CHP'li Yıldırım: ''Karşıyaka Belediyesi’ne Haciz Geldi'' açıklaması yalandır

Yıldırım'ın cevabı şöyle: 

"Siyaset; doğruyu söylemek ve halkı kandırmamaktadır. Görülüyor ki AK Parti’nin Karşıyaka İlçe Başkanı bu iki temel olguyu göz ardı etmekte ve genelde ağababalarının yaptığı gibi yerelde de Karşıyaka halkını kandırma çabası içindedir.
 
AKP’li İsmail Çiftçioğlu’nun, ‘Karşıyaka Belediyesi’ne Haciz Geldi’ şeklindeki açıklaması bütünüyle yalan ve iftiradır. Söz konusu işlem, rutin ve icra takibinden ibarettir ve başta AKP’li belediyeler olmak üzere her belediyenin yıl içinde defalarca karşılaştığı bir durumdur. Hükümet tarafından çıkarılan “Taşeron Yasası” ile birlikte belediyelerle ilişiği kesilen taşeron firmalar, alacaklarını tahsil etmek için tedbir olarak bu yola sıklıkla başvurmaktadır. Belediyenin hizmet binasına ya da öz varlıklarına haciz konma iddiası ise külliyen yalan ve iftiradır. Çünkü kamu malına haciz koymak hukuken geçerli bir işlem değildir. Sayın İlçe Başkanının bu basit ayrıntıyı bile bilmiyor olmasını ‘Siyasi Cehalet’ kavramı ile açıklayabiliriz.
Ekonomik krizin baş sorumlusu AKP hükümetidir
   
Karşıyaka Belediyesi’nde maaşları ödenmeyen işçi bulunmamaktadır. Maaşların gecikmesini ise belediyelerin eksiği değil, genel siyasetin yol açtığı bir olumsuzluk olarak görüyoruz. Ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik kriz ve yerel yönetimlere yeteri kadar gelir kaynağı yaratılamaması bu duruma yol açmıştır. Genel ekonomik krizin yarattığı bu durum, AKP İlçe Başkanı tarafından dışa vurulmakta ve itiraf niteliği taşımaktadır. Aylarca maaş ödeyemeyen, personel maaşlarını neredeyse yarı yarıya düşüren AKP’li belediyeleri göz önüne alırsak, Sayın İlçe Başkanı’nın önce kendilerine ayna tutması ve eksiği orada araması kaçınılmazdır.
Bu açıdan bakıldığında, Karşıyaka Belediyesi’nin içinde bulunduğu durum, yereldeki hatalı yönetimden değil, geneldeki ekonomik krizden kaynaklanmaktadır. Taşeron işçilerin belediye şirketlerine geçirilmesinin ardından her yıl ekstra “on milyon” liraya yakın yük ile karşılaşan bir yerel yönetimin, yeni gelir kaynakları açılmaksızın yatırımlarına devam etmesi, teknik olarak mümkün değildir. Sayın İlçe Başkanı’nın, örnek gösterdiği Menderes Belediyesi’nde Kurban Bayramı öncesinde yarı yarıya indirilen personel maaşları herkesin malumudur.
Karşıyaka Atatürk devrimlerinin kalesidir
 
Karşıyaka; demokrasinin, aydınlanmanın ve Atatürk devrimlerinin kalesidir. Burada yaşayan ve özgür iradesi ile oy atan insanlar da Türkiye’nin en bilinçli seçmen kitlesidir. Karşıyakalı yurttaşlarımızın CHP tarafından ‘kandırıldığını’ iddia etmek, en başta bu seçkin halka hakarettir. Karşıyaka insanı kandırılmayacak kadar bilinçli ve AKP’nin ayak oyunlarını görecek kadar da açık görüşlüdür.
Saldırıların esas amacı 2023 hayalidir 
Bütün bu seviyesiz ve bilinçsizce kamuoyunu yanlış yönlendirme çabaları beyhudedir…
 Ekonomik krizin vatandaşlarımızı perişan ettiği günümüzde,   Karşıyaka’da yaşayan vatandaşlarım;

“Cumhuriyet değerlerinden, Atatürk ilke ve Devrimlerinden gün geçtikçe uzaklaşılmasının, AKP iktidarı tarafından; üçüncü dünya ülkeleri arasına ülkemizin hızla sürüklenmeye çalışılmasının, insanların yaşam tarzlarına müdahale edilmesinin, gün geçtikçe ağırlaşan ekonomik şartlar neticesinde fakirleşmenin artmasının, binlerce esnafın kepenk kapatmasının, hukuk ve eğitim sisteminin felç edilmesinin, sendikaların etkisizleştirmesinin kaygısını taşımaktadır.” 

CHP’liler cephelerde şehit düşenlerin çocuklarıdır 
AKP’nin CHP’ye saldırılarının temelinde yatan ise 2023 hedeflerinin önünde yegane direnç noktası olarak partimizi görmeleridir. 
Bu saldırıları bazen direkt kendileri yapmaktadır.  İzmir ve Karşıyaka gibi güçsüz oldukları yerlerde ise taşeronlarına veya Atatürkçü gibi görünen, CHP’den ihraç edilip başka mecralarda çıkarları peşinde koşan çıkar odaklarına yaptırmaktadırlar.

Sayın AKP İlçe Başkanı, “Güneşi balçıkla sıvayamazsınız”. CHP’liler, Anafartalar’da, Dumlupınar’da Conkbayırı'nda, kefensiz yatan, bu ülke için canını veren ve Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran şehitlerin çocuklarıdır.

CHP’liler;
‘Oslo'da yaptığınız gibi PKK ile masaya oturmaz… Habur'da çadır mahkemesi kurdurmaz…  Dolmabahçe’de mutabakat metni imzalamaz… Hendeklerin kazılmasına göz yummaz… Valilere operasyon yapmayın talimatı vermez… Süleyman Şah türbesini taşımaz... Çürük raporu alarak askere gitmemezlik yapmaz… Yer altı kaynaklarını peşkeş çekmez.” 
Çünkü CHP,  Tam Bağımsız Türkiye diyebilen,  Kuvay-i Milliye geleneğinden gelir…"