “İstediği yerde” olur.
Karşıyaka Kaymakamı ile İzmir Milli Eğitim Müdürü için durum hiç de öyle değil.
Voleybol aşığı olan Karşıyaka Kaymakamı Sadettin Yücel ile İzmir Milli Eğitim Müdürü Vefa Bardakçı takım arkadaşlarının bulduğu salonlarda gençliklerinde profesyonel olarak oynadıkları voleybol sporunu şimdilerde amatörce sürdürüyorlar.
Karşıyaka Haber Gazetesi yazarı, sevgili dostum Yılmaz Durmaz’ın, “Kaymakam beyle, Milli Eğitim Müdürümüz voleybol oynayacak, seyretmeye gelir misiniz?” teklifine hayır demek olur mu?
Karşıyaka Kaymakamı Sadettin Yücel makamındaki bilgi, beceri, hoş sohbet ve işbitiricilik vasfını spora da yansıtmış. Ekip oyununda son derece başarılı. Özellikle de, file önündeki öldürücü smaçları takımına artı kattığı gibi, bulduğu kritik sayılar da, giden maçın geri gelmesini sağlama açısından çok önemliydi...
“Siz beni gençliğimde göreceksiniz” deme lüksünü bile göstermeyen, mütavazi tavırlarıyla, “bugün iyi günümdeydim” diyen Karşıyaka Kaymakamının bel ve boyun fıtığından tedavi olduğu dönemde ortaya koyduğu performans gerçekten alkışa değerdi…
İzmir Milli Eğitim Müdürü Vefa Bardakcı da takım arkadaşlarıyla birlikte katıldığı turnuvada şampiyonluğa ulaşırken, sergilediği başarılı oyun ile bugün bile profesyonel liglerde oynayabileceğini gösteriyordu. Teklif aldı mı, almadı mı? Orasını bilmiyorum ama, en azından bölgesel ligden bir yönetici izlemiş olsa, teklifi yapardı diye düşünüyorum…
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!