Yakıcı sıcaklarla birlikte her gün değişime uğrayan ülke gündeminde bulunan "Cumhurbaşkanlığı Seçimi" ister istemez her şeyin önüne geçecek.
"Çatı adayı" açıklandı. Şimdi iktidar partisinin adayı merakla bekleniyor.
Özetle; havalarla birlikte siyaset de oldukça ısınacak... İnşallah oluşması muhtemel "Cehennem Sıcakları" vatandaşın bir yerlerini yakmaz!..
Yerel seçimleri geride bıraktık. Günler o kadar çabuk geçiyor, takvim yaprakları birbirine nazire yaparcasına peş peşe yere düşüyor... Aslında geçen günler değil, bizim ömrümüz...
Bu yaşamda herkes, "biz neler gördük" deme şansına sahip.
Görmek kadar, geleceğin fotoğrafını çekmek de çok önemli.
İnsanoğlu, yaşamın fotoğrafını her açıdan çekmeye devam ediyor.
Aile reisleri "gelecek garantisi" peşinde koşarken, kendisi ve yakınlarından sorumlu olduğunun bilinciyle hareket ediyor. Oysaki "kenti yönetenler" sadece kendilerini değil, yaşamlarını sürdürdükleri beldeye hizmet verebilmenin savaşı içindeler.
İlçenin devlet temsilcisi "Kaymakam", beldenin seçilmiş patronu "Belediye Başkanı…" "Bir Numara" olmak bu ülkede çok önemli.
Onlar için sadece kendileri, aileleri, sorumlu oldukları mevkiiler değil, ilçenin güvenliği, huzuru, ekonomisi, mutluluğu çok önemli...
Özellikle de belediye başkanlarının sorumluluk alanları vicdanları da kapsadığı için işleri oldukça zor. Hani derler ya; “birisi hapşırsa, o hasta oluyor” diye…
Belediye Başkanlığı böyle bir şey…
10 Yıllık “Cevat Durak dönemi”nden sonra Hüseyin Mutlu Akpınar, belediye başkanı olarak kenti yönetmeye başladı.
Atak, cesur, sözünün eri, tuttuğunu koparan tablo çizen başkan, “Mutlu Karşıyaka” parolasıyla kollarını sıvadı.
Önce ekibini kurdu. Güvendiği “Yol arkadaşları”nı seçti.
Sonra eksikleri bir bir tespit etmek için yollara düştü.
Bugünlerde sizin yanınıza gelip de, “Bir çay ısmarlarsınız değil mi?” derse hiç şaşırmayın…
Seçimden önce ve seçimden sonra görüşmelerimiz oldu.
Hüseyin Mutlu Akpınar ile, bazen “başkan” sıfatı, zaman zaman “gazeteci-yönetici” görüşmesi… Ama hepsinden de önemlisi, dostlukların baki kalacağı “ağabey-kardeş” ilişkisiydi…
İkinci ismi gibi “Mutlu” Karşıyaka’yı hayal etmekten çok, yaşanacak kent haline getirmenin plan ve programıyla ter döken başkan, “parmakla gösterilecek örnek şehir” projesini devreye soktu.
Karşıyakalıların “Mutlu Karşıyaka” için Hüseyin Başkana sabırla destek olması ve sahip çıkması şart…
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!